Bu şeyi beslersin, bir gün Arkamızı döndüğümüzde Bizi dişlerinin arasından kürdanla temizlerler. | Open Subtitles | احتفظي به، ويوماً ما سندير ظهورنا وسليتقطوننا من أسنانه |
Arkamızı bir arkeologun koruduğunu düşününce kendimi daha iyi hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر بالتحسن لأن عالم الآثار يراقب ظهورنا |
En son ne zaman birbirimize sırtımızı dönmeden uyuduk? Hatırlıyor musun? | Open Subtitles | متى كانت أخر مرة لم نعطي ظهورنا لبعضنا هل تتذكرين ؟ |
Güneş sistemlerini sırtımıza inşa ettiler ve bir milyon kardeşimizin kanı döküldü ama onların gözünde artık insan bile değiliz. | Open Subtitles | لقد بنوا نظامهم الشمسي على ظهورنا أراقوا دماء الملايين من إخوتنا لكن بالنسبة لهم ، نحن لسنا بشر بعد الآن |
Yüz yüze olmasak bile sırt sırtayız. | Open Subtitles | نحن نري بعضنا البعض رغم أننا نعطي ظهورنا لبض .. |
Bütün bu saçmalıkları Arkamızda bırakabiliriz ve bu yakınlık için memnun olabiliriz. | Open Subtitles | دعونا . نترك كل هذا الهراء وراء ظهورنا . هل نتستطيع ؟ |
O ödül avcıları sırtımızdan geçiniyor ve de hemen öldürülmeliler. | Open Subtitles | اولئك القتلة المأجورين يعيشون على ظهورنا ولا بد من قتلهم |
Giridiğimizde, önden biz gideceğiz. Siz Arkamızı kollayın. | Open Subtitles | عندما نتوجه للداخل, سنأخذ المبادرة وأنت راقب ظهورنا |
Arkamızı döner dönmez, kapıdan çıkmaya çalışacak ve hepimizin ocağına mum dikecek. | Open Subtitles | ماذا يحدث عندما لا؟ قريبا نحن سندير ظهورنا وسوف يحاول الخروج من البوابات |
Eğer yaşamanıza izin verirsem Arkamızı döndüğümüz anda barış sever dostlarınızın saldırmayacağını nereden bilelim? | Open Subtitles | إذا أنا قرّرت ان اترككم احيّاء باللحظة ندور ظهورنا أصدقائك المحبين للسلام ألن يهاجمونا؟ |
Darko, Baptiste, Meyhane Caddesi'ne geçin ve Arkamızı kollayın. | Open Subtitles | داركو , بابستيت أنتم سوف ترقبون ظهورنا في شارع الصالون |
Ve şömineyi de hiç kullanmazdık çünkü Arkamızı döndüğümüz anda yanacağından korkardık. | Open Subtitles | ولم نستخدم الموقد لانني ظننت اننا سوف ندير ظهورنا وسوف تحترقين |
sırtımızı dönerek yolumuza devam edip onları uzaylılarla baş başa mı bırakacağız? | Open Subtitles | إذا ماذا سنفعل ؟ ندير ظهورنا ونركب مبتعدين ؟ ونتركهم للفضائيين ؟ |
Ama insanlara sırtımızı dönemeyiz. | Open Subtitles | لكننا لا نستطيع ان ندير ظهورنا إلى الناس |
sırtımıza ve bacaklarımıza ağrı saplanmıştı. | Open Subtitles | لدرجة أن ذلك شكل ألما قاتلا على ظهورنا و سيقاننا |
Onu biraz pataklayarak sırtımıza hedef tahtasını koymuş oldun. | Open Subtitles | أجل، حسنًا، دفعتُه في كُلّ إتّجاه وضعت هدف على ظهورنا |
Ona sırt çeviremeyiz ! Yardıma ihtiyacı var ! | Open Subtitles | لا يمكن أن ندير ظهورنا عنه أنه يحتاجنا لمساعدته |
Altımızda su olsa Bizi ördek yavrusu sanacaklar | Open Subtitles | إن كان يزيد الطين بلة فربما خدعنا من ظهورنا |
Arkamızda birilerinin olmaması... - ...sert olmayacağımız anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | عدم حملنا لأرقامٍ خلف ظهورنا ، لا يعني أنّنا ضعفاء |
Dahası tam sırtımızdan bir yükü attık derken yeni bir yük bindi. | Open Subtitles | وشيء آخر تركنا الهم وراء ظهورنا لكن ظهر هم آخر |
Çuvalları teker teker sırtımızda götürmek zorunda dahi kalsak, bu yoldan asla dönmeyeceğiz. | Open Subtitles | سوف نعبر بها حتى لو اضطررنا الى حملها كيسا كيسا على ظهورنا |
En azından Sırtımız yerdeyken ölecegiz. | Open Subtitles | على الأقل سنموت على ظهورنا و نحن بلا حول و لا قوة |
Yanlış davrandım ve bunları artık geride bırakalım, olmaz mı? | Open Subtitles | كنت مخطأ... اعتقد اننا يجب ان نضع هذا خلف ظهورنا |
Sen ve yılan, arkamızdan komplo kurarsınız. "Al balım, bunu ye. Sadece bir elma." | Open Subtitles | أنت و الأفعي تخططون من وراء ظهورنا هذه مشكلة بني جنسك |