posta yoluyla insan nakliyesi çok büyük suçtur. | Open Subtitles | النقل البشرى عن طريق البريد أنه أمر غير قانونى |
Ve ona mektupları posta yoluyla göndermek, ulaştığında dedikodulara yol açabilir. | Open Subtitles | ماذا لو كنت ترسل رسائل عن طريق البريد يمكنني أن تثير القيل والقال عندما تحصل له. |
Postayla aldım. Sadece bir kere gördüm. | Open Subtitles | اشتريتها عن طريق البريد ولم ارها سوى مرة واحدة |
Kadifeli kutulara koyup Postayla satış yöntemiyle satarız. | Open Subtitles | ونبيعها عن طريق البريد يمكن أن أحصل على سعر جيّد |
Telefonu kopyalayıp çoğalttıktan ve alabildiğim tüm bilgileri aldıktan sonra dün gece özel bir kurye ile güneşli eyalete ulaştı. | Open Subtitles | الهاتف وصل إلى ولاية الشمس المشرقه ولاية الشمس المشرقه : لقب لولاية فلوريدا عن طريق البريد الخاص بوقت متأخر الليلة الماضيه |
Nasıl yani, hamile olmadığını e-postayla mı söyledin? | Open Subtitles | انتظري.. أخبرتيه أنك غير حامل عن طريق البريد الإلكتروني؟ |
Eski posta yolunda biraz desteğe ihtiyacım var. | Open Subtitles | أحتاج إلى الدعم في طريق البريد القديم |
Aslında ilk posta yoluyla kraliçe arı teslimatı yapılan ülke Amerika'dır. Gerçekte ülkede yeteri kadar arıya sahip olduğumuzdan emin olmak için posta yoluyla kraliçe arıları teslim ettiğiniz posta kodunun bir kısmıdır. | TED | والواقع أن الولايات المتحدة كانت أول بلد يوصل ملكات النحل بالبريد في الواقع، انها جزء من الرمز البريدي الذي لديك لتسليم الملكات عن طريق البريد من أجل التأكد من أن لدينا ما يكفي من النحل في هذا البلد. |
- Sana posta yoluyla haber verecekler. | Open Subtitles | لقد أبلغوا عنك عن طريق البريد |
-Neden bahsediyorsunuz bilmiyorum bu telefon bana Postayla geldi | Open Subtitles | أقسم أنني لا اعرف ماتتحدث عنه الهاتف وصلني عن طريق البريد |
Şu haline bak! Hala Postayla mı yolculuk yapıyorsun beleşçi şey? | Open Subtitles | مازلت تسافر عن طريق البريد أيها الأستاذ البخيل ؟ |
fakat insanların çeklerin gelmesini beklemesi için çok odası yok ya da Postayla gelmesini söylememeliyim. | Open Subtitles | لكن الناس ليس لديها مكان لإنتظار قدوم الشيكات أو يجب القول بأنها لا تأتي .عن طريق البريد |
Bu sizin için bir kurye ile belirlenir. | Open Subtitles | هذه جائت لكي عن طريق البريد |
Evet, inanıyorum ki Robin Hood giden ve gelen kaçakçılık bilgilerini alıyor çok küçük bir kurye yoluyla. | Open Subtitles | نعم، أعتقد " روبن هود " يهرب المعلومات ذهاباً وإياباً ... عن طريق البريد السريع صغيرة |
Ama sana e-postayla açıklamaktan memnun olurum eğer adresini verirsen. | Open Subtitles | لكن يمكنني ان ارسل الترجمه لك عن طريق البريد الإلكتروني إذا اعطيتني بريدك الإلكتروني الذي اود ان يكون لدي على اي حال |
Çekler e-postayla geliyor. | Open Subtitles | كانت الشيكات تصلني عن طريق البريد |
Jo, ben Carter. Eski posta yolunda biraz desteğe ihtiyacım var. | Open Subtitles | (جو)، (كارتر) يتكلم، أحتاج إلى الدعم في طريق البريد القديم |