Bunu çocukluğun bir parçası olarak değerlendirmek için, çocukluğu bilindik anlamda almamak gerekir. | Open Subtitles | لترجمة ذلك و كجزء من الطفولة تلك لا يمكن اعتبارها كمرحلة طفولة في الأحوال الطبيعية |
Diş minesindeki atrojen ve stronsiyum izotoplarına göre çocukluğu New England'da geçmiş. | Open Subtitles | إن الأترجين و العنصر النظير في الجزء المزخرف بالمينا يشيران إلى طفولة مبكرة في إنكلترا الجديدة |
Babası pisliğin tekiydi ve o da diğerleri gibi mutsuz bir çocukken ünlü bir komedyen olmuştu. Söyleşinin sonrası çorap söküğü gibi geldi. | TED | كان والده حقيراً، و في الواقع، كان هو الآخر فنان كوميديا ذي طفولة تعيسة، و من تلك النقطة إنطلقنا في الحديث. |
Mutlu bir çocukluğum, iyi bir eğitimim, mutlu bir evliliğim vardı. Çok şükür evliliğim hâlâ sürüyor. | TED | عشت طفولة سعيدة ومستقرة. وحظيت بتعليم جيد، وزواج سعيد الذي يسعدني أن أقول أنه مستمر. |
İnsanın çocukluğunu kardeşleriyle yaşaması kutsal 'Bhagwad Gita' ya da 'Ramayana' gibidir. | Open Subtitles | قضاء طفولة المرء مع الأشقاء شيء مقدس كسرد الباغواد غيتا أو الرامايانا |
Sadece insanların değil, başka yaratıkların, dağların,nehirlerin konuştuğu çocuk romanlarından kalma bir iz. | Open Subtitles | آثار من حكايات طفولة ليس فقط البشر يتحدثون بها لكن مخلوقات أخرى أيضاً |
Claire'in çocukluğunun yarısı onu erkeğe çevirmeye çalışmamla geçti. | Open Subtitles | نصف طفولة كلير كنت افعل ما بوسعي محاولا ان اغيرها الى صبي |
Çürüyen hayallerden ve bir kutudan başka hiçbir şey çocukluğundan kalma bir kutu. | Open Subtitles | لا شيء سوى أحلام وأسنان مسوسة وصندوق صندوق من طفولة. |
Biliyorsun kötü bir çocukluk geçirdim. Tüm garabetler üstüme geldi. | Open Subtitles | تعلمين أني عشت طفولة قاسية مع كلّ الصعوبات التي واجهتها |
Biraz daha tekila, daha az yaratık avı, ve bize de Max'in çocukluğu düşerdi. | Open Subtitles | الكثير من التكيلا القليل من مطاردة الأشرار عندها كنـّا لنحصل على طفولة كطفولة ماكس |
Oğlumun çocukluğu boyunca içerideydim. Büyüyüp bir erkek olurken bu böyle olmayacak. | Open Subtitles | أنحرمت من طفولة ولدي ولا أنحرم منه وهو رجل |
Sorunlu bir çocukluğu varmış. Ergenliğinde ve 20'li yaşlarında uyuşturucu problemi. | Open Subtitles | كانت لديها مرحلة طفولة مُضطربة، مشاكل مُخدرات بسنّ المُراهقة والعشرينات. |
Katil, çocukken ihmal edilmişse bu gerçek bir cinayet sayılmaz, değil mi? | Open Subtitles | طفولة مَحْرُومة و القتل حقاً لَيسَ بالضرورة القتل، حسناً؟ |
çocukluğum da hayli ilginçtir, ama uğrama sebebin biyografim olmasa gerek. | Open Subtitles | ولدىّ طفولة شديدة ايضا, ولكنك لم تأتى هنا لتعرفى تاريخى |
Demek istediğim, Granny'nin çocukluğunu bildi ve Bobby'i terkettiğini bildi. | Open Subtitles | أَعْني، عَرفتْ حول طفولة الجدّةِ، والتحفة التي تركتها لبوبي. |
Sende garip bir güven var zaten altın çocuk olmaktan kaynaklanan. | Open Subtitles | لقد حصلت على ما تبقى من أسرار طفولة الطفل الذهبي. |
Tüm ailelerin, tüm çocukları mahvettiğine inanmak zorundasın yoksa bir tek senin edepli çocukluğun mahvolmuştur. | Open Subtitles | لا بد من ان تؤمن ان كل والد يفسد كل طفل او انك قد خربت من طفولة لائقة |
Bazen, çocukluğunun duraysız bir şekilde mi geçtiğini merak etmiyorum değil. | Open Subtitles | أتساءل أحياناً لو كان لديها فترة طفولة غير مستقرة |
Simon'un çocukluğundan biriyle tanışacağımı hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | لا أعتقد أنني سبق ان اجتمع كل من سيمون طفولة. |
İnanılmaz bir çocukluk geçirdim. Hiç paramız yoktu ama çoğunlukla dışarıda vakit geçirirdik. | TED | عشت طفولة مدهشة. لم يكن لدينا أي مال و كنا في الخارج معظم الوقت |
Gregory'nin çocukluğuna bakarsak, bu temizliğe neden ihtiyaç duyduğunu bulabiliriz. | Open Subtitles | ان نظرنا الى طفولة غريغوري فقد نجد ما يحتاج لأن يطهره |
İnsanın çocukluğunda hayalini kurduğu gibi dolu dolu. | Open Subtitles | كان يمكن أن تكون لديّ طفولة فوضوية و مشغولة , التي يحلم بها كل طفل |
Wen-sun'un karısı, Wen-ching'in çocukluğuyla ilgili bana bir şeyler anlattı. | Open Subtitles | زوجة (ون سن) أخبرتني بأشياء (عن طفولة (ون تشينغ |
Bana sorarsan, zorlu bir çocukluk dönemi görüyorum. Kötü ebeveynler, çokça işkence. | Open Subtitles | أما أنا فأرى طفولة صعبة والدين سيئين والكثير من التعذيب |
Ailemizi bir arada tutmaya, sana normal bir çocukluk yaşatmaya çalışıyorduk. | Open Subtitles | , كنا نحاول ان نبقي عائلتنا معا لإعطائك ِ طفولة طبيعية |
Mutsuz bir çocukluğa dokunuş... | Open Subtitles | لمسة طفولة حزينة |