Bu ay, yüksek teknoloji bir ürünü çalmayı üçüncü kez denediler. | Open Subtitles | للمرة الثالثة من هذا الشهر تلك العصابة تسرق آليات عالية التقنية |
Bir şeylerin nasıl çalıştığını ve nasıl yapıldığını merak ediyorum ve ayrıca bu bileşenlerin dünyamızı nasıl değiştirebileceğini daha iyi anlamamız gerektiğine inanıyorum ve görüyorum ki, geleceğimizi inşa edecek olan bu yüksek teknoloji ürünlerini tanımıyoruz. | TED | انا فضولة حول كيف تعمل الاشياء وكيف تصنع لكن ايضا لانني اؤمن اننا يجب ان يكون لدينا فهم اعمق للمواد التي تصنع عالمنا والان لا نعرف كفاية عن هذه المكونات عالية التقنية التي سيصنع منها مستقبلنا. |
Bizim anlayamayacağımız bir yüksek teknoloji üzerinde olduğunu söyledi. | Open Subtitles | يقول إنها أشياء عالية التقنية ولن نستوعبها. |
Bölge, ileri teknoloji, bir roket alaşımıdır. | Open Subtitles | سبيكة عالية التقنية تسمى السبيكة الفضائية 11 |
Dallas şehir merkezinde bulunan... ileri teknoloji iletişim şirketi. | Open Subtitles | انها شركة اتصالات عالية التقنية في وسط دالاس |
Anderson konferanstan başka bir teknoloji ürününü çalmaya çalışacak. | Open Subtitles | قطعة اخرى عالية التقنية من المؤتمر |
Anderson konferanstan başka bir teknoloji ürününü çalmaya çalışacak. | Open Subtitles | قطعة اخرى عالية التقنية من المؤتمر |
Şifreleme, ağ yönetimi ve adını bile telaffuz etmeye çalışmayacağım yüksek teknoloji ürünü bazı güvenlik duvarları alanında uzman büyük bir bilgi işlem firmasının yönetim kurulu başkanı. | Open Subtitles | إنه رئيس شركة حماية حاسوبية كبيرة متخصصة في التشفير، مراقبة الشبكات وجدران حماية عالية التقنية |
Şimdi her ikisini de yüksek teknolojili materyal ve mühendislikle dolgun, ve şehvetle dalgalanan yükselenler boyunda formlar yaratmak için kullanıyorum. | TED | والآن انا ادمج المواد عالية التقنية والهندسة لكي اصنع اشكال مميزة ذات طابع حسي باحجام كبيرة كاحجام المباني |
Bu ay, yüksek teknoloji bir ürünü çalmayı üçüncü kez denediler. | Open Subtitles | ثالث مرة هذا الشهر تلك العصابة تسرق آليات عالية التقنية. |
Dünyanın derinliklerinde yüksek teknoloji bir hapishane yapıyorlar. Ve bunu bizler için yapıyorlar. | Open Subtitles | سجون عالية التقنية تحت الأرض وتبنى لاحتوائنا نحن |
Haftalar içinde yüksek teknoloji içeren üç soygun yapıldı. | Open Subtitles | ثلاثة من الاقتحامات عالية التقنية حصلت في الاسابيع الاخيرة |
Öncelikli su hakları olanlarla Montana'daki bira üreticileriyle, Oregon'daki oteller ve çay şirketleriyle, ve Southwest'teki çok su kullanan yüksek teknoloji ürünü şirketleriyle bağladık. | TED | لقد كنا صلة وصل بين حاملي الحقوق المائية وبين صانعي شراب الشعير وبين الفنادق .. وشركات الشاي في اورجين وبين الشركات عالية التقنية التي تستهلك الكثير من المياه في الجنوب الغربي |
Midwest'te ileri teknoloji firması. | Open Subtitles | إنها شركة عالية التقنية موجودة في الجزء الغربي الأوسط من البلاد، |
Midwest'te ileri teknoloji firması. | Open Subtitles | دى شركة عالية التقنية موجودة فى الجزء الغربى الأوسط فى البلاد |
yüksek teknolojili dövmelerle yapabileceklerimizin sınırı yok. | TED | أنا أؤمن بأنه لا يوجد حدود لما نستطيع تحقيقه مع الوشوم عالية التقنية. |