Onun yerine yardım istedi ve New York'ta Jokey Kulübü dizayn etmiş birini buldu. | TED | لكن بدلاً عن ذلك، طَلَبَ المساعدة و وجد الشخص الذي صمم الجوكي كلوب في نيو يورك. |
Gloria bana çok zamaninin kalmadigini söyledi, ama hastalikla mücadele etmekten yorulmus, benden sana sormami istedi eger mümkünse infazin öne alinmasini istiyor. | Open Subtitles | تَقولُ لي غلوريا أنهُ لَن يَعيشَ طَويلاً لكِنَهُ تَعِبَ مِن مُحارَبَة المَرَض لِذا طَلَبَ مِنّي أن أسأَلَكَ |
Yeni bir şef bulunana kadar müdür McManus'un görevleri için geçici olarak benim bakmamı istedi. | Open Subtitles | حَتى تَسمِيَة مُدير الوَحدَة الجَديد. طَلَبَ مِني الآمِر أن أستَلِمَ مَهام ماكمانوس مُؤَقتاً |
Hank'ten tekrar gelmesini istedi. | Open Subtitles | طَلَبَ مِن هانك العَودَة و أجابَ هانك بالمُوافقَة |
Zeke Bellinger, idam mahkûmu olan Shirley Bellinger'ın eski kocası, idamdan sonra, öldürülmüş kızının yanına gömülmesi için devletten cenazenin kendisine verilmesini istedi. | Open Subtitles | زيك بيلينجَر، الزَوج السابِق للسَجينَة المُدانَة شيرلي بيلينجَر طَلَبَ أنهُ بعدَ إعدامِها |
Gelip benden sana karşı bir saldırı için destek istedi. | Open Subtitles | أتاني و طَلَبَ مِني مُساعدتهُ في التَحَرُّكِ ضِدَك |
Bilhassa seninle tanışmak istedi. | Open Subtitles | نعم، حسناً، لكنهُ طَلَبَ مُقابَلَتَكِ بالإسم |