Tıpkı ayçiçeği şapkamla gökkuşağı çoraplarımın birbirine uyduğu gibi. | Open Subtitles | مثل بلوزة زهرة عباد الشمس التي أرتديها والتي تليق بجوارب قوس قزح خاصتي. |
Bütün o sızlanmalar olsun, kaşların olsun o sinirli sinirli ayçiçeği çekirdeklerini yemen olsun. | Open Subtitles | بـ ركلك و حواجبك و أكل بذور عباد الشمس بغضب |
ayçiçeği çekirdeği yığınının yanında duruyordu. Ki bu da tuhaftı. | Open Subtitles | كانت موجودة بجانب كومـة مـن حبوب عباد الشمس وهـذا غريب أيضًا |
Bunlar genç Ayçiçekleri, ve yaptıklarını oynamanın dışında başka bir tabirle açıklayamazsınız. | TED | ان زهور عباد الشمس الصغيرة هذه تقوم بما تقوم به هنا لا لشيء يمكن وصفه الا بأنه لعب |
Ayçiçeklerini düşün. Güneşe boyunlarını eğerler. | Open Subtitles | فقط عباد الشمس هم من ينحنون للشمس |
Litmus kağıdı gibi. | Open Subtitles | مثل أوراق عباد الشمس. |
Kısa bir süre sonra, bir ayçiçeği tarlasını geçince taştan yapılmış alçak bir bina görülüyor. | Open Subtitles | وقريبا حقل عباد الشمس ينتهي بمبنى صغير مصنوع من الحجر والبلاط. |
İki adet ayçiçeği çekirdeğiyle, bir tutam çan çiçeği özü. | Open Subtitles | بذرتان من عباد الشمس والقليل من رحيق زهور القمر. |
Bunu seviyorum çünkü ayçiçeği onun en sevdiğidir. | Open Subtitles | أنا نوع من مثل هذا ل عباد الشمس هي لها زهرة المفضلة، |
Her geçişimizde ayçiçeği tohumlarıyla dolu poşetleri atmanın komik olacağını düşünmüştük. | Open Subtitles | لقد اعتقدنا أنّ الأمر مضحك أن نرمي أكياس من بذور عباد الشمس في فناء منزله في كل مرّة نمر بجواره |
Siz 'ayçiçeği' demeden, ben Vincent Van Gogh'u yanınıza dikerim. | Open Subtitles | قبل أن تقول كلمة "عباد الشمس"، سآتي بفنسنت فان جوخ إلى مكتبك |
Böyle devam ederse ayçiçeği Samurayını arayamayız! | Open Subtitles | نحن لن نتمكن من البحث عن ساموراي عباد الشمس! |
ayçiçeği samurayını görebildin mi? | Open Subtitles | . هل قابلتي ساموراي عباد الشمس ؟ |
Aga, bu bence lolipop çubuğuna yapıştırılmış ayçiçeği tohumu. | Open Subtitles | يا صاح, أعتقد أن هذه مجرد بذور عباد الشمس... ملصوقة على عصي الآيس كريم. |
Bu ayçiçeği tohumuyla evlenemezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك ان تتزوجي من بذرة عباد الشمس |
Sonra o ayçiçeği tarlasını nasıl tahrip ettiğini anlatacağım. | Open Subtitles | وأخبرها كيف دمر بعض من أزهار عباد الشمس |
Ayçiçekleri gibi kokan bir samuray biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعرفُ شيئًا عن مقاتل ساموراي تفوح منه رائحة عباد الشمس ؟ |
Eğer hâlâ görevdeyse penceresinde saksıda Ayçiçekleri olacak. | Open Subtitles | سيكون هُناك اصيصاً بِه نبات عباد الشمس علي النافذة |
Ayçiçeklerini düşün. Güneşe doğru eğilirler. | Open Subtitles | فقط عباد الشمس هم من ينحنون للشمس |
Ayçiçeklerini severim. Bunu biliyorsun. | Open Subtitles | انا حب عباد الشمس ابي تعرف ذلك |
Litmus kağıdı gibi. | Open Subtitles | مثل أوراق عباد الشمس. |
Bay Efendi mataralarımı doldururken onun kamyonetine girdim ve ay çiçeği tohumunu çaldım. | Open Subtitles | بينما كان السيد يملأ حاوياتنا تسللت إلى شاحنته وسرقت حبوب عباد الشمس |