Bu yüzden çocuklarının yiyeceğini bildiğinden emin olduğu bir şey pişirmek istediği için makarna pişirdi. | TED | لذلك، فإنها طهت المعكرونة بسبب أنها أرادت التأكد أنها طهت شيئاً هي تعلم أن أطفالها سيتناولونه. |
Karım beni öldürecek. Misafirlerimiz var. Yemek pişirdi. | Open Subtitles | ستقتلني زوجتي عندنا ضيوف، طهت الطعام بنفسها |
Gördüğün her şeyi kızlar pişirdi, tavuğun içi dahil. | Open Subtitles | لقد طهت الفتيات كل الأصناف التي أمامك، بما فيها حشو الديك. |
- Annem bütün yumurtaları pişirdi. | Open Subtitles | -حقاً ؟ -و طهت أمي كل البيض |