- Tara'yla görüşeceğini sanıyordum. - O da başka biriyle görüşüyordu. | Open Subtitles | ظننت بأنكِ ستذهبين لتري تارا لقد كانت تري شخصاً آخر |
Buraya sadece birkaç haftalığına taşındığını sanıyordum. Haline bak. | Open Subtitles | لقد ظننت بأنكِ ستنتقلين الى هنا لبضع أسابيع فقط أنظري الى نفسك |
Zeki olduğunu sanıyordum, bunu bile bilmiyor muydun? | Open Subtitles | ظننت بأنكِ ذكية لكنكِ حتى لم تعرفي ذلك ؟ |
Deniz fenerinde karşıma çıktığında beni öldüreceğini sanmıştım. | Open Subtitles | أتعلمين عندما أتيتي إلي في المناره ظننت بأنكِ ستقتليني |
Seni kaltak, istemeyeceksin sandım. | Open Subtitles | يا عاهرة, ظننت بأنكِ لن تطلبي أبداً. |
Açıkçası jartiyer giyersin diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | حسنا, ظننت بأنكِ سترتدين الجوارب الحريرية |
İnsanlarla başa çıkmaktan korktuğunu sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت بأنكِ خائفة من ألا تستطيعين التعامل مع الناس |
Çok komik çünkü bir dakika önce senin burada kalıp onun çatı katında yaşayacağını sanıyordum. | Open Subtitles | هذا مضحك لأنه في لحظة ظننت بأنكِ تريدين البقاء هنا والعيش بالعلية |
- Senin de endişeleneceğini sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت بأنكِ قد تكونين قلقه مثلي أنا كيف حصل ذلك؟ |
Onu Maldive'lere sürdün sanıyordum. | Open Subtitles | لقد ظننت بأنكِ قد أنفيتيه إلى جزر المالديف |
Dünya turuna çıkacaksın sanıyordum. | Open Subtitles | لقد ظننت بأنكِ ستسافرين حول العالم |
- Karşıdaki dükkana gideceğini sanıyordum. - Kapalıydı. Tuvaliyete gideceğini sanıyordum. | Open Subtitles | مرحباً ، ظننت بأنني تركتكِ تعبرين الشارع - أنه مغلق ، ظننت بأنكِ تتبولين - |
Giles'la olduğunu, insan öldürmeme eğitimi aldığını sanıyordum. | Open Subtitles | (ظننت بأنكِ مع (جايلز تتعلمين كيف لا تقتلين الناس |
Giles'la olduğunu, insan öldürmeme eğitimi aldığını sanıyordum. | Open Subtitles | (ظننت بأنكِ مع (جايلز تدرسين كيف لا تقتلي البشر |
Her an gözden kaybolacağını sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت بأنكِ ستختفين ! في أية لحظة |
Yarın görüşeceğiz sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت بأنكِ قادمة بالغد |
Roxie, Tanrıya şükür, boğulduğunu sanmıştım. | Open Subtitles | روكسي ، شكراً يا آلهي ظننت بأنكِ غرقتِ |
Senin o salak hayranlardan biri olduğunu sanmıştım... | Open Subtitles | ظننت بأنكِ معجبة أخرى |
Sadece beni gördüğüne sevinirsin sanmıştım. | Open Subtitles | ظننت بأنكِ سعيدة برؤيتي |
Evet. - Bizi unuttun sandım. | Open Subtitles | نعم، ظننت بأنكِ نسيتينا |
Dawn, tehlike altındasın sandım. | Open Subtitles | (داون) , لقد ظننت بأنكِ في خطر |
Kusura bakma. Seni aday gösterdim diye memnun olacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | أنا آسفة ، ظننت بأنكِ تريدين أن تكونِ في المنافسة لقد رشحتكِ |
Siz tüm insanların beni destekleyeceğini düşünmüştüm. | Open Subtitles | لقد ظننت بأنكِ من كل الناس من ستساعديني |