| Kararın bize ait olduğunu söylediğini sanıyordum, anne. | Open Subtitles | لا ، تعلمين فكرت .. أمي ظننت أنك قلت بأن لدينا الخيار |
| Siz çocukların dün gece içtiğinizi söylediğini sanıyordum ? | Open Subtitles | ظننت أنك قلت انكم ذاهبوا للمشروبات معا الليلة الماضية؟ |
| Onu ikna etmeye çalışma demiştin. | Open Subtitles | ظننت أنك قلت لا تتفاهم معها أخرجونا من هنا |
| Şimdi ameliyat ediyoruz dedin sanmıştım. | Open Subtitles | ظننت أنك قلت أن هناك جراحة الجراحة في الرابعة |
| Burası için sıkıcı bir fabrika kasabası dediğini sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت أنك قلت أنها مدينة صناعية شبه مهجورة |
| Hani güçlerin hücrenin içinde işe yaramıyordu? | Open Subtitles | ظننت أنك قلت القوى الخاص بك لا تعمل داخل هذه الخلية؟ |
| Tamam, her ne dediysen. Aptal olduğunu söylediğini sanmıştım. | Open Subtitles | حسناً , مهما كان ما قلته ظننت أنك قلت انه غبياً |
| Evli olduğunu söyledin sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت أنك قلت أنك متزوج |
| Benimle bir daha konuşmak istemediğini söylediğini sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت أنك قلت أنك لا تريد مكالمتي مجدداً على الإطلاق. |
| İkinci Aşamanın ayrıntılarını bilmediğini söylediğini sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت أنك قلت أنك لا تعرف أي تفاصيل عن المرحلة الثانية. |
| Duruşmaya gittiğinizi söylediğini sanıyordum. Gittik. | Open Subtitles | ظننت أنك قلت أنك ذهبت لجلسة الاستماع ؟ |
| Adayı neden bulması gerektiği ile ilgili hiçbir fikri yok demiştin sanıyorum. | Open Subtitles | ظننت أنك قلت بأنك لاتعلم لماذا يحاول ايجاد الجزيرة |
| Bağlılık olmayacak demiştin. | Open Subtitles | ظننت أنك قلت أن علاقتنا هذه دون أية روابط |
| Bu Foster. Mazereti sağlam demiştin. | Open Subtitles | إنه فوستر , ظننت أنك قلت بأن لديه حجة غياب مؤكدة |
| - Avm mi? Bela Şehri dedin sanmıştım! | Open Subtitles | (ظننت أنك قلت مدينة (باداس! |
| Anlamadım, kartı kopyaladık dediğini sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت أنك قلت أننا نسخنا البطاقة |
| Ateşi kesin dediğini sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت أنك قلت اوقفوا إطلاق النار |
| Çirkin dediğini sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت أنك قلت أنه بشع |
| Hani beni götürmeyecektin. | Open Subtitles | ظننت أنك قلت أنك لا تستطيع أن تأخذني |
| Hani patlama onu öldürmeyecek... | Open Subtitles | ..... ظننت أنك قلت أن التفجير ليس كافياً |
| Sorun çıkarmayacağını söylediğini sanmıştım. | Open Subtitles | ظننت أنك قلت أنها لن تكون مشكلة |
| Yaptığımı bulamayacağını söylediğini sanmıştım. | Open Subtitles | ظننت أنك قلت أنه لن يكتشف فعلتي |
| Küçük bir toplantı olacağını söyledin sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت أنك قلت أنه تجمع صغير |