Sabahları kalkarken Karşıdan karşıya geçerken ya da yüzünü pervaneye dayarken risk alırsın. | Open Subtitles | أعرف ، فمجرد إستيقاظك فى الصباح, عبور الشارع أو الجلوس أمام مروحة مخاطرة كبيرة |
Ticari televizyon seyretmesi kesinlikle yasak. Karşıdan karşıya geçerken elinden tutmak zorunda. | Open Subtitles | وليس مسموحاً له ان يشاهد الاعلانات التلفيزيزنية وبغض النظر عما سيقوله عليه ان يمسك يدك عند عبور الشارع |
Karşıdan karşıya geçerken... kocasını, oğlunu tutuklayan biriyle karşılaşmak... | Open Subtitles | عبور الشارع برفقة أحد ما كان مسؤولا عن اعتقال ابنك أو زوجك |
Karşıdan karşıya geçerken hisse senedi alımı yapmak pek de akıllıca gelmedi bana. | Open Subtitles | عبور الشارع بينما تتدوال الاسهم والسّندات لا يبدو شيئاً ذكياً بالنسبة ليّ. |
Karşıdan karşıya geçerken her iki tarafıma da bakmak zorundayım. | Open Subtitles | أضطر للنظر في كلا الاتّجاهين قبيل عبور الشارع. |
Onu Karşıdan karşıya geçerken durduramazdın. | Open Subtitles | لم تستطيعي ان توقفيه من عبور الشارع |
Karşıdan karşıya geçerken dikkat et! | Open Subtitles | هنري، إحذر عند عبور الشارع |
Dre, lütfen Karşıdan karşıya geçerken dikkatli ol. | Open Subtitles | (دري) ، أرجوك كن حذراً في عبور الشارع. |
"Tess Karşıdan karşıya geçerken trajik bir şekilde hayatını kaybetti" | Open Subtitles | "تيس) قُتلت بشكل مأساوي)" "أثناء عبور الشارع على ناصية..." |