ويكيبيديا

    "طوال حياته" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • tüm hayatı boyunca
        
    • bütün hayatı boyunca
        
    • ömrü boyunca
        
    • ömür boyu
        
    • tüm hayatını
        
    • ömrünü
        
    • hayatında
        
    • Bütün hayatını
        
    • hayatının
        
    • hayat boyu
        
    • hayatın boyunca
        
    • kalan hayatı boyunca
        
    • yaşamı boyunca
        
    Onun da tüm hayatı boyunca kilo takıntısı olmasını istemiyorum. Open Subtitles ولا أريد أن يصبح لديه هوس بشأن وزنه طوال حياته
    Bu lafı birine söylemek için tüm hayatı boyunca bekliyordu. Open Subtitles لقد كان ينتظر طوال حياته ليقول ما قال لشخص ما
    bütün hayatı boyunca, aslında 1960'lı yılların başlarında... ...dört veya beş yaşındayken başladığı bir koleksiyoncu oldu. TED كان يهوى الجمع طوال حياته, بدأ من عمر 4 أو 5 سنوات في أوائل عام 1960.
    ömrü boyunca dürüstlükle, bağlılıkla hizmet etmiş hatta bir bakıma görevi başında ölmüş soylu bir babanın çocukları nasıl dileniyor bütün Petersburg görsün! Open Subtitles ألا فليعلم جميعُ البطرسبورغيين كيف صار إلى استجداء الأكف أولادُ أبٍ نبيل ظل طوال حياته يخدم الدولة
    İyi de bu işe el etmazsam ömür boyu sakat kalabilir. Open Subtitles ولكن لو لم أعالج تلك اليد عندها سيكون معاقاً طوال حياته
    Bazen bir insan bunun ne olduğunu bilmeden tüm hayatını geçirir. Open Subtitles كل شخص لديه هدف أحياناً يعيش أحدهم طوال حياته .من دون أن يعرف ما هو
    Babam tüm hayatı boyunca yük arabasıyla kömür taşıdı. Open Subtitles أبي كان يجرف الفحم من على عربة طوال حياته
    tüm hayatı boyunca çalıştı ve sonucu bu! Open Subtitles لقد إستطاع الحصول على هذه فقط طوال حياته
    O şeyi tüm hayatı boyunca sevecek ve hepsi benim hatam. Open Subtitles سوف يحب هذا الشئ طوال حياته, وهذا كله بسببي
    Bu adam hamile haldeyken seni terkeden, Lucas'ı babasız bırakan... ve Keith'e tüm hayatı boyunca berbat davranan adam değil mi? Open Subtitles الشخص الذي هجرك عندما كنت حامل وترك لوكاس بدون أب الشخص الذي عامل كيث بفظاعة طوال حياته ؟
    Kuyrukluyıldız gittiğinde de, tüm hayatı boyunca ona geri dönmesini beklemiş. Open Subtitles رَأى الفتىُ المذنبَ، وبعدها شعر بأن لحياته معنى وعندما رحل إنتظر طوال حياته عودته
    bütün hayatı boyunca onu kardeşin Kenneth'e olanlar gibi olması için zorlayıp durdun. Open Subtitles لقد دفعته طوال حياته ليصحح ماحدث لاخيك كينث
    Tabii bütün hayatı boyunca alay edileceği, hor görüleceği gerçeğini saymazsak. Open Subtitles ماعدا انه سيهزأبه ويسخر منه وينظر من أسفل طوال حياته
    bütün hayatı boyunca ona yalan söyledim. Benim için ne düşünür? Open Subtitles كنتُ أكذب عليه طوال حياته فماذا سيعتقدني أكون؟
    Burada babamın ömrü boyunca kazandığından fazla para var. Open Subtitles يوجد الكثير من المال في تلك الكومه أكثر مما جناه والدي طوال حياته
    Bana ömrü boyunca deniz kenarında, ...dedesinin Küba'dan göçmen olarak geldiğinde satın aldığı evde yaşamış olduğunu söyledi. Open Subtitles قال لي أن عاش قرب البحر طوال حياته في منزل اشتراه جدّه بعد عودته من كوبا.
    Bitkilerden oluşan bahçe sınırına karşı ömür boyu savaşının bir bölümü. Open Subtitles إن جزء من حربه طوال حياته كان على الحدود العشبية
    Belki tüm hayatını sahne arkasında geçirdiği ve artık 50 yaşına bastığı içindir. Open Subtitles لربما لأنه كان خلف الستارة طوال حياته والأن بعد أن بلغ الخمسين
    Yaşlı bir adam için çalışıyordum, bir kere bana... bütün ömrünü kariyerini ve işini düşünerek geçirdiğini söyledi. Open Subtitles ولكني عملت مع رجل متقدم في السن أخبرني ذات مرة أنه كان يفكر طوال حياته في عمله
    hayatında becerebildiği en iyi şey nasıI olduysa, seni evlenmeye ikna etmiş olması. Open Subtitles الشيء الجيد الوحيد الذي فعله طوال حياته كان إقناعك بالزواج منه بطريقة ما
    Adam Bütün hayatını bu sahilde geçirdiğini kaçmak yerine burada ölmeyi tercih ettiğini söyledi. TED قال أنه عاش طوال حياته بالقرب من الشاطئ و أنه يفضل الموت هناك على الهروب
    Birden genç bir delikanlının oldukça kırılgan olduğunu ve düşüncesizce verilmiş cezaların hayatının geri kalanında derin izler bırakacağını farkettim. Open Subtitles فجأة أدركت ان صبيا صغيرا لا يزال بهذه الهشاشة سيخلّف إيقاع بعض العقوبات المتسرعة عليه ندبات قد تبقى طوال حياته
    Bush'un babası ve dedesi hayat boyu politikada olmuşlardır. Open Subtitles والد بوش وجده عملوا في السياسة طوال حياته المرفهة
    Tüm hayatın boyunca onlardan kaçınan birisi olarak penis hakkında fazla bilgilisin. Open Subtitles لابُد أنكِ تعلمين الكثير عن قضيب الرجل لشخص ما يحاول تجنبهم طوال حياته
    Ve kalan hayatı boyunca, o kuyrukluyıldızın dönmesini bekliyor. Open Subtitles وبعد ذلك، ينتظر طوال حياته ليرى المذنب مرة أخرى
    - Fakat bütün yaşamı boyunca kalbini dinlediğini biliyorum. Open Subtitles لكني اعرف شيئاً واحداً وهو انه اصغى الي قلبه طوال حياته

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد