ويكيبيديا

    "ظننتي" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • düşündün
        
    • sandın
        
    • sandım
        
    • sanıyordun
        
    • sanmıştın
        
    • düşündüğün
        
    • düşündüysen
        
    Cidden cidden bir ailenin, kanserli bir kadına bebeklerini vereceğini mi düşündün? Open Subtitles أعني, صدقاً صدقاً, هل ظننتي أن أحداً سيعطي طفله لامرأة بها سرطان؟
    Ne düşündün, tüm gün kıç üstü oturup tembellik edeceğimi mi? Open Subtitles ماذا ظننتي بأني سوف افعل؟ اجلس على مؤخرتي واتكاسل؟
    Korkarım beni olduğumdan daha büyük bir aptal sandın. Open Subtitles أخشى أنك ظننتي أني احمق أكبر مما أنا عليه.
    22 patates kızartması. Yapmayacağımı sandın, değil mi? Open Subtitles اثنان وعشرون علبة بطاطا مقلية ظننتي لن أفعل ذلك، صحيح؟
    Tanrım, gördüğüm en güzel tenis kıyafetiydi. Kalp krizi geçireceğimi sandım. Open Subtitles أفضل زي للعب التنس يا إلهي، ظننتي سأصاب بأزمة قلبية
    15 yıl boyunca aynı evi yenilediklerini mi sanıyordun? Open Subtitles هل ظننتي أنهم سيقومون بتجديد المناظر مثلما كانت في منتصف القرن لمدة 15 عامًا؟
    Seni daha yüksek fiyatlara satmak için seni yetiştirdiğimi düşündün. Open Subtitles ..ربما ظننتي أنني أحتفض بكِ لأبيعكِ بسعر أغلى
    İnsanların uyuşturucu satıcılarını suçlayacağını düşündün. Evet! Open Subtitles . ظننتي أنّ النّاس سيلومون مروجيّ المخدرات ؟
    Tarafını değiştirebileceğini düşündün, öyle değil mi? Open Subtitles هذا هو الرجل الذي ظننتي ان بامكانك تحويله لجانبنا اليس كذلك ؟
    Yoksa bunun tek taraflı bir oyun olacağını falan mı düşündün? Open Subtitles هل ظننتي فقط أن هذا شارع ذو اتجاه واحد أو شيء كهذا؟
    Ve düşündün ki kocamla yatarak kendini biraz daha iyi mi hissedersin? Open Subtitles لذا ظننتي بأن تشعري نفسكِ بحال أفضل عن طريق النوم مع زوجي ؟
    Bundan keyif alacağımı mı düşündün? Open Subtitles هل ظننتي أن سأستمتع بأي شيء من هذا القبيل؟
    Benimle ilk tanıştığında beni çocuk mu sandın? Open Subtitles عندما قابلتيني لأول مرة هل ظننتي أنني طفل؟
    Başta beni bir düzenbaz sandın... her ne kadar çok iyi bir düzenbaz olsam da. Open Subtitles ظننتي محتالة في البداية، وربما كان إعتقاداً جيد جدًا
    Benden kurtulmanın sonucunda insan ırkı kucaklaşıp birbirlerine kenetlendiği sırada zambakların filizleneceğini ve neşeli bir hiç bitmeyen dünya barışı şarkısı söyleneceğini sandın. Open Subtitles ظننتي بأن التخلص مني سيجعل الزنابق تنبت بينما البشر يشبكون الأيادي في عناق مشترك
    Belki de buradaki kartlarla bir şeyler yapabileceğini sandın. Open Subtitles ربما ظننتي أنه يمكنك أن تختبئي وتلاحظي الكروت هنا
    Ölçü alan bir kadın sesi duyduğumu sandım. Open Subtitles آسف جداً، ظننتي سمعت صوت امرأة تقوم بالقياس
    Sakin ol, bir şeyin yok. Onları gördüm sandım ama orada değillerdi. Open Subtitles ظننتي أيتهم لكن لم يكُن متواجدات
    Bunu bana son söyleyişinde bilgisayara ihtiyacın olmadığını sanıyordun. Open Subtitles في آخر مرة قلت لي ذاك الشيء ظننتي بأنكِ لن تكونِ بحاجة للكمبيوتر
    Gerçekten Bailey'nin tanığı olduğuna dair ifade vermeyeceğini mi sanmıştın? Open Subtitles هل ظننتي حقاً أنه لن يكون عليك الشهادة أن (بيلي) كان لديه شاهدة؟
    Senin düşündüğün kadar dişsiz değilmişim, tatlım. Open Subtitles يبدو أنني لست بدون أسنان كما ظننتي. حبيبتي
    Bir anlığına da olsa beni sevdiysen bir an da olsa iyi biri olduğumu düşündüysen söyleyeceklerimi dinle. Open Subtitles إذا كان هناك أي وقت أحببتني فيه, إذا كان هناك أي وقت ظننتي أني شخص جيد, حينها أريدك أن تسمعي هذا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد