Bir tür danışman ve bu işi çok uzun zamandır yapıyor. | Open Subtitles | وهو يقوم بذلك العمل منذ مدّة طويلة جدّاً جدّاً |
Çok çok uzun zaman sonra, çok çok çok yaşlandığımda. | Open Subtitles | ليس قبل مدّة طويلة جدّاً عندما أصبح رجلا طاعناً، جدّاً جدّاً في السّن |
Benim ufaklık beni evde bekliyor eğer çok uzun süre kalırsam sinirleniyor. | Open Subtitles | صغيري ينتظرني في المنزل، وسيقلق إذا غبت فترة طويلة جدّاً. |
Cam bir tabut sadece çürümeni geciktirir hem de uzun bir süre. | Open Subtitles | التابوت الزجاجيّ يمنع اضمحلال الجسد لفترة طويلة جدّاً |
Bu konuşma bitmiştir ve sen çok uzun bir yolculuğa çıkmak üzeresin. | Open Subtitles | انتهت هذه المحادثة وأنت على وشك الذهاب برحلة طويلة جدّاً |
çok uzun zaman önce. | Open Subtitles | ــ لا فكرة عندي , يا سيّدي ــ فترة طويلة جدّاً |
Arabası burada. çok uzun bir yürüyüşe çıkmış olabilir. | Open Subtitles | "سيّارتُها هنا، لعلّها خرجت لتمشية طويلة جدّاً" |
Diğer seçeneğin hapsi boylamak çok uzun bir süreliğine. | Open Subtitles | إختيارك الآخر هو الذهاب إلى السجن... لمدة طويلة جدّاً. |
Bu zamana kadar hakkımda öğrenmiş olduğunu düşündüğüm tek bir şey vardı Majesteleri ben çok uzun bir oyun oynuyorum. | Open Subtitles | حسبتك عرفتِ أمراً واحداً عنّي بعد هذا الزمن يا صاحبة الجلالة... أنا أمارس لعبة طويلة جدّاً أمّا أنتِ... |
çok uzun hikaye, gelişme yıllarımı gözetim altında geçirdim, seninkini geride bırakamaz, ama çatlak kızın komadaki kızdan daha çok utanç verici anısı var. | Open Subtitles | إنّها قصة طويلة جدّاً لكن قضيتُ سنوات نضوجي في مستشفى للمجانين... وبدون مبالغة... لكن لدى الفتاة المجنونة وصمة أكبر من فتاة الغيبوبة. |
Ülkelerinizin adları çok uzun. | Open Subtitles | أسماء بلدانكم طويلة جدّاً |