Çünkü Bunca zamandır onunla günah olduğunu bile bile yaşıyorsunuz. | Open Subtitles | السبب سيدتي, أنك لا تقبلين أنك تعيشين في خطيئة معه طيلة هذا الوقت |
Bunca zamandır burada çalışıyorsunuz, ve hiç bir çocuğunuz olduğundan bahsetmemiştiniz. Çocuğumuz yok. | Open Subtitles | طيلة هذا الوقت وأنت تعمل هنا ولم تذكر مرّة أن لديك طفلاً |
Bunca zamandır bu sırrı saklamanın ne kadar zor olduğunu düşünemiyorum bile. | Open Subtitles | لا أستطيع تخيل صعوبة هذا عليه، إخفاء سره طيلة هذا الوقت |
Bunca zaman boyunca John'un bir evde olduğuna mı inanıyordunuz? | Open Subtitles | طيلة هذا الوقت كنت تعتقد أن "جون" كان في البيت؟ |
Belki tüm Bunca zaman kızdan hoşlanıyordu, oğlan hamle yapar, kız "hayır" der, oğlan bunalıma girer ve kızı öldürür. | Open Subtitles | صحيح لربما طيلة هذا الوقت يقترب منها يحاول القيام بحركة, فهي ترفض و هو ينفعل لذا يقتلها |
Ve Onca zaman boyunca asıl seni göremedi diyorsun öyle mi? | Open Subtitles | وتقول بأنها طيلة هذا الوقت سوياً ولم تعرف حقيقة من تكون؟ |
Görünüşe göre kuş, başından beri benim cebimdeymiş. | Open Subtitles | أوه، لقد تبين أن الطائر الصغير في جيبي طيلة هذا الوقت |
Bunca zamandır oyun mu oynuyorsun? | Open Subtitles | هل كنت تلعب العاب الفيديو طيلة هذا الوقت |
Bunca zamandır burnumun dibinde Yahudileri saklıyordun. | Open Subtitles | طيلة هذا الوقت كنت تخفي اليهود من وراء ظهري |
Emery, Grayson Bunca zamandır sana yalan söylüyordu. | Open Subtitles | إيميرى، جرايسون كان يكذب عليكى طيلة هذا الوقت |
Naruto'nun çakrası Bunca zamandır herkesi koruyor. | Open Subtitles | طاقة ناروتو كانت تحمي الجميع طيلة هذا الوقت |
Bunca zamandır, ...onu bir yerlerde saklıyor olman için dua ediyordum, ...itibarını zedeleyecek tüm bu şeylerin yalnızca bir tezgâh olduğunu, onu koruduğunu, ...onu güvenli bir yerde tuttuğunu ümit emiştim. | Open Subtitles | تعرفين ، طيلة هذا الوقت كنت أدعو أنك تخبئينه في مكان ما ان كل هذا التشويه لسمعته علنا |
Bana Bunca zamandır şüpheli bir şey sezmediğini mi söylüyorsun? | Open Subtitles | أتقصد أن تقول لي أنك طيلة هذا الوقت لم تشك في شيء؟ |
Sizi anlayan, gören birini bulduğunuzda sonunda gerçekten aşık olduğunuzda ve bunu siz bile gördüğünüzde "Aman Tanrım, Bunca zamandır yanılıyordum. | TED | مثل الوقوع في الحب، وأخيرًا، وقوعًا شديدًا مع شخص يفهمك وتفهمه، "يا إلهي، لقد كنت مُخطئًا طيلة هذا الوقت. |
Uyuyabileceğimiz böyle bir yer varken Bunca zaman boyunca yastık diye kayaları kullandık. | Open Subtitles | طيلة هذا الوقت نستخدم الصخور كوسادات، بينما كان بوسعنا المبيت هنا |
Sonunda Bunca zaman benden sakladığını öğrenmiş oldum. | Open Subtitles | الآن عرفت اخيرا ما الذي كنت تخبأيه عني طيلة هذا الوقت |
Hayır, Bunca zaman sadece sana bir merhaba demek için bekledim. | Open Subtitles | - لا. ظللت أنتظرك هنا طيلة هذا الوقت كي ألقي عليك التحية |
Bunca zaman aylaklardan kaçarken insanların neler yapabildiğini unutmuşum. | Open Subtitles | طيلة هذا الوقت نهرب من "السائرين"، ناسيين ما بوسع البشر فعله، |
Bunca zaman boyunca gerçek annem olduğunu mu düşündün? | Open Subtitles | طيلة هذا الوقت الذي ظننت به أنني ابنك؟ |
Kadın Bunca zaman sırrını saklamış. | Open Subtitles | وقد احتفظت بذلك سراً طيلة هذا الوقت |
Erkek arkadaşın olmak istiyorum. Onca zaman bekledikten sonra daha fazla bekleyemeyeceğim sanki. | Open Subtitles | أودّ أن أكون صديقك, لكني إنتظرت طيلة هذا الوقت, |
en başından beri masada oturuyordu. | Open Subtitles | لا ، لقد كانت جالسةً فقط على تلك الطاولة طيلة هذا الوقت اللعين |
Bütün bu süre boyunca, hiç beyaz bir adamı öldürmedim... ama bundan korkmam, çünkü... | Open Subtitles | ...طيلة هذا الوقت لم أقتل أى رجل أبيض لكنى لا أتورع عن فعل ذلك |