Kural ve kontrolün olmadığı, sınırsız ve engelsiz bir dünya. | Open Subtitles | عالم من دون قواعد أو تحكم، عالم من دون حدود. |
Canavarların olduğu, robotların âşık olduğu bir dünya yaratabiliyoruz, domuzları dahi uçurabiliyoruz. | TED | يمكننا خلق عالم من الوحوش، من الروبوتات التي تقع في الحب، وبإمكاننا أيضا جعل الخنازير تطير. |
Alternatif doğruların dünyasında yaşıyoruz, insanların istatistikleri tartışma yapacak ortak bir zemin olarak görmedikleri bir dünya. | TED | نعيش في عالم من الحقائق البديلة، حيث لا يجد الناس إحصائيات ذات أرضية مشتركة، وهذا هو أصل الخلاف، وهذه مشكلة. |
Ancak, eğer bu gezegenlerden birinde olsaydınız daima geceyi yaşayan bir dünyada olurdunuz. | Open Subtitles | لكن لو كنا على إحدى تلك الكواكب لكنا في عالم من ليلٍ سرمدي |
Gerçeği asla öğrenmeden Betsy aslında hayatını gerçeğe dayalı olmayan mutlu bir dünyada; kendine ait "tecrübe makinesi"nde yaşıyor. | TED | و بعدم معرفة الحقيقة، ستعيش بيتسي أساسا حياة ضمن آلة التجربة خاصتها، في عالم من السعادة لا يستند إلى الواقع. |
Kimin dünyası bu ? | Open Subtitles | عالم من هذا؟ |
Kalemim, olası bir dünyanın öykülerini yaratmaya başladı, hayalimde canlandırdığım bir dünyanın. | Open Subtitles | وأخذ قلمي ينشئ القصص عن عالم كيف كان يمكن أن يكون ـ عالم من تخيلاتي ـ |
Bu kişi, Eric Peterson ayarında bir bilim adamı olabilmişse tabii. | Open Subtitles | وخاصة إذا كان هذا الشخص عالم من عيار إريك بيترسون |
Demirden bir dünyaya geldim altından bir dünya yaratmak için. | Open Subtitles | ...لقد جئت في عالم من حديد لأصنع عالماً من ذهب |
Bu köpeğin köpeği yediği bir dünya, ideal bir dünya değil. | Open Subtitles | هذا عالم من يلتهم من و ليس عالماً مثالياً |
Burada kitaplardan oluşan bir dünya var... ve siz ne yapıyorsunuz ? | Open Subtitles | كل هذه الكتب 000 يوجد هنا عالم من المعرفه 000 |
Bu cam gibi denizin aşağısı canavarlarla dolu bir dünya. | Open Subtitles | في هذا القاع الزجاجى هناك عالم من الوحوش الطافية |
Şu berbat değerlerden bahsedelim. bir dünya ki sadece iyi ve kötü var. | Open Subtitles | تحدث عن القيم الغريبة عالم من الشر والخير الوحيد |
Orada mavi bir sisin içinden onu gördüm... birbirleri üstüne yığılı dağlardan oluşan bir dünya... | Open Subtitles | حيثما نظرت عبر السديم الأزرق عالم من الجبال تراكمت فوق جبال أخرى |
Rahat evlerimizde, etrafımız her türlü ihtiyacımızla çevrili şekilde oturuyor mükemmel bir hayata gebe bir dünyada yaşıyoruz. | Open Subtitles | يجلس في منازل مريحة لدينا, الذين يعيشون في محيط تلبي حاجتنا كل , عالم من الكل الحضانة يوفر وسيلة مثالية للحياة. |
Arayı dolduran hukuk olmasa, kan davası olan, şiddet dolu ve karmaşık bir dünyada yaşıyor olurduk. | Open Subtitles | لولا وجود القانون كفيصل بين الناس فسنعيش فى عالم يسوده الإنتقام عالم من العنف والفوضى |
Nefret ve hırsın hakim olduğu bir dünyada yaşadığımız düşünülür, fakat ben öyle düşünmüyorum. | Open Subtitles | والرأي العام الغالب يقول باننا نعيش في عالم من الكراهية والجشع لاكني لا اوافق ذلك |
Kimin dünyası burası? | Open Subtitles | عالم من هذا؟ |
Kimin dünyası burası? | Open Subtitles | عالم من هذا؟ |
İşini idame ettirebilecek parası kalmayan Tesla, yapayalnız bir dünyanın içine sürüklenmeye başlamıştı. | Open Subtitles | بدون اي اموال ليكمل عمله بدأتيسلا يغرق في عالم من الانعزاليه |
O bir bilim adamı olduğundan buralarda yazdığı notlar ya da günlük falan olmalı. | Open Subtitles | أو ربما هو عالم من نوع ما وربما نعثر على بعض السجلات، وأنا أبحث |
- Onda bizi sorunlu bir dünyaya koyacak bir şey var. | Open Subtitles | لديه شيئ ما انه سوف يضعنا جميعا في عالم من المتاعب |
Sözün özü, hala sınırlarla, duvarlarla çevrili, beraber harekete geçemeyen devletlerin dünyasında politik yaşıyoruz hayatımızı. | TED | بيت القصيد هنا لا نزال نعيش سياسياً في عالم من الحدود عالم من الحوائط عالم حيث ترفض الدول ان تعمل معاً |
Her kimse ıstırap dünyasına adım atmak üzere. | Open Subtitles | أيايكن هنا أنت على وشك دخول عالم من العذاب |