Gücünü ışığın gücü için kullanabileceklerini sandılar. | Open Subtitles | ظنوا أنهم بامكانهم تسخير قوته لقوات الضوء |
Dolandırıcılar karşılamada bir salak olduğumu sandılar. | Open Subtitles | محتالين أغبياء، هل ظنوا أنهم يتعاملون مع شخص أبله. |
Yürümek için yola gerek duyulmayacağını, araba kullanılacağını sandılar. Böylece yürüme yollarına ve kaldırımlara çok az ihtiyaç duyuldu. | TED | ظنوا أنهم لن يحتاجوا مستقبلاً للمشي إلى أي مكان- سنكون قادرين على السياقة- لذا هناك حاجة ضئيلة للممرات أو الأرصفة. |
Beni, onu çıkarmak için bir yol bulma amacıyla kullanabileceklerini düşünmüşler. | Open Subtitles | . ظنوا أنهم سيستخدموننى لإيجاد وسيلة لازالته |
Kimse fark etmeden yerlerine geri dönebileceklerini düşünmüşler. | Open Subtitles | لقد ظنوا أنهم يجب أن يقطعوا الطريق بنفسهم قبل أن يلحظ أي أحد |
Ekranı kapatınca kapattıklarını düşünmüşler. | Open Subtitles | ظنوا أنهم أغلقوها بينما هم في الحقيقة لم يغلقوا سوى الشاشة |
Onlar benden daha iyi olduklarını düşünüyorlardı daha hızlı, daha güçlü, daha akıllı. | Open Subtitles | لقد ظنوا أنهم كانوا جميعا أفضل مني ... اسرع , اقوي , اذكي |
Aşağı Dünya'yla olan bir savaşa engel olduklarını düşünüyorlardı. | Open Subtitles | ظنوا أنهم اوقفو حرب مع العالم السفلي |
- Muhtemelen hayalet olduklarını sandılar. | Open Subtitles | ربما ظنوا أنهم . أشباحاً من قتلهم ؟ |
Nige'ı gördüklerini sandılar ama Joe'yu gördüler. | Open Subtitles | (لقد ظنوا أنهم رأو (نايج)، لكن من رأوه كان (جو |
Muhtemelen hayalet olduklarını sandılar. | Open Subtitles | ربما ظنوا أنهم . أشباحاً |