Çok arkadaşı vardır. Ailesi ve servetleri köklüdür. | Open Subtitles | و له أصدقاء كثيرون,عائلته و أموالها يرجعون لسنوات عديدة,أصوات الأصدقاء |
Sadece biriyle görüşmek istedim fakat o her zaman Ailesi ve evlilik şartlarından bahsetti bu yüzden hep bir şeyler eksikmiş gibi hissettim. | Open Subtitles | انا فقط اريد شخصا ما لكنه يتحدث دائماً عن عائلته و شروط الزواج لذلك اشعر وكأن شيء مفقود |
"Bu açıklamaları ve eylemleri yapan kişi Regan Pearce değildir, Ailesi ve arkadaşları bunu bilsinler." | Open Subtitles | الشخص المسؤل عن هذا العمل ليس ريجين بيرز عائلته و اصدقائة يعرفون هذا |
Eşcinsel olsa en iyi arkadaşı ve ailesi bilirdi. | Open Subtitles | ان كان شاذا,كانت عائلته و أصدقائه المقربين سيعرفوا بذلك |
- İşini çok seven ve ailesi için tüm bunları sağlamış bir adam. | Open Subtitles | شخص قام بتوفير كل هذا من أجل عائلته و حينها أدركت |
Ama bana anlattığı ilk şey Ailesi ve beni ne kadar memnuniyetle karşılayacağınızdı. | Open Subtitles | و لكن كان أول شئ أخبرني به كان حيال عائلته و مدى الترحاب الذي سأحظاه بينهم |
Yaptığı her şey, Ailesi ve vatanı içindi. | Open Subtitles | كل شيء فعله كان من أحل عائلته, و بلده. |
Buraya olan yolculuğumuz sırasında Gneaus Pompey Magnus onun Ailesi ve köleleriyle karşılaştık. | Open Subtitles | سيدي، في طريقنا إلى هنا قابلنا جنايس بومباي ماجنس) مع عائلته) و بعض الخدم |
Ailesi ve hizmetkarları da diyorsun. | Open Subtitles | قلت معه عائلته و خدم |
Ailesi ve hizmetkarları mı dedin? | Open Subtitles | قلت معه عائلته و خدم لا جنود؟ |
O, Ailesi ve hizmetkar bir çift yaşardı evde. | Open Subtitles | كان هو و عائلته و خادمان... |
Evet ama Jane'in arkadaşları ve ailesi için saldırılması gereken öteki kadın gibi.... | Open Subtitles | صحيح ، لكن عائلته و أصدقائه كلهم سيكونونهناك... و سيكون مظهركِ بينهم كالمرأهالتيانقضتعلى ... |