Güven bana, Uzun zaman önce katı biri olduğum halde teslim olmayı öğrendim. | Open Subtitles | صدقيني لقد تعلمت منذ زمن طويل أن استسلم حتى لا أخسر كُل شيء |
Taj, Uzun süre önce öğrendim ki, üzüntü sallanan bir sandalye gibidir. | Open Subtitles | تاج، لقد تعلمت منذ وقت طويل أن القلق كالكرسى الهزاز |
Uzun zaman önce herşeye açık olmaya ama.. | Open Subtitles | أجل، أنا أيضاً كنت قد قررت منذ وقت طويل أن أكون منفتحة على كل الاتجاهات |
Kendime Uzun zaman önce söz vermiştim. | Open Subtitles | لقد نذرت على نفسي منذ وقت طويل أن لا أصبح مثل أبي |
Uzun süre önce, sadece bir kişinin bildiği bir şeyin sır niteliği taşıdığını öğrendim. | Open Subtitles | تعلمتُ منذ زمن طويل أن السر الذي يُحفظ من قِبَل شخص واحد يبقى سرا. |
Uzun zaman önce sana işini benim mahallemin dışında yap demiştim. | Open Subtitles | أخبرتك منذ زمن طويل أن تبقي أعمالك بعيدة عن حيّي |
Uzun süre önce bunu arkamızda bırakmanın en iyisi olduğuna karar vermemize rağmen bunu yaptınız. | Open Subtitles | وأعلم أنكما كنتما تفعلان ما قرّرنا منذ وقت طويل أن نتركه. |
Uzun zaman önce her şeye on saniyeliğine dayanılabileceğini öğrendim. | Open Subtitles | تعلمتها منذ وقتًا طويل أن الاشخاص يمكنهم أن يقفوا أي شيء لمدة عشر ثوان |
Eşim Uzun süredir bir NFL takımı alma hayali kuruyordu. | Open Subtitles | كان حلم زوجتي منذ زمن طويل أن نشتري فريق كرة قدم |
Çok Uzun zaman babamın kıçıma tekmeyi basmasını bekledi işte şimdi oldu, Ona engel oluyordum. | Open Subtitles | انها كانت تنتظر لوقت طويل أن يرحل أبي و الآن بما أنه قد رحل ، سأكون في طريقها |
Polis Uzun zamandır adamı içeri atmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | كانت الشرطة تحاول منذ وقت طويل أن توقع بهذا الرجل |
Daha Uzun süre devam edebiliriz sen de istiyorsan. | Open Subtitles | يمكن لهذا أن يستمر لوقت طويل أن أردت هذا |
Kurtarıcıları gelmeyen yaşlı inananlara baktım, hayal kırıklığı ibaresi göstermek için fazla gururlulardı, o kadar Uzun zamandır o kadar çok inanmışlardı ki şu an şüpheye düşemezlerdi. | TED | نظرت إلى المؤمنين الأكبر في السن الذين لم يأت مخلصهم، الذين كانوا فخورين جدًا حتى يبدوا أي آمارة على خيبة الأمل، الذين آمنوا بشدة ولزمن طويل أن يبدأوا الآن في الشك. |
Üstelik şunu Uzun süredir biliyoruz ki içicilerin yüzde doksanı sigara kullanmaya 18 yaşından önce başlıyor. | TED | في الواقع، أصبحنا نعلم منذ وقت طويل أن 90% من المدخنين يَبدؤونَ تدخين السجائر قبل سن 18. |
Bu yüzden Uzun zaman önce bir çocuk bulmaya karar verdim. | Open Subtitles | لهذا قررت منذ زمن طويل أن أَبحث عن طفل |
Ne Uzun hikaye... Heyecanlı bir sonu da yok. | Open Subtitles | إنه طريق طويل أن تمضي فيه بلا أية وخزة |
Ne Uzun hikaye... Heyecanlı bir sonu da yok. | Open Subtitles | إنه طريق طويل أن تمضي فيه بلا أية وخزة |
Uzun bir süre boyunca kesin gerçeği anlatmak için düşündüm. | Open Subtitles | لقد قررت منذ وقت طويل أن أقول الحقيقة |
Uzun zamandır gerçeği tüm çıplaklığıyla anlatmaya kararlıydım. | Open Subtitles | لقد قررت منذ وقت طويل أن أقول الحقيقة |
Uzun zamandır buluştuğum ilk kız ve bunu bir ilişki olarak görüyorum. | Open Subtitles | وانا لقاء أول فتاة منذ وقت طويل ... ... أن أستطيع أن أرى نفسي وجود علاقة مع. |