Tek ihtiyacımızın duygusal tepkini yükseltmek olduğunu sanıyordum. Ama yanılıyordum. | Open Subtitles | ظننتنا نحتاج فقط لاستجابة عاطفية قوية منك، لكنّي كنت مخطئاً. |
Üçümüz arasında duygusal bir ilişki olduğunu sanıyordum, bir seks dansı değil. | Open Subtitles | ظننتنا نسعى للعلاقة الأفلاطونية السامية و ليس لغريزة جنسية تافهة |
Arkadaşça takıldığını sanıyordum. asla göründüğün gibi olmadın. | Open Subtitles | ظننتنا مجرد أصدقاء أنت تخبئ دائماً أوراقك |
Dürüst olmak gerekirse dansımızın çok daha uzun süreceğini sanmıştım. | Open Subtitles | أتعلم، علي أن أكون صريحا ظننتنا سنواصل هذه الرقصة طويلاً |
Bu gece birilerini çağırırız diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | لا ظننتنا سنستضيف بعض الناس الليلة |
Hadi canım. Ben Büyük Kanyon'u görmeye gideceğiz sanıyordum. | Open Subtitles | حقا ايها الرائد ظننتنا سنذهب لرؤية الجراند كانيون |
Öylesine seks olayına geri döndük sanıyordum bu yüzden onun kapısına gittim altılı bira paketiyle. | Open Subtitles | ظننتنا عدنا لإقامة العلاقة العابرة ثانية ولهذا ظهرت علي بابها 000 مع ست عبوات من البيرة |
Ben de konu hakkında tamamen bilgilendirildiğimizi sanıyordum sınırsız giriş izninden bahsetmiyorum bile. | Open Subtitles | و أنا ظننتنا نملك الصورة كاملة ناهيكَ عن ذكر صلاحية الدخول الكامل |
Onlardan daha iyi olmamız gerektiğini sanıyordum. | Open Subtitles | لأنّي ظننتك من المفترض أن تكون بطلًا، ظننتنا يفترض أن نكون خيرًا منهم. |
Kahve içeceğiz sanıyordum. | Open Subtitles | إلى أين سنذهب، ظننتنا سنتناول القهوة. |
Aslında mezuniyetimi kutladığımızı sanıyordum. | Open Subtitles | و أنا من ظننتنا نحتفل أنني تخرجت |
Dost olduğumuzu sanıyordum. Sen değiştin, dostum. | Open Subtitles | ظننتنا أصدقاء لقد تغيرت يا رجل |
Dost olduğumuzu sanıyordum. Sen değiştin, dostum. | Open Subtitles | ظننتنا أصدقاء لقد تغيرت يا رجل |
Kanser için yanlış ayakkabıları giydiğimizi sanıyordum. | Open Subtitles | ظننتنا نرتدي الأحذية الخاطئة للسرطان |
Dost olduğumuzu sanıyordum. Sen değiştin, ahbap. | Open Subtitles | ظننتنا أصدقاء لقد تغيرت يا رجل |
Çok üzücü... Aynı takımda olacağımızı sanıyordum. | Open Subtitles | كم هذا مؤسف , ظننتنا سنكون بنفس الفريق |
Biraz bekleyeceğimizi sanıyordum. | Open Subtitles | ظننتنا سنفعل ذلك في حفلة تقديم الهدايا. |
Genelde bunu düşmanlarıma karşı kullanırım, ve düşman olmadığımızı sanmıştım. | Open Subtitles | أسلوب أستخدمه عادةً مع أعدائي، وأنا من ظننتنا صديقين حميمين. |
Tuttum. Belki de yanılıyorum, ama hapishanenin içine girmek istediğimizi sanmıştım. | Open Subtitles | ربما أكون مخطئاً، ولكنى ظننتنا نريد داخل السجن |
Dostuz sanmıştım. Bana nasıl böyle ihanet edebildin? | Open Subtitles | ظننتنا أصدقاء يا رجل كيف تخوننا بهذا الشكل |
Bu gece birilerini çağırırız diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | لا ظننتنا سنستضيف بعض الناس الليلة |
Tamamlama oynuyoruz sandım. | Open Subtitles | ظننتنا نتكلم بالقافيّة |