Movember için değil. Movember oldukça geleneksel ve Avustralyalı bir şekilde başladı. Pazar günü, öğleden sonraydı. | TED | لكن ليس هذا الحال مع موفمبر، فموفمبر إبتدأت بطريقة إسترالية تقليدية جدا ، بدايتها كانت بعد ظهيرة يوم الأحد |
Salı günü öğleden sonra, onlarla bir anlaşma yaptık. | Open Subtitles | بحلول ظهيرة يوم الثلاثاء عقدنا معهم أتفاق |
Bu geçtiğimiz Şubat'tı, ancak, Salı günü, öğleden sonra | Open Subtitles | مع ذلك، في هذا فبراير الماضي، بعد ظهيرة يوم الثلاثاء، |
Bu, güneşli bir öğleden sonra... bakkaldan evine yürüyen küçük bir kızın hikayesi. | Open Subtitles | هذه قصة فتاة صغيرة ترجع البيت من متجر البقالة في ظهيرة يوم مشمس |
Henüz pazartesi öğleden sonra ve oldukça fazla boş masanız var. | Open Subtitles | حسناً، إنها ظهيرة يوم اثنين هادئة ولديك الكثير من الطاولاتِ الفارغة |
# İlk alarm, 1952'nin bir ilkbahar günü öğle vaktinde çaldı. | Open Subtitles | لقد دق الناقوس الأول ظهيرة يوم ربيعى عام 1952 |
Cumartesi günü öğleden sonra dışarı çıkmışken bir deri bileklik alayım dedim. | Open Subtitles | لقد كنت خارجاً بالصدفة في ظهيرة يوم السبت فاشتريت سوار جلدي |
Pazar günü öğleden önce. | Open Subtitles | قبل ظهيرة يوم الأحد |
Cuma günü, öğleden sonra, Ed Chen GörYemeği adlı uygulama için Coleman Blair'e karşı teklif yapmak için beni ikna etti. | Open Subtitles | في ظهيرة يوم الجمعة، (إد شين) أقنعني لتقديم مناقصة ضد (كولمان بلير) على تطبيق بعنوان "سيفود". |
İki yıl önce, bir gün öğleden sonra milyoner Gordon Cloade'un Londra'da zaman zaman kaldığı evin önünde dinlenmek için oturdum. | Open Subtitles | فى ظهيرة يوم أحد ,منذ عامين مضت توقفت لأنعاش أنفاسى فى ضيعة المليونير جوردن كلود خارج لندن |
Ve bir öğleden sonra, ben oradaydım, ve havuzda iki zenci vardı, ve duş bölümünde de bir zenci vardı. | Open Subtitles | وفي ظهيرة يوم كنت هناك وكان هناك اثنان من السود في المسبح |
Pazar günü öğle saatlerinde, inanılması güç bir olay yaşandı. | Open Subtitles | ثم من حيث لا ندرى وبصورة لا يمكن تصديقها وفى ظهيرة يوم الأحد |