Ceza ne olursa olsun gönüllü olarak teslim oluyorum. | Open Subtitles | سآتي معكم طواعيةً أياً ما كانت العقوبه التي تنتظرني |
Ceza ne olursa olsun gönüllü olarak teslim oluyorum. | Open Subtitles | سآتي معكم طواعيةً أياً ما كانت العقوبه التي تنتظرني |
Her zaman Doğu Almanya'dan gönüllü olarak ayrıldığını söylemiyor muydun? | Open Subtitles | لطالما قلتِ إنك سُمح لك بمغادرة ألمانيا الشرقية طواعيةً |
Yerel polis hiçbir şey yapmıyor. İsteyerek gittiğini düşünüyorlar. | Open Subtitles | الشرطة المحلية , لم يقوموا بأيّ شيء يوقنون بأنها غادرت مع أحدهم طواعيةً. |
Çünkü kendi isteğiyle yutmazsa işe yaramaz. Biz verirsek isteyerek yutmaz. | Open Subtitles | لأنّها لن تجدي نفعاً مالم يتناولها طواعيةً، و لن يتناولها طواعيةً منّا |
Aranızdan bazıları, benim gibi mahremiyetine önem veren bir adamın neden halkın gözü önüne çıktığını merak ediyorlar. | Open Subtitles | ثمة من يتساءلون قائلين لمَ رجلٌ مثلي يقدر خصوصيته يعرض نفسه للعامة طواعيةً |
Aranızdan bazıları, benim gibi mahremiyetine önem veren bir adamın neden halkın gözü önüne çıktığını merak ediyorlar. | Open Subtitles | ثمة من يتساءلون قائلين لمَ رجلٌ مثلي يقدر خصوصيته يعرض نفسه للعامة طواعيةً |
İnsanlık özgürlüğünü kendi rızasıyla teslim etmeliydi. | Open Subtitles | كان على البشرية أن تسلم حريتها طواعيةً |
Eğer gönül rızasıyla gitmezseniz, bana verilen emirlere göre... sizi buradan götürmek için gerekirse zor bile kullanabilirim. | Open Subtitles | إذا لن تذهبى طواعيةً , لقد تم إعطائى أوامر لكى أستخدم أى قوة مهما كانت ضرورية . لكى أبعدك |
Bazıları ''Kurumsal Kahramanlar Ağı'' dedikleri gruba katıldı, burada şirketleri gönüllü olarak bir yıl içerisinde su tüketim düzeylerini önceden belirledikleri hedeflere indirmeye çalıştılar. | TED | والعديد منها انضمت لما أسموه "شبكة أبطال الشركات،" حيث تنخرط الشركات طواعيةً في تحدّ لتقليل معدلات استهلاكهم من المياه لتحقيق هدف محدد مسبقًا خلال عام واحد. |
Dan Anderssen'la görüştüm. gönüllü olarak işbirliği yapmayacağı kesin. | Open Subtitles | يبدو أنه لن يتعاون طواعيةً |
Çin halkı ve dünya vatandaşlarına bu açıklamayı gönüllü olarak yapıyorum Çin Halk Cumhuriyetinin bana davranışını bana ihanet ederek Lian Yu adasında terk etmesini protesto etmek amacıyla Ferris 637 sefer sayılı uçağı vurmanın sorumluluğunu üstleniyorum. | Open Subtitles | "إلى أهل (الصّين) ومواطني العالم، إنّي أبوح بهذا الاعتراف طواعيةً" "إنّي المسؤول عن إسقاط طائرة الرحلة الجويّة 637 لطيران (فيرز)" "وذلك اعتراضًا على معاملة جمهوريّة (الصين) لي" |
Hepsi bana gönüllü olarak gelir. | Open Subtitles | جميعهم يأتون هنا طواعيةً! |
gönüllü olarak. | Open Subtitles | طواعيةً |
Ben senin oğlunu bir şeye bulaştırmadım. O kendi isteyerek geldi. | Open Subtitles | -لم أقحم ابنك بأيّ شيء، لقد جاء طواعيةً |
Natalie'nin Malik'le ayrılmayı isteyerek seçtiğini. | Open Subtitles | (أخبرتهم أن (ناتالي) اختارت طواعيةً أن تُغادر مع (ماليك |
Markov kendi rızasıyla teslim olmaz. | Open Subtitles | ماركوف) لن يستسلم طواعيةً) |
Sanırım gönül rızasıyla almamış. | Open Subtitles | لا أعتقد أنه منحه الهاتف طواعيةً |