Hayatın boyunca o çukurda çürümene izin vereceğimi mi sandın? | Open Subtitles | هل تعتقدين أنني كنت سادعكِ تعفنين في الحفرة طوال حياتكِ |
Kes sesini, kes sesini. Hayatın boyunca yalan söyledin. Bu işten kurtulmak için yalan söylemeyeceksin. | Open Subtitles | يمكننا حل المشكلة اصمتى, اصمتى أنتِ تكذبين طوال حياتكِ |
Hayatın boyunca seni beladan uzak tuttum, bu yüzden yeteneğinin sınırlarını keşfetmek zorunda kalmadın. | Open Subtitles | لقد أبعدتكِ عن الخطر طوال حياتكِ حتى لا تحددين أنتِ |
Çünkü mirası açıklamak büyük bir sırrı ortaya çıkaracaktı, bütün Hayatın boyunca saklamaya çalıştığın bir sırrı. | Open Subtitles | لأنالكشفعن التركهسيفضحالسر الأكبر، السر الذي حاولت أن تخبئينه طوال حياتكِ. |
Hayatın boyunca o Dalek'in neden canını bağışladığını merak ettin durdun. | Open Subtitles | أنتِ تسائلتِ طوال حياتكِ لماذ ترككِ ذالك الدالكس. أظنه عرف |
Birlikte bir gündür yoldayız ama sen tek başına Hayatın boyunca bu yoldaydın o da bizi buraya getirdi. | Open Subtitles | إننا على الطريق منذ يوم ، ولكنكِ كنتِ بهذا الطريق طوال حياتكِ ، وقد قادكِ إلى هنا |
Çünkü bütün Hayatın boyunca sana buna değmediğini söylediler. | Open Subtitles | ذلك لأنّه تم إخباركِ طوال حياتكِ بأنكِ لا تستحقين ذلك |
Tüm Hayatın boyunca bunu yapıyormuşsun gibi. | Open Subtitles | كما لو إنّك كنتِ تقومين بهِ طوال حياتكِ. |
Yaptığın şey aslında tüm Hayatın boyunca yaptığın bir şey. | Open Subtitles | أنتِ تقومين بفعل ما كنتِ تقومين به طوال حياتكِ |
Hayatın boyunca o kadına katlandığına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أنّه عليكِ تحملها طوال حياتكِ |
Bu gece hâlâ başım seninle dertte ama inanılmaz bir şekilde Hayatın boyunca konuşmayabileceğin birini buna dahil etmeyi başardın. | Open Subtitles | و مع ذلك, بطريقة لا تصدق , أمكنكِ , اظهار ذلك لشخص , و الذي بكل الحقوق كان يمكنكِ ألا تتحدثي إليها طوال حياتكِ ألا تظنين أن هذا ليس منصفاً؟ |
Dünya, Hayatın boyunca seni alıkoydu. | Open Subtitles | طوال حياتكِ والعالم يحاول ترويضكِ |
Sen tüm Hayatın boyunca bunun için hazırlanmıştın. Hayır! | Open Subtitles | "ميريدا"، هذا هو الأمر الذي تستعدين من أجله طوال حياتكِ |
Meena, seni Hayatın boyunca koruyacak. | Open Subtitles | مينا، هو سيعتني بكِ طوال حياتكِ |
Hayatın boyunca yaptın. | Open Subtitles | لقد فعلتِ ذلك طوال حياتكِ |
Hayatın boyunca sana aşıktım. | Open Subtitles | لقد أحببتكِ طوال حياتكِ |
Hayatın boyunca hiç kimseye bağırmadın mı? | Open Subtitles | ألم تصرخي على أحد طوال حياتكِ |
Ondan kaçma, Evey. Hayatın boyunca kaçtın. | Open Subtitles | -لا تهربي منه (إيفي ) لقد ظللتِ تهربين طوال حياتكِ. |
Hayatın boyunca pişmanlığını duyacağın bir hata. | Open Subtitles | ستندمين عليه طوال حياتكِ |
Bu bütün Hayatın boyunca sahip olduğun şey. | Open Subtitles | هذا ما حظيتِ به طوال حياتكِ |