ويكيبيديا

    "عبقرية" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • dahi
        
    • dahice
        
    • harika
        
    • bir dahisin
        
    • zekice
        
    • zeki
        
    • dahiyane
        
    • dâhi
        
    • bir dâhisin
        
    • parlak
        
    • dahiyim
        
    • zekisin
        
    • deha
        
    • dahiceydi
        
    • dehası
        
    Siz de dahi olmadıkça bir dahi yetiştirmek çok zordur. Open Subtitles إنه تحد تربية عبقري حين لا تكوني عبقرية أنت نفسك
    Dostum, içmiyorum. Sadece portakal suyu, dahi! Ne kadar içti o? Open Subtitles أنا لا أسكّر، إنه عصير البرتقال يا عبقرية ما مدى ثملها؟
    O halde söylemek istediğin dahice bir fikrin olmadan tüküremez misin? Open Subtitles إذا، ماتقوله أنك لا تستطيع البصق دون أن تراودك فكرة عبقرية.
    İlkokul öğretmenimin harika bir fikri vardı. TED كانت لدى معلمتي في الصف الأول فكرة عبقرية.
    Kendini 145 ile sınırlama. Daha iyisini yapabilirsin. Sen bir dahisin. Open Subtitles ولا تكتفي بالـ145، يمكنك أن تبلي أفضل من ذلك، أنت عبقرية
    - Dünya klasındaki nörocerrahımla zekice ve sınırları zorlayan bir teknik kullanmak üzereyiz. Open Subtitles أنا و جرّاح الأعصاب , سوف نستخدم طريقة جديدة و عبقرية لانقاذ أحدهم
    Yani bazı yönlerden bu bebeğin en zeki bilim adamları gibi düşündüğünü varsayıyoruz. TED لذا ففي بعض النواحي، نعتقد أن تفكير هذا الطفل يشبه تفكير أكثر العلماء عبقرية.
    İkinci öğrenmemiz gerekense, halkımızın dahi olduğu. TED وما علينا فعله أيضاً هو فهم عبقرية مجتمعاتنا.
    Bir Pixar filmi yapmak için gerekenleri düşünelim: Tek bir dahi, anlık bir ilham bu filmleri yaratmıyor. TED لنفكر للحظة بما يتطلبه إنتاج أفلام بيكسار: ما من عبقرية فردية أو ومضة إلهام تنتج تلك الأفلام.
    vücudunuz rahat. İyi hazırlanmış konuşmanız vahşi kalabalığı karizmatik bir dahi olduğunuza ikna ediyor. TED خطابك المعد بشكل جيد يقنع الجمهور الهائج أن شخصيتك عبقرية.
    İlk tepkimi burada söyleyemem ama korku olarak tarif edeceğim. İnsanlara senaryolar hakkında anket yapma fikri elbette yeni veya dahice bir fikir değildi. TED وردة فعلي الأولى التي لا أستطيع قولها هنا لكنه سيصف بأنه خوف فكرة مسح الناس حول نصوصهم بالتأكيد لم تكن رواية أو رواية عبقرية
    Ve biz dünyaya, mimarinin dahice eskizler çizen bireyler tarafından oluşturulduğunu TED وذلك عندما بدأنا نروّج للعالم أنّ العمارة هي من صنع أشخاص يقومون برسومات عبقرية.
    Bu konuda harika ve basit bir fikri vardı. TED بالتالي هي فكرت في فكرة، كانت عبقرية وبسيطة.
    deha sıçramalarından birinde atomun yapısı hakkındaki ip uçlarına bakmaya başladı maddeyi değil ışığın gizemli ve harika doğasını gözledi. Open Subtitles لذلك و في قفزة عبقرية بدأ يبحث عن مفاتيح حل اللغز حول بنية الذرة ليس بالنظر في المادة
    Eğer bu çalışırsa Abs, sen bir dahisin. Open Subtitles توني : رائع آبي لقد عملت الحساسات والمايكروفونات انتي عبقرية آبي :
    Sen bir dahisin Laxmi! Sanırım en iyilerden birisin! Open Subtitles انتي عبقرية يا لانكـــسي تعدين واحده من المتفوقين
    Bu çalışmalar çok zekice fakat oldukça basit. TED الآن هذه الدراسات عبقرية لكنها بهذه البساطة
    Fazla düşündüğünü sanmam, pek zeki biri sayılmaz. Open Subtitles أنا لا أعتقد بانهاُ تفكر كثيراً فهي لَيستْ عبقرية
    Cortlandt Konakları, planlama becerisinin ve yapısal ekonominin başardığı en dahiyane eser olmalı. Open Subtitles منازل كورتلاند يجب أن تكون أكث المشروعات عبقرية فى إبداع التخطيط وهيكلية أقتصادية غير مسبوقه
    Sürekli kızınızı övüp duruyor. Tam bir dâhi olduğunu söylüyor. Open Subtitles إنها تتكلم بشأن إبنتكِ طوال الوقت حتى تقول بأنها عبقرية
    Gerçekten bir dâhisin. Open Subtitles وفي خمسةِ دقائق , أخرجتيني منها. إنكِ عبقرية بالفعل.
    Bazı geceler uyanıp kendine ekibinin parlak başarılarının olumsuz sonuçlar doğurmasıyla ilgili sorular sorduğun olur mu? TED فهل تستيقظين في بعض الليالي، لتسألي نفسك فقط عن إمكانية انتهاء بعض الغايات الى مآل غير محمود نتيجة عبقرية فريقك؟
    Zaten bir dahiyim. Düşük zekâlı arkadaşlara ihtiyacım yok. Open Subtitles انا عبقرية , ولا احتاج الى اصدقاء اغبياء
    Sen sukabağından su içmeyi akıl edebilecek kadar zekisin. Open Subtitles كنت عبقرية الفكر الذي يصل مياه الشرب من القرع.
    Astronotların hayatını kurtarmak üzere deney tasarlayan 16 yaşındaki bir lise öğrencisi nadir bir olay, bir çocuk deha gibi görülebilir. TED فتاة بعمر السادسة عشر تصمم تجربة حمض نووي لحماية أرواح رواد الفضاء قد تبدو شيئاً نادراً، علامة مميزة لطفلة عبقرية.
    Bu isimler hakkında tüm şeyleri geçen hafta yazdı. dahiceydi. Open Subtitles لقد تحدثت الأسبوع الماضى تفصيلياً عن الأسماء، لقد كانت عبقرية.
    Sistemin dehası şu ki, verilen bir ikili kod diziliminin kendisine ait önceden belirlenmiş bir anlamı yoktur. TED عبقرية هذا النظام تكمن في أن تسلسل معين من الاعداد الثنائية ليس له دلالة محددة مسبقًا بحد ذاته.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد