Bu bir macera olarak açıklanmalı, bir yük olarak değil. | TED | هذه يجب ان يكون وصفها بانها مغامرة ، وليس عبئاً. |
İşimizi eğlence ya da yük haline getirme gücü. Parayla ilgisi yok. | Open Subtitles | أو أن يجعل عملنا متعةً أو عبئاً الأمر ليس له علاقةً بالنقود. |
İşkence ettiği insanların yüklerini taşıyor ve bu yük onun için çok ağır. | Open Subtitles | هو يتحمل عبء تعذيب العديد من الناس و هذا يُشكِّل عبئاً ثقيلاً عليه |
Aile bir güç olabilir. Ama aynı zamanda yük de olabilir. | Open Subtitles | يمكن للعائلة أنْ تكون قوّة لكنْ يمكن أنْ تكون عبئاً أيضاً |
Seni iyi tanıyan takımda kimseyi hatırlayamamak da yük sayılmaz mı? | Open Subtitles | ألا تراه عبئاً أن أدخل فريقاً يعرفني بالفعل ولكنني لا أعرفهم؟ |
Babana yük olduğun için kendini kötü hissetmiyor musun Fernando? | Open Subtitles | ألا تشعر بالذنب يا فيرناندو لكونك عبئاً على والدك ؟ |
Sonuç olarak, gerçekten yeni bir bakış açısına ihtiyacımız var, mülecilerin seçimlerini genişleten, onları bir yük olarak tanımlamayan bakış açısına. | TED | فى الختام، نحن حقاً بحاجة إلى رؤية جديدة، رؤية توسع خيارات اللاجئين ولكنها تدرك أنهم لا يجب أن يكونوا عبئاً. |
Yüksek tedavi parası aileler için büyük bir yük. | TED | إذ تشكل التكلفة الطبية العالية عبئاً على الأسر. |
Her asker gibi, bu omuzlarımda duygusal bir yük taşıyacağım anlamına geliyordu ve söylemekten nefret ediyorum ama belimde bir silah taşıyacağım anlamına da geliyordu. | TED | وكأي جندي، هذا يعني أن أحمل عبئاً عاطفياً على أكتافي، وأكره قول هذا، لكن مسدسًا على خصري. |
Şimdi burada uzanıp sizlere yine yük olacağım. | Open Subtitles | علي الآن أن أستلقي هنا مجدداً و أكون عبئاً عليكم |
İşinizde çok şey öğrenmiş olmalısınız ama bu öğrendiğiniz omuzlarınıza ağır bir yük bindirebilir. | Open Subtitles | يمكنك تعلم الكثير من مهنتك. لكن المعرفة قد تكون عبئاً كبيراً. |
Yardımınız için teşekkür ederim ama size daha fazla yük olmak istemiyorum." | Open Subtitles | شكراً لكل المساعدة لكنني لن أبقى عبئاً أطول |
Tarih, aile fertlerinin korkunç bir kazaya uğradığı ve bunun tüm üyelere yük olduğu hikâyelerle dolu. | Open Subtitles | حيث يعاني أفراد الأسرة من حادث مروع ويشكل عبئاً على الجميع |
Bana yük olma,sonuncu | Open Subtitles | حاول ألا تعوقني وتكون عبئاً عليّ أيها الفاشل |
Ve bu insanlar, kimseyi yük olarak istemiyorlar. | Open Subtitles | وهؤلاء الناس لا يريدون أي شخص أن يكون عبئاً عليهم |
Bana ve Doug'a daha fazla yük olmak istemediğini söyledi. | Open Subtitles | قالت أنها لا تريد أن تكون عبئاً علينا أكثر من ذلك |
Son hasatlarda aileme yardımdan çok yük oldum. | Open Subtitles | في مواسم الحصاد القليلة الماضية كنت عبئاً أكثر مما كنت نافعاً |
Topluma yük olmaktan başka bir işe yaramayacak. Yazık.. | Open Subtitles | من المؤسف أنه لن يكون إلا عبئاً على المجتمع |
Eğer yapamazsan sana yük olmam. | Open Subtitles | وإذا كنت لا تستطيع فلا اريد ان اكون عبئاً عليك |
Çocuk için bu hiç adil değil. Kimseye yük olmak istemiyorum. | Open Subtitles | ذلك ليس عدلاً للطفل لا أريد أن أكون عبئاً على أي شخص |
Şükran Günü'ne hazırlanmak ağır bir yüktü. | Open Subtitles | التحضير لعيد الشكر كان عبئاً ثقيلاً |