Benim için denizden çok uzak kalıyor. Orada Bütün gün yapacak ne var ki? | Open Subtitles | انه يعتبر بعيداً جدا عن البحر بالنسبة لي ما الذي يمكن للمرء أن يفعله هنا طيلة النهار |
"Bütün gün halıların üzerinde uyuyordu, ben de ona gasp edildiğimi söyledim." | Open Subtitles | انه ينام طيلة النهار على كومة من السجاد لذلك فقد أخبرته بأنني سُرقت |
Bütün gün aynı pozisyonda yatıyordu. | Open Subtitles | إنها كانت مُستلقية في السرير بنفس الوضعية طيلة النهار |
Yani ben de Tüm gün ve gece ayakta oluyorum. | Open Subtitles | ما يعني أنني أستيقظ طيلة النهار و أستيقظ طيلة الليل |
Bütün gün kıçımın üstünde oturup video oyunları oynamam sayesinde. | Open Subtitles | هذا بسبب جلوسى طيلة النهار ألعبالفيديوجيم. |
Bütün gün burada kalır, eğlenir, içkini yudumlar,görünmez penguenleri kovalarsın. | Open Subtitles | يمكنك الآن الجلوس طيلة النهار والتحامق والشرب ، ومطاردة البطاريق الخفية |
Bütün gün, deli gibi ağladım. | Open Subtitles | كانت دموعي تنهمر طيلة النهار كان ذلك محرجاً جداً أتفهمين ؟ |
Bütün gün hiçbir şey yemedim. | Open Subtitles | لم آكل شيئاً طيلة النهار أنا أتضور جوعاً |
Oh, Tanrı'ya şükür. Bütün gün tuvalete gidememiştim. | Open Subtitles | الحمد لله، لم أتمكن من قضاء حاجتي طيلة النهار |
Bütün gün video oyunları oynayıp bütün gece televizyon izleyeceğiz. | Open Subtitles | وممارسة ألعاب الفيديو طيلة النهار ومشاهدة التلفاز طوال الليل. |
Bütün gece uçtun, Bütün gün uyudun. | Open Subtitles | لقد طِرتي طيلة الليل ونِمتي طيلة النهار. |
Bana poz vereceksen Bütün gün boş olman lazım. | Open Subtitles | حبذا لو توقفتِ من أجلي عليكِ أن تكوني جاهزة طيلة النهار |
Bütün gün yalnızca kıçınızın üzerinde oturursanız kazanacağınız tek bir şey var. | Open Subtitles | لكنكِ ستكتسبي شيء إن ظللتِ جالسة هكذا طيلة النهار. ستكتسبي بطن. |
Güney Yakası, bebeğim. Evet efendim, Bütün gün 79'uncu cadde. | Open Subtitles | ناحية الجنوب، اعزائي بلى، شارع 79 طيلة النهار |
Bütün gün buradaydım. Kimsenin kavga ettiğini görmedim, Şerif. | Open Subtitles | كنت هنا طيلة النهار ولمْ أرَ أيّ شجار يا حضرة المأمور |
Bütün gece eğlenip, Bütün gün uyuyorsun. | Open Subtitles | تسهر طوال الليل، تنام طيلة النهار |
Tüm gün bir şey yapmadan orada durunca biraz huzursuzlaşıyorlar. | Open Subtitles | إنّهما يضجران بسبب الوقوف هنا طيلة النهار بدون فعل شيء. |
Tüm gün boyunca takdir edilmenin nasıl olduğunu düşünün. | Open Subtitles | تخيل ما هو الشعور بأن تكون معجباً طيلة النهار |
Tüm gün boyunca yapacağınız şey bu mu? | Open Subtitles | اهذا ما ستفعلن يا فتيات طيلة النهار ؟ |
Eminim Gün boyu mutfakta kendinizi paralamışsınızdır. | Open Subtitles | أنا متأكد من أنك كدحت في المطبخ طيلة النهار |
Sabahtan beri sahilde dans ediyor ama size söylemeyeyim dedim. | Open Subtitles | لقد كان يرقص طيلة النهار فقط فضلت عدم ذكر ذلك فحسب |
Lanet olası bir telefonun başında bekleyip,insanlarla konuşan bir geri zekalı. | Open Subtitles | متخلف عقليا يجلس إلى تليفون و يكلم الناس طيلة النهار كلام فارغ |