ويكيبيديا

    "طويلة الأمد" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • uzun süreli
        
    • uzun vadeli
        
    • uzun dönemli
        
    • uzun süren
        
    • uzun vadede
        
    Ama asıl problem yaşayanların, kurtulanların uzun süreli ve şiddetli hastalıklara sahip olması. TED لكن المشكلة الأكبر هي أن الناجين منهم ينشأون مع مشاكل صحية طويلة الأمد.
    Anıları kısa süreli bellekten uzun süreli belleğe taşıyan protein sentezi engellenebilir fakat bunun için beceri ve araç-gereç gerekir. Open Subtitles إن عملية تصنيع البروتينات التي تحول الذكريات من قصيرة الأمد إلى طويلة الأمد يمكن اعتراضها ولكن هذا يتطلب معدات ومهارات
    Vücudunuzu hareket ettirmek anında beyniniz için uzun süreli ve koruyucu faydalar barındırıyor. TED وهو أنّ تحريك جسدك ببساطة، له فائدة فورية، طويلة الأمد ودارئة لدماغك.
    Oyunlarda bana ilginç gelen taraf şu ki, uzun vadeli bir sürü dinamiği alıp çok kısa vadeli deneyimlere sıkıştırabiliyoruz. TED ماهو مثير للاهتمام لي حول الألعاب نستطيع أن نأخذ ديناميكيات طويلة الأمد ونقارنها بقصيرة المدى من الخبرات.
    James Bridle: Direkt bir direnişi bilemem çünkü bu şey çok uzun vadeli. TED لا أعرف عن المقاومة المباشرة، لأن هذه الأمور طويلة الأمد للغاية.
    Tamam, kendilerinden daha güçlü bir komşuyla uzun dönemli anlaşmazlık. Open Subtitles حسنا ، إذا صراعات طويلة الأمد مع جار أكثر قوة
    Kendi laboratuvarımda incelediğim uzun süreli hafızam ise çok daha iyi görünüyordu. TED وذاكرتي طويلة الأمد -والتي كنت أدرسها في مختبري- بدت أفضل بالنسبة لي.
    Bu etkilerin uzun süreli olmasının nedeni, sporun aslında beynin anatomisini, fizyolojisini ve fonksiyonunu değiştirmesi. TED وهذه التأثيرات طويلة الأمد لأنّ التمرين في الحقيقة يقوم بتغيير الشكل التشريحي للدماغ، وفيزيولوجيّته ووظيفته.
    Ama sigarayı bırakanlar için neredeyse anında ve uzun süreli fiziksel fayda sağlayan çok büyük artıları var. TED ولكن بالنسبة للذين أقلعوا عن التدخين، هناك جانب إيجابي كبير بفوائد جسدية شبه فوريّة طويلة الأمد.
    Cihaz kapatıldığında verilerin kaybolmaması için veriler, üç ana türü olan uzun süreli saklama aygıtlarına transfer edilmelidir. TED يتم الاحتفاظ بالبيانات طالما الجهاز في حالة العمل يتوجب نقلها إلى ذاكرة طويلة الأمد والتي تأتي على ثلاث أنماط أساسية.
    H.M.'nin hippokampının kaldırılmasından dolayı, onun uzun süreli hafıza oluşum yeteneği de zarar gördü. TED بسبب إزالة حصينه، قدرة ه.م. على تكوين الذكريات طويلة الأمد تأذت أيضًا.
    Nöroplastisite sayesinde, nöronlar arasında bağlantıya izin veren ve bilginin uzun süreli hafıza olarak geri döndürüldüğü sinirsel ağları güçlendiren yeni sinaptik tomurcuklar oluşturulur. TED بسبب هذه الظاهرة من المرونة العصبية، تتكوّن براعم شبكية جديدة، متيحةً وصلات جديدة بين العصبونات، ومقوّية الشبكة العصبيّة، حيث ستعود المعلومات كذكريات طويلة الأمد.
    Derin uyku gün boyunca yaşadığımız etkileşimleri uzun süreli hafıza ve kişiliğe dönüştürdüğümüz zamandır. TED النوم العميق هو ما يُمَكِّننا من تحويل كل تلك التفاعلات التي نقوم بها خلال اليوم إلى ذاكرتنا طويلة الأمد وإلى شخصيات.
    Ama ben sevgi ve kıskançlık, dostluk, çekicilik ve saygı duyuyordum ve tüm bu karmaşık hisleri uzun süreli ilişkiden sonra biriktiriyorsunuz. TED لكن كان لدي حب وغيرة ومودة وانجذاب واحترام وكل تلك المشاعر المعقدة التي تجمعها بعد علاقة حب طويلة الأمد.
    Size uzun süreli park yerine gitmeyelim demiştim. Open Subtitles أخبرتك أنه لم يكن علينا الذهب إلى المواقف طويلة الأمد
    Bazen, uzun vadeli etkiler olmadan kurtuluruz. TED أحياناً، نتخطاها من دون آثار طويلة الأمد.
    Bu uzun vadeli bir stratejik hukuk mücadelesi. TED هذه استراتيجيةحملة التقاضي طويلة الأمد.
    Tüp bebek ile yumurtayı harekete geçirmenin bayanlar için güvenli gözükmesine rağmen uzun vadeli sağlıklı sonuçlarının olması çok kesin değil. TED إن العواقب الصحية طويلة الأمد من التنبيه المبيضي بأدوية الأخصاب المساعد غير واضحة يعتقد أن الإخصاب المساعد آمن للنساء
    Yaşam stresi envanteri yapıldığı dönemde, uzun vadeli bir ilişki evliliğe denkti. TED ‫عندما تم إعداد قائمة إجهاد الحياة،‬ ‫وقتها كانت العلاقة طويلة الأمد‬ ‫تعادل إلى حد كبير الزواج.‬
    Aslında kamu hizmetleri şişirilerek uzun vadeli sorumluluk altına girilir. TED في الواقع ، أنت تبني مسئولية طويلة الأمد بإغراق الخدمة المدنية
    Ama soru şu: Bu başarıyı nasıl uzun dönemli mutluluğa çevireceksiniz, özellikle, durulmak için doğru zamanın gelip gelmediğine nasıl karar vereceksiniz? TED لكن يأتي السؤال حول كيف تحول ذلك النجاح إلى سعادة طويلة الأمد بشكل خاص، كيف تقرر، متى يكون الوقت مناسبا للاستقرار؟
    uzun süren bir tedavi. Open Subtitles إنها معركة طويلة الأمد
    Ve kendisi uyanana kadar, uzun vadede sonuçların ne olacağını şimdiden kestiremiyoruz. Open Subtitles وإلى أن تستيقظ، لا نعرف فيما إذا كانت هناك مضاعفات طويلة الأمد

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد