| Ve kardeşim pilot olmak isterdi... Tanrı yardımcısı olsun. | TED | و أختي الصغرى أرادت أن تكون طيارة.. كان الله في عونها. |
| Uçuş eğitimi 20 dakika önce başladı, Seelix. pilot olmak istiyor musun? | Open Subtitles | لقد بدأ إختبار الطيران منذ عشرون دقيقة هل تودين أن تصبحى طيارة أم لا ؟ |
| Üç gündür, boşluğa nesneler yolluyorum kağıttan uçak, Rubik küp, hatta T-Rex'imi. | Open Subtitles | لثلاثة أيامِ، أنا أُرسلُ الأجسام إلى الفراغِ طيارة ورقية، مكعّب، حتى تي ريكس. |
| Dinle, ailemle geçirdiğim uçak kazasından sonra kimseyle konuşmak istememiştim. | Open Subtitles | اصغ، بعد حادثة سقوط طيارة عائلتي، لم أرد التحدث لأحد، لقد كنت مفزوعة للغاية، ولكن بعدها.. |
| Eğer tren yerine uçağa binmiş olsaydık, üç gün önceden | Open Subtitles | تعرفي , لو أستقلينا طيارة لتواجدنا هنا قبل 3 أيام |
| Adamın biri jet havalanırken bir adım kadar gerisindeymiş. | Open Subtitles | شخص وقف خلف محرك طيارة نفاثة في أثناء تشغيلها |
| Eğer bir Alman uçağı görürsek telefon numarası bende var, tamam mı? | Open Subtitles | تذكروا، إن رأينا أي طيارة ألمانية لدي الرقم الذي علينا الإتصال به |
| - Görevdeyken değil. Ben Bay Goldfinger'ın kişisel pilotuyum. Öyle mi? | Open Subtitles | أنا طيارة جولدفينجر الخاصة حقا ؟ |
| ..ve ilk uçakla evlerimize gideceğiz. bu sefer biz ondan kaçacağız. | Open Subtitles | خُذْ مالَنا، وخذ اول طيارة للبيت. |
| Bianca'nın ahçılık okuluna ne kadar çok gitmek istediğini biliyorsun ve Sylvia pilot olmak istiyor ve... | Open Subtitles | تعرف، كيف تريد بيانكا أن تذهب لمدرسة الطبخ و سيلفيا تريد أن تكون طيارة |
| Annem pilot olduğu için o gün Miami'deydi. | Open Subtitles | أمي كانت في ميامي لأنها تعمل .طيارة في الخطوط الجوية |
| On numara pilot, natürel lider, aşırı dövüş eğitimi. | Open Subtitles | طيارة خبيرة, قائدة بالفطرة مُدَرَبَة للمعارك العنيفة مرفوضة |
| pilot olmaktan vazgeçti, ama uçaklardan vazgeçemedi. | Open Subtitles | تخلت عن حلمها بأن تصبح طيارة لكنها لم تتمكن التخلي عن الطائرات |
| Neden hediye olarak istediğim, uçak modelini almadın? | Open Subtitles | لما قٌمت بشراء نموذج طيارة لي كاول هداياي ؟ |
| Zırhlı bir araç ve İsviçreye temiz uçuş güzergâhı olan bir uçak isteyeceğim. | Open Subtitles | أريد سيارة مصفحة و طيارة بطريق جوي مفتوح الى سويسرا |
| Körfez'de istediğimiz uçak gemisinden İHA havalandırıp istediğimiz hedefi vurabiliriz. | Open Subtitles | يُمكننا إطلاق طائرة بدون طيارة إلى الخليج و ضرب أيّ هدف نريده. |
| Beş şatla uçak bile uçururum ben. Haydi kaçtım. | Open Subtitles | أستطيع أن أقود طيارة بعد شرب خمس كؤس، الى اللقاء |
| Bir uzman tarafından kontrol edilmedikçe uçağa binemeyeceksin. | Open Subtitles | ولن تركبي أي طيارة أخرى قبل أن يتم فحصك بواسطة شخص خبير أولا |
| Evet, bir süreliğine uçağa binmeyeceğim. | Open Subtitles | السفر جوًا أجل، أوافق على عدم ركوب طيارة لفترة |
| Sen özel jet alıyosun, ama uçmaktan korkuyosun, sadece araba gibi sürüyosun. | Open Subtitles | ولذلك لقد اشتريت طيارة خاصة ولكنك لا تركبها لأنك تخاف من الطيران لذلك انت تقودها |
| Düşünün, hayatımda hiç bir uçağı yere indiremedim. | Open Subtitles | ولو تعلمون أنه بحياتي لم أُهبِط طيارة |
| Amerikan Ordusu için Afganistan'a giden bir helikopter pilotuyum. | Open Subtitles | أنا أقود طيارة جيش أمريكية " في " أفغانستان |
| Bir seferinde beni küçük beş koltuklu bir uçakla D.C'ye yemeğe götürmüştü. | Open Subtitles | مرة من المرات اخذني لواشنطن للعشاء - في طيارة صغيرة فيها خمس كراسي. |
| Yüzbaşı Taylor Mathison kendini adamış bir havayolları savaş pilotu. | Open Subtitles | كابتن تايلور ماثيثون هي طيارة حاصلة على وسام في القوات الجوية الحربية |
| Sınır Tanımayan Doktorlar için çalışan bir pilottu. | Open Subtitles | كانت طيارة لأطباء بلا حدود |