Cidden cidden bir ailenin, kanserli bir kadına bebeklerini vereceğini mi düşündün? | Open Subtitles | أعني, صدقاً صدقاً, هل ظننتي أن أحداً سيعطي طفله لامرأة بها سرطان؟ |
Ne düşündün, tüm gün kıç üstü oturup tembellik edeceğimi mi? | Open Subtitles | ماذا ظننتي بأني سوف افعل؟ اجلس على مؤخرتي واتكاسل؟ |
Korkarım beni olduğumdan daha büyük bir aptal sandın. | Open Subtitles | أخشى أنك ظننتي أني احمق أكبر مما أنا عليه. |
22 patates kızartması. Yapmayacağımı sandın, değil mi? | Open Subtitles | اثنان وعشرون علبة بطاطا مقلية ظننتي لن أفعل ذلك، صحيح؟ |
Tanrım, gördüğüm en güzel tenis kıyafetiydi. Kalp krizi geçireceğimi sandım. | Open Subtitles | أفضل زي للعب التنس يا إلهي، ظننتي سأصاب بأزمة قلبية |
15 yıl boyunca aynı evi yenilediklerini mi sanıyordun? | Open Subtitles | هل ظننتي أنهم سيقومون بتجديد المناظر مثلما كانت في منتصف القرن لمدة 15 عامًا؟ |
Seni daha yüksek fiyatlara satmak için seni yetiştirdiğimi düşündün. | Open Subtitles | ..ربما ظننتي أنني أحتفض بكِ لأبيعكِ بسعر أغلى |
İnsanların uyuşturucu satıcılarını suçlayacağını düşündün. Evet! | Open Subtitles | . ظننتي أنّ النّاس سيلومون مروجيّ المخدرات ؟ |
Tarafını değiştirebileceğini düşündün, öyle değil mi? | Open Subtitles | هذا هو الرجل الذي ظننتي ان بامكانك تحويله لجانبنا اليس كذلك ؟ |
Yoksa bunun tek taraflı bir oyun olacağını falan mı düşündün? | Open Subtitles | هل ظننتي فقط أن هذا شارع ذو اتجاه واحد أو شيء كهذا؟ |
Ve düşündün ki kocamla yatarak kendini biraz daha iyi mi hissedersin? | Open Subtitles | لذا ظننتي بأن تشعري نفسكِ بحال أفضل عن طريق النوم مع زوجي ؟ |
Bundan keyif alacağımı mı düşündün? | Open Subtitles | هل ظننتي أن سأستمتع بأي شيء من هذا القبيل؟ |
Benimle ilk tanıştığında beni çocuk mu sandın? | Open Subtitles | عندما قابلتيني لأول مرة هل ظننتي أنني طفل؟ |
Başta beni bir düzenbaz sandın... her ne kadar çok iyi bir düzenbaz olsam da. | Open Subtitles | ظننتي محتالة في البداية، وربما كان إعتقاداً جيد جدًا |
Benden kurtulmanın sonucunda insan ırkı kucaklaşıp birbirlerine kenetlendiği sırada zambakların filizleneceğini ve neşeli bir hiç bitmeyen dünya barışı şarkısı söyleneceğini sandın. | Open Subtitles | ظننتي بأن التخلص مني سيجعل الزنابق تنبت بينما البشر يشبكون الأيادي في عناق مشترك |
Belki de buradaki kartlarla bir şeyler yapabileceğini sandın. | Open Subtitles | ربما ظننتي أنه يمكنك أن تختبئي وتلاحظي الكروت هنا |
Ölçü alan bir kadın sesi duyduğumu sandım. | Open Subtitles | آسف جداً، ظننتي سمعت صوت امرأة تقوم بالقياس |
Sakin ol, bir şeyin yok. Onları gördüm sandım ama orada değillerdi. | Open Subtitles | ظننتي أيتهم لكن لم يكُن متواجدات |
Bunu bana son söyleyişinde bilgisayara ihtiyacın olmadığını sanıyordun. | Open Subtitles | في آخر مرة قلت لي ذاك الشيء ظننتي بأنكِ لن تكونِ بحاجة للكمبيوتر |
Gerçekten Bailey'nin tanığı olduğuna dair ifade vermeyeceğini mi sanmıştın? | Open Subtitles | هل ظننتي حقاً أنه لن يكون عليك الشهادة أن (بيلي) كان لديه شاهدة؟ |
Senin düşündüğün kadar dişsiz değilmişim, tatlım. | Open Subtitles | يبدو أنني لست بدون أسنان كما ظننتي. حبيبتي |
Bir anlığına da olsa beni sevdiysen bir an da olsa iyi biri olduğumu düşündüysen söyleyeceklerimi dinle. | Open Subtitles | إذا كان هناك أي وقت أحببتني فيه, إذا كان هناك أي وقت ظننتي أني شخص جيد, حينها أريدك أن تسمعي هذا |