Eski karım, hafta sonları onu görmeme izin vermez. Ama bir şey çıkmış. | Open Subtitles | لا تتركني طليقتي أراها أيام العطل الأسبوعيّة، ولكن طرأ أمر ما |
Ama geçen gece kız arkadaşımdan yeni ayrılmıştım çocuğum sorun çıkarıyordu Eski karım şehir dışındaydı, sen şehir dışındaydın. | Open Subtitles | لكن في تلك الليلة كنت قد انفصلتُ مع حبيبتي ابني كان يتصرف بغرابة طليقتي لم تعد في المدينة أنتَ لم تعد في المدينة |
Eski karımın bana söylediği bir şeyi hatırlıyorum. | Open Subtitles | أذكر ما قالته لي طليقتي عندما بدأنا نتواعد |
Eski karımın beni olmaya zorladığı gibi sağlıklı biri olmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أكون بصحة جيدة كما كنت تلح طليقتي عليّ |
Ee, siz sürtüklerden hangisi benim eski eşim? | Open Subtitles | اذاً .. من فيكم ايتها العاهرات هي طليقتي ؟ |
eski eşim, onu çok sinirlendirmediği sürece hiçbir eşyamı getirmezdi. | Open Subtitles | طليقتي لا تحضر لي شيئا الا ان كان الإزعاج |
Böyle şeyler acı gelebilir ama keşke birisi de eski eşimin olayını bana anlatsaydı. | Open Subtitles | لكن كنت أتمنى لو أن أحداً قال لي هذا عن طليقتي كل ما اقوله انه خلال شهر |
Şunu düzeltelim Benim evimde yaşıyorsun, eski karımı pompalıyorsun, arabamı sürüyorsun ve her şeyi benim hatıralarım için riske mi atıyorsun? | Open Subtitles | دعـنـي أفـهـم هـذا أنـت تـعـيـش فـي بـيـتـي و تعاشر طليقتي و تقود سيارتي و أستوليت، على جميع تذكاراتي؟ لكنك تشعر بالذنب من أجل صندوق |
Hiç yaşamadığım bir ilişkiden bahsetmemesi için eski karıma yalvarmayacağım. | Open Subtitles | أنا لن أترجى طليقتي كي لا تتحدث عن علاقة لم أخضها |
Eski karım geçen hafta tekrar evlendi ve canım çok yandı. | Open Subtitles | طليقتي تزوجت الأسبوع الماضي ..والأمر ألمني بشكل سيئ |
Ama ben çekip gittim ve onlarla pek fazla görüşmedim. Eski karım da öyle istiyordu zaten. | Open Subtitles | ثم رحلت بعيداً ولم أراهم كثيراً طليقتي قامت بهذا |
Eski karım da bu şekilde giyinmiş adamlar tarafından kaçırıldı. | Open Subtitles | طليقتي اختطفت بنفس الأشخاص الذين يرتدوا الأزرق |
Ama ben Eski karımın öfkesinden çok senin öfkeni konuşmayı tercih ederim. | Open Subtitles | لكنني أفضّل التحدث عن غضبك أحسن من التحدّث عن طليقتي |
Eski karımın yerine, resmi olarak tekrarlayayım deme. | Open Subtitles | أنا أخبرك رسمياً لأجل مصلحة طليقتي لا تفعل هذا مجدداً |
Eski karımın söylediğine göre yemişe, kedilere ve hatırlamadığım bir şeye daha alerjisi var. | Open Subtitles | طليقتي تقول انه يتحسس لدرجة الموت من المكسرات القطط و شيء آخر لا اتذكره |
Altı ay önce eski eşim ölünce buraya geldiler. | Open Subtitles | لقد قَدمِوُا إلى هنا بعد أن توفيت طليقتي . منذ ستة أشهر |
Şükürler olsun ki eski eşim Eleanor daha önceden vazektomi olmamı istemişti. | Open Subtitles | "حمداً لله أن طليقتي "إلينور جعلتني أقوم بعملية إخصاء قبل ذلك بعام |
Böyle şeyler acı gelebilir ama keşke birisi de eski eşimin olayını bana anlatsaydı. | Open Subtitles | أعلم أن هذه الأمور قد تحزنك لكن كنت أتمنى لو أن أحداً قال لي هذا عن طليقتي |
eski eşimin kocası dedi ki 'bizce Bay Limon'ın ekstra bir milyon dolar ödemesi gerekiyor.' | Open Subtitles | اذن محامي طليقتي قال نظن انه من العدل ان يقوم السيد ليمن بدفع مليون دولار إضافي |
Ben de eski karımı unutmaya çalışıyorum demek. | Open Subtitles | أقصد أني أحاول نسيان طليقتي مثلك. |
Ben eski eşimden daha fazla yargıları olan bir yeraltı sığınağında yaşıyorum. | Open Subtitles | حسناً، العيش في مخبأ تحت الأرضي هذه الفكرة أفضل من طليقتي |