Deli bir papağan gibi giyinmenize, bir ineğin sindirim sisteminden çıkış yolunu müzakere eden bir tabak fasulye gibi konuşmanıza da bir itirazım yok. | Open Subtitles | من يراك يقول بأنك ترتدي كببغاءٍ أهبل وتتكلم كطبقٍ من الفاصوليا يشق طريقه للخروج من جهاز أحد الأبقار الهضمي |
Eğer Stewie Meg'in kıçındaki çıkış yolunu bulamazsa diğer aleme gidip onu kendimiz geri almalıyız. | Open Subtitles | إذا لم يتمكن ستيوي من إيجاد طريقه للخروج من مؤخرة ميج يجب علينا الدخول للعالم الآخر بأنفسنا و إخراجه |
Buradan çıkmanın yolunu bulana kadar zehir beni öldürür zaten. | Open Subtitles | السم سوف يقتلني قبل ان نجد طريقه للخروج من هنا |
Birbirimize bağlanacak ve çıkmanın yolunu bulacağız. | Open Subtitles | علينا ان نتماسك وسنجد طريقه للخروج من هنا |