Kimse bu dağları Tommy McLaren'den iyi bilemez. | Open Subtitles | لا أحد يعرف هذه التلال أفضل من طومي مكلارن. |
Sana söylediklerim için üzgünüm. Seni tanıyorum Tommy. Her ne yapıyorsan, eminim ki bunun için geçerli bir nedenin vardır. | Open Subtitles | أعرفك طومي و أعرف أنه لا بد أن هناك سبب جيد لما تفعله |
Tamam, evet. Tommy aldığı için sevmesini istemiyorum. | Open Subtitles | حسناً، لا أريد أن تحبها لأن طومي اشتراها لها |
Rowan ve Tommy ikinizi bir araya getiren yol zorlu ve dolambaçlı oldu. | Open Subtitles | روان و طومي المسار الذي جمعكم معا كان شاقّا و منعرجا |
Gerçekten istiyorum ama Tommy çoktan ona yalan söylediğimi düşünüyor. | Open Subtitles | أريد مساعدتك، سايمن أودّ ذلك، لكن طومي يعتقد مسبقا أنني كذبت عليه |
Tommy gelmeseydi kim bilir neler olurdu. | Open Subtitles | لو لم يأتي طومي للمنزل لا أعلم مالذي كان ليحدث |
Çünkü şerif Tommy Solano bugün buraya Camille için geldi. | Open Subtitles | لأن النقيب طومي سولانو جاءنا اليوم يبحث عن كاميل |
Bu Tommy Duncan, Fen sınıfımdan. Bu da kız kardeşi Tammy. | Open Subtitles | هذا (طومي زوكوم) وهو في صف العلوم معي وتلك أخته (تامي) |
Tammy, Tommy, Hawks takımına gerçekten değişik birşey gösterin. Buraya gelin. | Open Subtitles | (تامي)، (طومي) لنقدم لفريق (هوكس) هذا هذا شيئاً مختلفاً للغاية، تعاليا |
Küçük kızımı almasına izin veremem, Tommy. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أتركه يأخذ ابنتي طومي |
Simon'a planlar ve modelin Tommy'de olduğunu söyle. | Open Subtitles | لسيمون إن طومي لديه الخطط و الموديل |
Tommy Butler senin kim olduğunu bile bilmez, evlât. | Open Subtitles | "طومي بتلر" لا يعرف حتى من هو انت يا بُني |
- Buster ve Tommy, birkaç olasılık saptadı. | Open Subtitles | "بوستر", "طومي" هُنا, قد ذهبوا لتجربة بعض الاحتمالات |
Ne yani, Tommy'lere mi gittin? Oksikontin mi aldın? | Open Subtitles | ما الأمر هل ذهبتي إلى "طومي" واشتريتِ بعض العقاقير المخدرة؟ |
Haklıydın. Gecenin bir yarısı Tommy'lere gittim kulaklığa karşılık hap aldım. | Open Subtitles | لقد كنتي على حق ذهبت إلى "طومي" منتصف الليل |
- Benim bununla alakam yok Tommy. | Open Subtitles | ليس لي علاقة بالأمر، طومي أنت تعرفني |
Tommy asla bir yere gitmez. | Open Subtitles | مثل طومي و طومي لن يذهب لأيّ مكان |
Chloe daha iyilerini hak ediyor. Tommy de. | Open Subtitles | كلووي تستحقّ الأفضل، و كذلك طومي |
Tommy'nin veya benim suçlu bulunacağımız herhangi bir şeyde anlaşma suya düşer. | Open Subtitles | ممنوع تجريمي أنا و(طومي) في التسجيل بأي طريقة كانت وإلا ألغيت الصفقة |
Tommy'i görmeye gittim. Milan'a ihanet ettiği için Ruiz'i öldürmüş. | Open Subtitles | لكنني رأيت (طومي) وأخبرني أنه قتل (رويز) لأنه خان (ميلان) |
- Merhaba Bay Toomey. | Open Subtitles | -مرحباً سيد (طومي ) |