Doğru söylüyor olabilirsin, ancak bir sürü yosun ve çamur maskeleri yapıyor olacağım. | Open Subtitles | قد تكونين محقّة, إلا أنّني أرغب بالقيام بالكثير من أقتعة طين العشب البحري. |
Böyle bir kırmızı çamur botanik bahçeleri dışında Edinburgh'nın yüz mil ötesine kadar bulunmaz. | TED | طين أحمر كهذا لا يوجد إلى على بعد مئات الأميال من إدنبرة، إلا في الحدائق النباتية. |
Bir gün, siperdeki bu patlamamış havan mermisini aldım ve eğreti bir çamur kulübe laboratuvarına götürdüm. | TED | ذات يوم، التقطت قذيفة هاون غير منفجرة من خندق، ووضعتها في مختبر مؤقت مصنوع من طين. |
1908'de Girit Adası'nda arkeologlar bir kil disk buldular. | TED | في 1908 في جزيرة كريت اكتشف علماء الآثار قرص من طين. |
Boğazındaki ve ciğerlerindeki çamurlu su onun şaftın üstünde öldürüldüğünü doğruluyor. | Open Subtitles | طين في حلقه و رئتيه تؤكدان بانه قد قتل عند قمة العمود |
Bu uzun aylar sadece kan demir ve çamurdan ibaretti, ve dostlara yazacak vakit yoktu. | Open Subtitles | كانت هذه الشهور الماضية كلها دماء و حديد و طين و لا يوجد وقت لرسائل للأصدقاء |
Hemen ayağımın altındalardı: çamur, toprak, toz, kil, adına ne derseniz... | TED | لقد كانت تحت قدمي: وحل أو تراب أو طين سمها ما تريد |
Ve evrimden 3.8 milyar yıl sonra, özümüz hala çamur. | Open Subtitles | وبعد بلايين السنين من التطور جوهرنا لازال طين |
Evet doğru; bu salı doğal yetenek testi verilecek, içinizden birisi kabul edilecek, buradan... bu çamur çukurlarından çıkma şansı kazanacak... ve birisi.. | Open Subtitles | هذا صحيح ، هذا السبت سيتم إعطاء اختبار القدرات لمنح واحد منكم الفرصة ليزحف خارجاً من طين البدائية |
çamur demedim, kireç dedim. | Open Subtitles | ما قلتلك طين . قلت نجاسة ووحل وقعت بشي بركة نجاسة ووحل و لا شي |
Burada bir çamur birikintisi var buna basıp geçmenize içim el vermez o güzel ayakkabılarınız berbat olabilir | Open Subtitles | هذه حفرة طين سيئة لا اريدك أن تدوس على ذلك و تفسد حذاءك الجميل |
çamur.Tadına bakmadan arabanın bulunduğu yeri söyleyebilir misin? | Open Subtitles | طين يمكنك ان تعرف اين كانت السيارة بتذوقه |
Sizinle işim bittiğinde, var olduğunu bile bilmediğiniz yerlerinizde çamur olacak! | Open Subtitles | عندما أنتهى منكم. ستحصلون على طين فى أماكن لم تكونوا تعلموا إنكم تملكونها |
Söylüyorum çünkü Bowers'ların evinde çamur bulduk. | Open Subtitles | أنا بستاني أسألك لأننا وجدنا طين .داخل منزل بويرز |
çamur ve bataklıktan ibaret. Aynı çamur kazar gibi. | Open Subtitles | إنه مجرد وحل و طين كغرق اللغم في المستنقع |
çamurlu ayakkabılarla dolaşıyordu. | Open Subtitles | أعني ، أتذكر أني أوقفته لأنه كان يترك أثر طين في الرواق |
Bruce'un arabasının şoför tarafında ve botlarında aynı çamurdan vardı ama arka tarafta hiç çamur yoktu. | Open Subtitles | سيارة بروس كان فيها نفس الوحل في جهة السائق الموجود على جزمته لكن لا يوجد طين بالمقعد الخلفي |
Bu derin okyanus çamuru ve yeşil floresan boyasıyla renklendirilen parlak yeşil noktalar ise gerçek, canlı mikroplar. | TED | هذا طين، طين من عمق المحيط، والنقاط الخضراء الساطعة الملطخة بالصبغة الخضراء الفلورية هي ميكروبات حية حقيقية. |
Ama hep bu çamurla karşılaşıyorum. | Open Subtitles | لكن كلُّ ما حصلت عليه الآن هو مجرد طين |
İster topraktan olsun ister metalden,kendi canavarlarımızı yaratmamız bizim doğamızda var. | Open Subtitles | سواء كان من طين أو معدن, انها طبيعتنا أن نخلق وحوشنا بأيدينا. |
Ve Matmazel Ruth Chevenix'in ayakkabıları neden çamurluydu? | Open Subtitles | ولماذا كان يوجد طين على خذاء الانسة روث ؟ |
Bu kadının bütün organları kile dönüşmüş. | Open Subtitles | كل هذه الأعضاء قد تحولت إلى طين |
Ben de kilden yapıldı, sufiler de ona hayat verdi sanıyordum. | Open Subtitles | -أعتقد أنه مخلوق من طين نفخت فيه الحياة من قبل مجموعة من الصوفيين |
Anayasayı yazdıklarında, odaklanabilmeleri için salonun dışındaki parke taşlarının üzerine toprak koymuşlar. | TED | عندما كتبوا دستور البلاد فقاموا وضع طين حول كل البحص الذي يحيط القاعة من اجل ان يحافظوا على تركيزهم .. |
Çamurda dövüşen iki kadın gibi,.. | Open Subtitles | تعرف هؤلاء النساء الاتي يتقاتلن في حلبة من طين |
Ama narflar kendilerini koruyabilir, dedi. Onları iyileştiren "Kii" adında çamurları varmış. | Open Subtitles | الحوريات يستطعن حماية أنفسهن لديهن طين يشفيهن |