Bu, Notre Dame Katedrali'nin yeniden inşası ve Flickr'dan topladığımız görüntüler ile | TED | هذا هو عبارة عن إعادة إعمار لكاتدرائية نوتردام والذي تم بالكامل على الكمبيوتر |
Cinsiyet değiştirmiş birisi olarak yolculuğum, erkeksiliği yeniden düşünmekle ilgili. | TED | ولذلك كشخص متحول جنسياً، فإن رحلتي عبارة عن إعادة تخيّل للذكورة. |
Sinema, özünde gerçekliğin yeniden üretimidir... yani gerçekte gerçeklik hep üretilir. | Open Subtitles | السينما, في جوهرها هي عبارة عن إعادة إنتاج للواقع و ما يعنيه هذا, مثلا, أن الواقع فعلا يتم إعادة إنتاجه |
Taliban'ın inşa ettiği toplum, İslam toplumunun 7. yy.da olduğu düşünülen yaşayışının yeniden kurulması hayali düşüncesine dayanıyordu. | Open Subtitles | المجتمع الذي شيدته طالبان كان قائم على فكرة متخيلة للماضي، كان عبارة عن إعادة خلق للمجتمع الإسلامي كما تصوروه في القرن السابع الميلادي |
Halliburton Teen bir genç giyim şirketiydi fakat ismi eski Halliburton Cezaevi'nin isminin alınıp yeniden kullanılmasıyla ortaya çıkmıştı. | Open Subtitles | كانت شركة " هاليبورتن تيين" تقود متاجر التجزئة الشبابية وأنماط الحياة ، بالرغم من حقيقة أنّه كان عبارة عن إعادة تصنيف من تجريد الشركة أموالها |
Dostum algoritmaların Aster Şirketleri'nin tüm müşteri ilişkilerine yeniden şekil verdi. | Open Subtitles | يا زميلي، لوغاريتمتك عبارة عن إعادة تشكيل لنظام (آستر كوربس) بالكامل في مواجهة عملائها. |