| Paula Abdul'ün kokusunun tanıtım partisi bu akşam. | Open Subtitles | حفل إصادر عطر بولا عبدول الليلة، السيارات كلها مشغولة |
| İyi bir anne olmak Abdul'u onun ihtiyaçlarını senden daha iyi şekilde karşılayacak birilerine vermek olabilir. | Open Subtitles | كونك تريدين أن تكوني أماً صالحه لرما يحتم عليك ترك تربية عبدول لأي أحد أفضل منك ويمكنه تلبية احتياجاته |
| - Bu Abdul. - Çok güzel. Aynı sana benziyor. | Open Subtitles | هذا "عبدول - انه رائع جداً و يشبهك تماماً - |
| İyi bir anne olmak Abdul'u onun ihtiyaçlarını senden daha iyi şekilde karşılayacak birilerine vermek olabilir. | Open Subtitles | كونك تريدين أن تكوني أماً صالحه لرما يحتم عليك ترك تربية عبدول لأي أحد أفضل منك ويمكنه تلبية احتياجاته |
| - Bu Abdul. - Çok güzel. Aynı sana benziyor. | Open Subtitles | هذا "عبدول - انه رائع جداً و يشبهك تماماً - |
| Tatlı patateste de var. Paula Abdul bana biraz getirecek. | Open Subtitles | وكذلك البطاطا الحلوة , بولا عبدول سيحضر لي البطاطا |
| Paula Abdul ve kediyle olanı biliyor musunuz? | Open Subtitles | تعرفونه ، اللذي كان عن باولا عبدول والقطة ؟ |
| O zaman planında Abdul'e yardım etmekten başka seçeneğimiz yok. | Open Subtitles | ليس لدينا خياراَ سوى مساعدة " عبدول " بهذه الخطة |
| Baş hatun olacağım ve yırtıcılığımı Latin bir numaram Paula Abdul'dan örnek alıyorum. | Open Subtitles | على خطا استاذتي الأولى و الدائمة ، اللاتينية : بولا عبدول ممثلة و مصممة رقصات و مغنية و كاتبة أغاني أمريكية |
| El Kaide lideri ve terörist fikir babası olan Abdul Abbas'ın Kuzey Afrika, Mali'de 24. | Open Subtitles | لقد ورد الينا الأن أن زعيم القاعدة والعقل الارهابي المدّبر عبدول عباس تم تصفيته فى مالي بشمال أفريقيا |
| Ben Abdul Khan. Peshawar'dan geliyorum. | TED | أمسي عبدول خان. أتيت من بيشاور. |
| Hank acelemiz olduğunu söylüyor ve Abdul gittiğimizi! | Open Subtitles | هانك يقول نحن مستعجلين و عبدول يقول سنرحل! |
| Peki ya suratında kurbağayla uyanan çiftçi Abdul... şarbondan ölen ineği, yaralardan dolayı göt olan karısı... seçilmesi için oy bile kullanmadığı bir liderden dolayı tek çocuğunun ölümü? | Open Subtitles | لكن ماذا عَن عبدول المُزارِع الذي استيقظَ و الضَفادِع في وَجهِه و ماشيتِهِ المَيتَة بسبب الجَمرَة و زوجَتِهِ المَلئى بالآفات و ابنُهُ الوَحيد ميتاً بسببِ قائدٍ لَم يُصوِّت على تَنصيبِهِ أصلاً |
| Muhammed Abdul, yurttayken oda arkadaşımdı. | Open Subtitles | إنه"محمد عبدول"رفيق السكن وهو في السنة الأبتدائية. |
| Bugün Paula Abdul 'den randevu aldım! | Open Subtitles | لقد حجزت باولا عبدول مؤخرا اليوم |
| Sosyal hizmet uzmanı küçük Mongo'yu ve Abdul'u evlatlık verir miyim diye soruyor. | Open Subtitles | ..العاملة الاجتماعية طلبت مني تقديم "مونقو "و"عبدول "للتبني |
| Eğer Abdul'u alırsa elimde hiçbir şey kalmaz. | Open Subtitles | اذا أنتزعت "عبدول "مني لن يتبقى لي شيء في الحياة |
| Eğer Abdul seninle kalırsa hiçbir şeye sahip olamayabilirsin. | Open Subtitles | و اذا احتفظت بـ"عبدول " يمكنكَ اضاعت كل شيء |
| Abdul'un burada olup onlardı dinlemediğine seviniyorum çünkü zekiler. | Open Subtitles | أنا مسروره بأن "عبدول يستمع لكل هذا لأني أعلم بانه ذكي |
| Abdel Sellou şimdi bir şirket sahibi. Evlendi ve üç çocuğu var. | Open Subtitles | عبدول سيللو يملك شركة الآن تزوج و لديه 3 أطفال |
| Abdül'ün eşyalarını incelemek için izninizi istiyoruz. | Open Subtitles | نريد أن نطلب إذنك في البحث في أشياء (عبدول). |
| Bay Rachid Abdoul Mohamed Benassem'i Yasal eşiniz olarak kabul ediyor musunuz? | Open Subtitles | أتوافقين بالزواج من السيد (رشيد عبدول محمد بن عاصم)؟ |
| Yemen'e uçmadan evvel size verdiği adrese gönderildi. | Open Subtitles | تم إرساله لعنوان معطى لك من قبل " عبدول هابازا " قبل أن يهرب صوب " اليمن " |