Yaşadığımız onca şeyden sonra ses yalıtımı yapılmış bir odada çığlık atmamamız mucize. | Open Subtitles | بعد كل ما مررنا به إنها لمعجزة أننا لسنا نصرخ في غرفة عازلة في مكان ما |
Ses yalıtımı iyi dedikleri için taşınmıştım buraya. Her neyse özür dilerim. | Open Subtitles | انتقلت هنا لأنني سمعت هذا المبنى بناء عازلة للصوت كبيرة. |
bu çok aptalca, ama çok uzak, sen ön koşuculardansın bu bir izolasyon çemberi bu proje ile içeceklerimizi ve yiyeceklerimizi koruyabileceğiz alt taraf elektriklenerek su üretimi sağlıyor ben buna Monroe kutusu diyorum kulağa ilginç geliyor ne kadara mal oluyor? | Open Subtitles | لمعرفة ذلك، يلزمنا المال والتصاريح وبضعة غواصين الأمر غبي ولكنك الأقرب حتى الآن إنها غرفة عازلة |
İzolasyon alırken ... kıyafet giyen birini mi yoksa kıyafet giymeyen birini mi tercih ederdin? | Open Subtitles | هل تفضّل شراء مواد عازلة من شخص يرتدي ملابس أو شخص عار؟ |
- Emniyet kemeri ve yalıtımdan yaptım. | Open Subtitles | نعم, أحزمة أمان و مواد عازلة |
Bu mekanın aşağısında ses geçirmeyen oda var. | Open Subtitles | هناك مكان لك في غرفة عازلة للصوت وفي الطابق السفلي |
Bir de Duvarlar ses geçirmiyor. | Open Subtitles | ايضاً.. هناك جدران عازلة للصوت، وأصوات الحفر والصراخ وما شابة. |
Duyma kaybı değerlendirmesi ses geçirmez bir odada daimi bir dizi ekipman eşliğinde, bir odyolog tarafından yapılıyor. | TED | إن اختبار فقدان السمع يتطلب في العادة كشفًا عند اختصاصي السمع في غرفة عازلة للصوت، مع الكثير من المعدات الدائمة. |
İnsanlar tarafından kullanılan bu tür yalanlarsa siz ve diğerleri arasında tampon görevi görüyor, kâhyaların bir dönemler yaptığı gibi. | TED | إذاً هذه الأكاذيب تستخدم من قبل الناس لإنشاء منطقة عازلة, كما يفعل كبير الخدم. بيننا وبين الاتصالات إلى أي شخص آخر. |
Durumların devasa üst üste binişi elektronların malzeme içindeki hareket biçimini yönlendirerek; iletken mi yalıtkan mı yoksa yarı iletken mi olacağını belirler. | TED | ويحدد التراكب الهائل للحالات طريقة تحرك الإلكترونات خلال المادة، سواء أكانت مادة موصلة أم عازلة أم شبه موصلة. |
Araçta ses yalıtımı olmalı,.. | Open Subtitles | ستكون عازلة للصوت |
Sendika, fabrikaya iyi bir ses yalıtımı yapılsın diye ısrar ediyor ya, bence ofis duvarlarına da yapmayı düşünmeliler. | Open Subtitles | -أتعرفين أن الإتحاد كان يضغط لجدران عازلة للصوت أفضل لهذا المصنع -ولكني أظن أنهم من الأرجح أن يوسعوا نطاقه ليشملجدرانالمكتبأيضاً. |
Ses yalıtımı da iyidir. | Open Subtitles | والجدران عازلة للصوت أيضًا. |
Bu odada ses yalıtımı var. | Open Subtitles | إنها غرفة عازلة للصوت |
Bu odada ses yalıtımı var. | Open Subtitles | إنها غرفة عازلة للصوت |
Karantina bölümüne götürebilmek için sizi bir izolasyon odasına koymamız gerekiyor. | Open Subtitles | علينا وضعك في بدلةٍ عازلة لنقلك لمنطقة الحجر الصحي |
Şaşırtıcı ve gerçekleşti çünkü beyinde kök hücreleri vardır, hatta, hasarlı sinirlerin üzerine yeni myelin, yeni izolasyon döşenmesini mümkün kılarlar. | TED | هذا مدهش، ولقد حدث هذا لأنه هناك خلايا جذعية بالدماغ والتي حتى يمكنها أن تكوِّن خلايا مَيَالين جديدة، وخلايا عازلة جديدة، والتي تتخلص من الخلايا العصبية التالفة. |
- Hmm. - Şimdi, izolasyon köpüğünü sıkmak için hazır mısınız? | Open Subtitles | الآن ، ألديك مواد عازلة في البيت؟ |
- Emniyet kemeri ve yalıtımdan yaptım. | Open Subtitles | نعم، أحزمة أمان و مواد عازلة |
Duvarlar da ses geçirmeyen cinsten. | Open Subtitles | . وأن الجدران عازلة للصوت |
Onu ses geçirmeyen bir odaya koyarız. | Open Subtitles | . سنضعه بغرفة عازلة للصوت |
Bir de Duvarlar ses geçirmiyor. | Open Subtitles | ايضاً.. هناك جدران عازلة للصوت، وأصوات الحفر والصراخ وما شابة. |
Büyük konserin yapılacağı gün grup, kendisini penceresiz, ses geçirmez bir uygulama odasında bağlı bularak uyanırlar. | TED | وفي يوم الحفل الكبير تستيقظ الفرقة لتجد نفسها مقيدة في غرفة عازلة للصوت ودون نوافذ |
Orada tesisler bulunuyor. Bir de tampon bölgeniz var, bu da 17 km2 kadar. | TED | لدينا منشآت في الجوار. ولديكم أيضاً منطقة عازلة وتلك 17 كيلومتراً مربعاً. |
Miyelin yalıtkan bir maddedir ve elektrik sinyallerinin sinir lifine doğru daha hızlı hareket etmesini sağlar. | TED | حيث أن الميالين مادة عازلة تسرّع الإشارات الكهربائية المندفعة عبر ألياف الخلايا العصبية. |