"طويل جدًا" - ترجمة من عربي إلى تركي

• çok uzun
• uzun bir

Daleklerin tek sorunu bir şeyler söylemeleri çok uzun sürüyor.
المشكلة مع الداليكس أنهم يستغرقون وقت طويل جدًا في الكلام

Bu evrende doğduğunda, çok uzun süre kalırsın.
عندما ولِدتَ في هذا الكون، أنت موجود فيه لوقتٍ طويل جدًا.

çok uzun süre içerde kalmaya hazır olun.
استعدوا لكي تكونوا بالداخل لوقت طويل جدًا

Bu, oluşması için çok uzun süre beklediğimiz ve geldiğinde de genellikle kalkınmamız için yeterli dayanıklığa sahip olmayan bir sistemi oluşturmak için harcanan sıradışı miktarda bir kaynaktır.
فعدد كبير من المواد الخام التي جهزت لعمل نظام سننتظره إلى وقت طويل جدًا وعندما يأتي فإنها ليست ذو متانة كافية لكي نبدأ بالتطوير.

Başına gelenlerden sonra yeni bir şey yapmaya kalkışamaz en azından uzun bir süre.
بعد فعلتها الأخيرة، فلن تضلع بأي شيء لوقت طويل جدًا

Bilip de bana söylemiyorsan, kanka o beyaz, löp kıçını çok uzun süre içeri tıkarım.
إذا كنتَ تعرف أينَ هو ... ولم تعلمنا بذلك ، ياسيد سوفَ تكون مؤخرتك البيضاء لزمن طويل جدًا في السجن

çok uzun zaman önceydi.
لكن ذلك كان منذ زمن طويل جدًا.

Birbirlerinizin hayatları çok uzun zamandır uzaktasınız, bugün, kilisenin çanını duyduğunuzda... bu çanı duyduğunuz zaman, hatırlayın ki, tek başınıza değilsiniz.
لقد كنتم خارج حياة بعضكم البعض لوقت طويل جدًا جدًا، لذا الآن، عندما تسمعون جرس الكنيسة...

çok uzun zaman evvel oldu.
حسنًا حدث ذلك منذ وقت طويل جدًا

Bak, eğer iş birliği yaparsan, dosyana birkaç şey ekleriz ve mahkeme de insaflı davranabilir ama eğer iş birliği yapmazsan uzun, ama çok uzun bir süre gitmen için elimizden gelen her şeyi yapacağız.
أنظر, إن تعاونت, يمكننا كتابة كلامًا طبيًا عنك وقد تتساهل المحكمة، لكن إن لمْ تتعاون, سنفعل كل ما نستطيع لنتأكد من إختفائك لوقتٍ طويل جدًا.

Neyse ki, bu Alman ceza kanununda yer alıyor, yani kurala uyulmazsa, sanırım bir soruşturma gerekli oluyor ve Alman savcısı için bunu başlatmak çok uzun bir zamana mal oldu ve bunu da sadece Angela Merkel'in başına gelen olay sonucunda başlattı. Almanya'da yaşayan diğer tüm insanların içinde bulunduğu durumdan dolayı değil.
لحسن الحظ، كتب ذلك في القانون الجنائي الألماني، لذا إن لم تحترم، أعتقد أن التحقيق واجب، وأخذ وقت طويل جدًا حتى بدأ المدعي العام في ألمانيا هذا، وبدأها فقط في حالة أنجيلا ميركل، وليس في حالة جميع من يعيش في ألمانيا.

Matematik çözebilen tam otomatik bir makine "yapay zekâ" tabirinin doğduğu andan itibaren hayalleri süslemektedir. Fakat çok çok uzun zamandır orta seviyede kalmıştır.
لطالما كان الحصول على آلة أوتوماتيكية بالكامل لحلّ المسائل الرياضية حلمًا منذ ميلاد كلمة "الذكاء الاصطناعي،" ولكنها ظلّت عند مستوى "علم الحساب" لوقت طويل جدًا.

Çok, çok uzun zamandır, Angela'nın yanı başında oturuyorum..
أنه فقط ذلك أنا أجلس بجانب (أنجيلا) لـوقت طويل, لوقت طويل جدًا. حسنـــًا.

çok uzun zaman geçmişti.
وقد مضى وقتٌ طويل جدًا

Bir hafta çok uzun bir süre.
أسبوع هو وقت طويل جدًا

Çok, çok uzun zamandan beri.
منذ وقت طويل جدًا

çok uzun zamandır seni arıyor.
إنه يبحث منذ وقت طويل جدًا

çok uzun.
طويل جدًا.

Normalde vampir kanını tercih ederim ancak uzun bir uykudan sonra insan seçici davranamıyor.
أحبّذ دم مصّاصي الدماء أكثر، لكن بعد سبات طويل جدًا فلا حاجة للمرئ بأن يكون انتقائيًّا جدًّا.

- Neler oluyor? - Bu salon için uzun bir isim.
حسنًا , هذا اسم طويل جدًا بالنسبه لصالون

Çok küçük bir sivrisinek için oldukça uzun bir isim.
إنها اسم طويل جدًا لبعوضة صغيرة جدًا