ويكيبيديا

    "عادية" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • normal
        
    • sıra
        
    • standart
        
    • sıradan
        
    • alışılmadık
        
    • gibi
        
    • olağan
        
    • basit
        
    • sade
        
    • garip
        
    • alelade
        
    • klasik
        
    • olağandışı
        
    • düzenli
        
    • sıradışı
        
    Çünkü bu, Sontaranların normal savaşma şekli değil. Neyin peşindesiniz? Open Subtitles لأن هذه ليست حربَ سونتارن عادية إلى ماذا تخططون ؟
    normal bir durumdayken motoruna tamamen hakim olursun, tüm kontrol sende olur. Open Subtitles ،إنها حالة عادية أنت تتحكم بشكل كامل في دراجتك ،عندما تكون متحكما
    Biraz çılgın, normal kızlardan farklı ama sende bir şeyler var. Open Subtitles مجنونة قليلاً، ومختلفة ..عن أيّ فتاةٍ عادية .ولكن هنالك شيءٌ بكِ
    Fakat şunu ifade etmeme izin verin, o en sıra dışı kadınlardan biridir. Open Subtitles ولكن اسمحوا لي أن أنبه لك السادة أنها من معظم امرأة غير عادية
    Levhaların düşmesi de gayet normal bir şey, öyle değil mi? Open Subtitles و اللافتات التي تقع هي أيضا عادية جدا أليس كذلك ؟
    Herhangi bir savaşta olduğu gibi savaşın kahramanları normal işleri olan normal insanlardır. Open Subtitles وكما في أي حرب، فالأبطال هم هؤلاء العاديين الذين يعملون في وظائف عادية
    Asla normal bir hayatın olmayacak ve sonun babana benzeyecek. Open Subtitles لن تحظي بحياة عادية أبداً وعلى الأرجح ستنتهين مثل والدك
    - Hayır, bu... bu normal basın değil, Bobby. - Biliyorum, biliyorum. Open Subtitles . هذه ليست صحافة عادية ، بوبي أنا اعلم ، أنا اعلم
    Burada normal insanlarla tanışmanın bir yolu yok, değil mi? Open Subtitles حقًا لا يوجد طريقة عادية لمقابلة الناس هنا، أليس كذلك؟
    Pekâlâ, tatlım yalnızca sen ve ben normal bir akşam geçireceğiz. Open Subtitles حسنا يا عزيزتي، أنا وأنت فقط نقضي عشية عيد عادية سويا
    5000 metrelik alan içindeki cep telefonlarını normal bir şebekeymiş gibi tespit edebilecek. Open Subtitles لذا أي هاتف محمول في نطاق 5 كيلومترات سيستولى عليه، بإعتبارها شبكة عادية
    Ben ve diğerleri sonunda normal bir liseye gidebiliyorduk ve normal dersler görebiliyorduk. TED وبذلك تمكنت أنا وكثيرون غيري أخيرًا من الذهاب للمدرسة الثانوية، مدرسة ثانوية عادية، وحضور فصول عادية.
    normal şartlar boyunca bugüne geri gelirsek aynı yerde , işte bu kalandır TED ولكن إن عدنا للوقت الحاضر، في ظروف عادية لنفس المكان بالضبط، هذا ما تبقى.
    Eğer normal bir kurşunu alırsak ve aynı mesafeyi katederken video'yu 10 milyar kez yavaşlatırsak, video bitene kadar burada ne kadar süre oturup izlememiz gerekiyor biliyor musunuz? TED الآن، إذا أخذت رصاصة عادية وجعلتها تقطع نفس المسافة وأبطأت الفيديو مرة أخرى بمقدار 10 مليارات مرة، هل تعلم كم من الوقت سيكون عليك الجلوس هنا لمشاهدة هذا الفيلم؟
    İngiltere'nin kuzeyinde, 15 bin kişinin yaşadığı, Leeds ve Manchester arasında bir pazar kasabası. Oldukça normal bir pazar kasabası. TED إنها مدينة تسوق في شمال انكلترا . يقطنها 15 ألف شخص ، بين ليدز ومانشستر ، قرية تسوق عادية.
    Hayatımız boyunca, vücudumuz birçok sıra dışı değişime uğrar: büyürüz, ergenliğe gireriz ve çoğumuz ürer. TED على مدار حياتنا، تخضع أجسادنا لسلسلة غير عادية من التحولات: نحن نكبر، ونمر برحلة البلوغ، والكثير منّا يتكاثر.
    Kitap yayıncımızı içeren bir vaka, doğası gereği standart olamaz. Open Subtitles إنّ حالة تتعلّق بناشر كتابنا، تعتبر بحكم التعريف، غير عادية.
    Ve sıradan bir diş kontrolünde... ...yaklaşık 15 ila 30 mg tartar temizletirsiniz. TED ،في زيارة عادية لطبيب الأسنان .قد يتم إزالة حوالي 15 إلى 30 مليغرام
    Yani bu bir halk kütüphanesi olarak alışılmadık bir bina. açıkçası. TED ولذلك فهي فرصة غير عادية لبناء مكتبة عامة على نحو جلى
    Bana sıradan bir Roller Coaster gibi geldi. Olayı nedir? Open Subtitles فقط تبدو لى و كأنها لُعبة عادية فما الجديد فيها؟
    Çok geçmeden elimizdeki bu bilgilerde olağan dışı bir şey olduğunu fark ettik. Open Subtitles حالاً ، أدركنا أن هناك شيء ما بهذه البيانات والتي ليست غير عادية
    Yani fiziksel ve sanal olan arasında bir bağ kurmaya çalışıyoruz, ama ekrana bakarak değil de, basit bir postere bakarak. TED لذلك فإننا نعمل على خلق علاقة بين الجانب الجسمي والجانب الرقمي, ولكن لا تشبه شاشة مصغرة, وإنما تبدو مجرد ملصقة عادية.
    İçlerinde ne var? Aslında, çırpılmış kremalı sade krep bunlar. Open Subtitles في الواقع، انها كعك محلى عادية مع كريمة مخفوقة
    Tepenin yamacında hiç garip bir olay yaşandığını gördünüz mü? Open Subtitles هل رأيت أى أنشطة غير عادية على جانب التل ؟
    Bu tür şeyleri severim. Kamyon şoförlerinin gittiği alelade barlar gibi örneğin. Open Subtitles أحب هذه الأشياء حانات عادية سائقي الشاحنات
    Yeni kola,klasik kola,vişneli kola,diet kola,kafeinsiz kola? Open Subtitles كوكاكولا جديدة ، كوكاكولا عادية ، كوكاكولا خاليه من السكر؟
    Dikkat edin, olağandışı canlı rüyalar yaşayabilirsiniz. Ilacın bir yan etkisi olabilir. Open Subtitles أُنبهكِ إلى أنه ربما تُراودكِ أحلامٌ زاهية غير عادية كأثرٍ جانبي للدواء
    Hayatım çok düzenli, çok sıkıcı. Bu da oldukça iyi, çünkü hayatım sürekli. Open Subtitles أعيش حياة عادية جداً، مملة جداً و هذا جيّد، لأنها مستقرة
    Onlar çok etkili ve ucuz olan sıradışı ürünler geliştiren elektronik cihaz şirketleri. TED وهم شركات أجهزة، ينتجون منتجات غير عادية وذات كفاءة عالية وسعر رخيص جداً.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد