Onur kıtası ve trampetler var ama hava saldırısı sanılmaması için havaya ateş edilmiyor. | Open Subtitles | سنحضر عازف بوق .... وحارس شرف ولكننا لن نطلق النيران ... |
Onur kıtası ve trampetler var ama hava saldırısı sanılmaması için havaya ateş edilmiyor. | Open Subtitles | سنحضر عازف بوق .... وحارس شرف ولكننا لن نطلق النيران ... |
Yardım ettiği, aşırı şişman sopa bacaklı ve fena halde sivilceli herhangi bir Tuba çalgıcısı var mı mesela? | Open Subtitles | اي عازف بوق من ذوي العيار الثقيل بمقاييس النادي والحالات السيئة من حب الشباب ؟ |
Tuba'ya geçtim, çünkü evden okula taşınamayacak kadar büyüktü bu otobüste onu okula getirip götürmem gerekmedi demek bu, durakta elimde bir enstrüman yoktu demek bu, benim koroda olduğumu unutman ve sonunda beni yalnız bırakman demek. | Open Subtitles | أنا تحولت الى عازف بوق لانه كان كبير جداً لأن يَحصلُ عليه مِنْ المدرسةِ. لذا أنا ما كانَ لِزاماً علّي أَنْ أَحمله على الحافلةِ إلى ومِنْ المدرسةِ, مما يعني أن لم يكن لدي آلة في موقفِ الحافلات, |
(Müzik) Şimdi, tam olarak yapılması gerekeni yapmayan bir trompetçi var. | TED | (موسيقى) والآن سيقوم عازف بوق بالعزف ليس كما يجب |
Babam barında sürekli Sinatra çalardı ve Sinatra'nın arkasında çalan "Sweets" Edison diye bir trompetçi vardı. | Open Subtitles | كان والدي يسمعُ أغنيّاتٍ لـ(فرانك سيناترا) طوال الوقت. وكان (سيناترا) لديه عازف بوق إسمه (سويت إديسون). |
Tuba'ya geçme sebebim aslında sensin. | Open Subtitles | كنت في الواقع السبب أن تحولت عازف بوق. |
Tanınmış şampiyon ipne bir Tuba sanatçısı olmak için? | Open Subtitles | بكونك عازف بوق شّاذ مشهور بالجوار؟ |