bütün yıl şehirde çalıştıktan sonra birazcık su kayağı ilaç gibi geliyor insana. | Open Subtitles | بعد العمل في المدينة طوال السنة, التزلحق على الماء يُرَفِّه حقاً عن الشخص |
bütün yıl onların beyinlerine kazımaya çalıştığın da bu değil miydi? | Open Subtitles | و أليس ذلك ما كنت تحفره في رؤوسهم طوال السنة ؟ |
Sırada o var,lütfen , bütün yıl bunu bekledim. | Open Subtitles | سيكون التالي , رجاءا كنت انتظره طوال السنة |
Yani tüm yıl burada olmayan biri olabilir mi diyorsun? | Open Subtitles | ذلك سيشير إلى شخص لم يكن هنا طوال السنة ؟ |
Ve bu saatlik talebi neredeyse tüm sene boyunca karşılayabilirsiniz. | TED | ويمكنك مطابقة هذه الطلبيات ، ساعة بساعة، طوال السنة تقريباً. |
Düşünün; Ekinleri her yıl birkaç kez yetiştirip, açlığa son vermek, | Open Subtitles | تخيلوا زرع المحاصيل طوال السنة منهين بذلك الجوع |
Hatam varsa beni düzelt, ama bir yılın tamamını ileri sardırmıştın. | Open Subtitles | صححني اذا كنت مخطأ لقد جعلته يقدم عن ذلك طوال السنة |
Bölgelerini neredeyse bir senedir bir arada tutmayı başarmışlar. | Open Subtitles | أبقوا مناطقَهم سوياً بحماسهم لـ ما يقارب طوال السنة |
bütün yıl yaptığım gibi kendimi senden uzaklaştırarak onun daha az tahrik olacağını ve senin daha çok korunacağını sandım. | Open Subtitles | لقد فكرت في أن أتجنبك، وهذا مافعلته طوال السنة لقد جعله ذلك أقل إغراءا، لذلك فقد كنتَ محميا أكثر |
Üzgünüm, Q. Terk edip gitmemiş ve bütün yıl boyunca prova yapmış kızlara haksızlık olur. | Open Subtitles | حسنا, أنا متأسفة ولكن ذلك لن يكون عادلا للفتيات اللواتي كن يتدربن طوال السنة ولم يتركوا الفريق |
Bütün yaptığı yalan söylemek ve dalavere çevirmek ve bütün yıl seni incitmekten başka bir şey yapmadı. | Open Subtitles | فكل ما تفعله هو الكذب والمؤامرات وكلما فعلته هو جرحك طوال السنة |
Burası bütün yıl boyunca açılan en iyi gece kulübü. | Open Subtitles | افضل نادي ليلي مفتوح طوال السنة , كل قاعدة بياناتي نهضت |
Çünkü bütün yıl, tek enerjik hareketi buydu. | Open Subtitles | أحب فكرة أنه يقذف اللكمات خلال المشاجرة لأنها كانت المرة الوحيدة التي رأيناه في نشاط طوال السنة |
Görünüşe göre Scarlet Speedster bütün yıl dışarıda olacak. | Open Subtitles | لذا يبدو أن القرمزي سبيدستر سيكون خارجا طوال السنة. |
Bunun olmaması gereken bir şehirde çünkü ılıman iklimleri var tüm yıl boyunca 20-25 derece arası. | TED | وفي مدينة لا ينبغي لهذا أن يحدث بسبب طقسهم المعتدل الذي يتراوح من 20 إلى 25 درجة طوال السنة |
tüm yıl o elma turtalarını bekledin. | Open Subtitles | أنتي تنتظرين طوال السنة من أجل فطائر التفاح |
Çünkü çocuklara tüm yıl onlarla olacağıma söz vermiştim. | Open Subtitles | لأنني وعدت الطلاب بأنني سأكون بجانبهم طوال السنة |
Özür dilerim ama bir yemeğe daha gelmek için sene boyunca iple çektiğim şeyi kaçırmayacağım. | Open Subtitles | آسف , لكني لن أفوّت شيء أتطلع له طوال السنة لعشاء عادي |
Tabii kuruyan dereyi, baraj vasıtasıyla tüm sene boyunca beslemezsek. | Open Subtitles | حسناً, على الاقل سنغذي الوادي طوال السنة بواسطة السد. |
Şöyle söyleyeyim, geçen sene boyunca onunla nazik bir güven ilişkisi kurdu. | Open Subtitles | إنه، كما نقول، متعهد بثقه جيدة معها طوال السنة الماضية. |
Düşünün; Ekinleri her yıl birkaç kez yetiştirip,açlığa son vermek, | Open Subtitles | تخيلوا زرع المحاصيل طوال السنة منهين بذلك الجوع |
Hatam varsa beni düzelt, ama bir yılın tamamını ileri sardırmıştın. | Open Subtitles | صححني اذا كنت مخطأ لقد جعلته يقدم عن ذلك طوال السنة |
Bölgelerini neredeyse bir senedir bir arada tutmayı başarmışlar. | Open Subtitles | أبقوا مناطقَهم سوياً بحماسهم لـ ما يقارب طوال السنة |
TB: Bu ortak bahçede, iki politünelimiz var, böylece yıl boyunca yetiştirebiliyoruz. | TED | تيموثي بيكر: في حديقة الحي لدينا دفيئتان بلاستيكيتان لنزرع أطعمةً طوال السنة. |