ويكيبيديا

    "طفولة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • çocukluğu
        
    • çocukken
        
    • çocukluğum
        
    • çocukluğunu
        
    • çocuk
        
    • çocukluğun
        
    • çocukluğunun
        
    • çocukluğundan
        
    • çocukluk geçirdim
        
    • çocukluğuna
        
    • çocukluğunda
        
    • çocukluğuyla
        
    • çocukluk dönemi
        
    • bir çocukluk
        
    • çocukluğa
        
    Bunu çocukluğun bir parçası olarak değerlendirmek için, çocukluğu bilindik anlamda almamak gerekir. Open Subtitles لترجمة ذلك و كجزء من الطفولة تلك لا يمكن اعتبارها كمرحلة طفولة في الأحوال الطبيعية
    Diş minesindeki atrojen ve stronsiyum izotoplarına göre çocukluğu New England'da geçmiş. Open Subtitles إن الأترجين و العنصر النظير في الجزء المزخرف بالمينا يشيران إلى طفولة مبكرة في إنكلترا الجديدة
    Babası pisliğin tekiydi ve o da diğerleri gibi mutsuz bir çocukken ünlü bir komedyen olmuştu. Söyleşinin sonrası çorap söküğü gibi geldi. TED كان والده حقيراً، و في الواقع، كان هو الآخر فنان كوميديا ذي طفولة تعيسة، و من تلك النقطة إنطلقنا في الحديث.
    Mutlu bir çocukluğum, iyi bir eğitimim, mutlu bir evliliğim vardı. Çok şükür evliliğim hâlâ sürüyor. TED عشت طفولة سعيدة ومستقرة. وحظيت بتعليم جيد، وزواج سعيد الذي يسعدني أن أقول أنه مستمر.
    İnsanın çocukluğunu kardeşleriyle yaşaması kutsal 'Bhagwad Gita' ya da 'Ramayana' gibidir. Open Subtitles قضاء طفولة المرء مع الأشقاء شيء مقدس كسرد الباغواد غيتا أو الرامايانا
    Sadece insanların değil, başka yaratıkların, dağların,nehirlerin konuştuğu çocuk romanlarından kalma bir iz. Open Subtitles آثار من حكايات طفولة ليس فقط البشر يتحدثون بها لكن مخلوقات أخرى أيضاً
    Claire'in çocukluğunun yarısı onu erkeğe çevirmeye çalışmamla geçti. Open Subtitles نصف طفولة كلير كنت افعل ما بوسعي محاولا ان اغيرها الى صبي
    Çürüyen hayallerden ve bir kutudan başka hiçbir şey çocukluğundan kalma bir kutu. Open Subtitles لا شيء سوى أحلام وأسنان مسوسة وصندوق صندوق من طفولة.
    Biliyorsun kötü bir çocukluk geçirdim. Tüm garabetler üstüme geldi. Open Subtitles تعلمين أني عشت طفولة قاسية مع كلّ الصعوبات التي واجهتها
    Biraz daha tekila, daha az yaratık avı, ve bize de Max'in çocukluğu düşerdi. Open Subtitles الكثير من التكيلا القليل من مطاردة الأشرار عندها كنـّا لنحصل على طفولة كطفولة ماكس
    Oğlumun çocukluğu boyunca içerideydim. Büyüyüp bir erkek olurken bu böyle olmayacak. Open Subtitles أنحرمت من طفولة ولدي ولا أنحرم منه وهو رجل
    Sorunlu bir çocukluğu varmış. Ergenliğinde ve 20'li yaşlarında uyuşturucu problemi. Open Subtitles كانت لديها مرحلة طفولة مُضطربة، مشاكل مُخدرات بسنّ المُراهقة والعشرينات.
    Katil, çocukken ihmal edilmişse bu gerçek bir cinayet sayılmaz, değil mi? Open Subtitles طفولة مَحْرُومة و القتل حقاً لَيسَ بالضرورة القتل، حسناً؟
    çocukluğum da hayli ilginçtir, ama uğrama sebebin biyografim olmasa gerek. Open Subtitles ولدىّ طفولة شديدة ايضا, ولكنك لم تأتى هنا لتعرفى تاريخى
    Demek istediğim, Granny'nin çocukluğunu bildi ve Bobby'i terkettiğini bildi. Open Subtitles أَعْني، عَرفتْ حول طفولة الجدّةِ، والتحفة التي تركتها لبوبي.
    Sende garip bir güven var zaten altın çocuk olmaktan kaynaklanan. Open Subtitles لقد حصلت على ما تبقى من أسرار طفولة الطفل الذهبي.
    Tüm ailelerin, tüm çocukları mahvettiğine inanmak zorundasın yoksa bir tek senin edepli çocukluğun mahvolmuştur. Open Subtitles لا بد من ان تؤمن ان كل والد يفسد كل طفل او انك قد خربت من طفولة لائقة
    Bazen, çocukluğunun duraysız bir şekilde mi geçtiğini merak etmiyorum değil. Open Subtitles أتساءل أحياناً لو كان لديها فترة طفولة غير مستقرة
    Simon'un çocukluğundan biriyle tanışacağımı hiç düşünmemiştim. Open Subtitles لا أعتقد أنني سبق ان اجتمع كل من سيمون طفولة.
    İnanılmaz bir çocukluk geçirdim. Hiç paramız yoktu ama çoğunlukla dışarıda vakit geçirirdik. TED عشت طفولة مدهشة. لم يكن لدينا أي مال و كنا في الخارج معظم الوقت
    Gregory'nin çocukluğuna bakarsak, bu temizliğe neden ihtiyaç duyduğunu bulabiliriz. Open Subtitles ان نظرنا الى طفولة غريغوري فقد نجد ما يحتاج لأن يطهره
    İnsanın çocukluğunda hayalini kurduğu gibi dolu dolu. Open Subtitles كان يمكن أن تكون لديّ طفولة فوضوية و مشغولة , التي يحلم بها كل طفل
    Wen-sun'un karısı, Wen-ching'in çocukluğuyla ilgili bana bir şeyler anlattı. Open Subtitles زوجة (ون سن) أخبرتني بأشياء (عن طفولة (ون تشينغ
    Bana sorarsan, zorlu bir çocukluk dönemi görüyorum. Kötü ebeveynler, çokça işkence. Open Subtitles أما أنا فأرى طفولة صعبة والدين سيئين والكثير من التعذيب
    Ailemizi bir arada tutmaya, sana normal bir çocukluk yaşatmaya çalışıyorduk. Open Subtitles , كنا نحاول ان نبقي عائلتنا معا لإعطائك ِ طفولة طبيعية
    Mutsuz bir çocukluğa dokunuş... Open Subtitles لمسة طفولة حزينة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد