FBI'ı doğrudan kapımıza getirecek. | Open Subtitles | سوف تقوم بجلب المباحث الفيدرالية على عتبة بابنا |
Karım diyor ki, "Sevgilim inanmayacaksın ama kapımıza bırakılmış dünya güzeli bir bebek buldum ve eve almaya karar verdim. | Open Subtitles | ولكنى وجدت طفلا رائع على عتبة بابنا وقررت ان احتفظ به انت لن تصدقنى ولكن له بالضبط عينى وانفى." |
Buraya gelecekler her an kapımıza dayanabilirler. | Open Subtitles | سيكونون هنا وعند عتبة بابنا في أي لحظة |
Elinde suikast listesi olan biri kapımızda ölü bulundu. | Open Subtitles | فرجل ميّت تُرك على عتبة بابنا وهو يمسك لائحة للقتل. |
Borçlar, telefonlarda bağıran insanlar kapımızda alacaklılar. | Open Subtitles | ديون , أناس غاضبون يهاتفوننا رجل الفواتير عِند عتبة بابنا |
Eski karın kapımızın eşiğine kamp kuruyor... ..sanki, ayakta uyuyanlar partisinin ev sahibiymişim gibi ve bu keki nasıl pişireceğimi bilmiyorum! | Open Subtitles | لكن فجأة تظهر زوجتك السابقة لتخيم على عتبة بابنا لتقول بأنني المضيفة للحفلة ولا أعرف كيف سأتمكن من الخروج من هذا الشئ |
Biliyorum ama koruma bedelini ödüyor olması kendi pisliğini kapımızın önüne getirme hakkını vermez. Ve... | Open Subtitles | لكن شراء الحماية لا يخوله جلب الفوضى إلى عتبة بابنا |
Neden sadece Binbaşı Kawalsky'nin küçük yaşama şansıyla yüzleşip insanlığın karşılaşabileceği en büyük düşmanın kapımızdan postalandığını farketmiyoruz? | Open Subtitles | ماذا لو تقبلنا عدم وجود فرصة للرائد كوالسكي بالنجاة و تقبل حقيقة أن أكبر خصوم البشرية جاء حتى عتبة بابنا |
Büyük Eleanor Roosevelt'in kendisi bile kapımızdan geri çevrilmiştir. | Open Subtitles | زوجة الرئيس الأمريكى (فرانكلين روزفلت)" تجنبت عتبة بابنا |
kapımıza asılmış paçavradan bebek. | Open Subtitles | كدمية ممزقة جاثمة على عتبة بابنا |
Kurtları kapımıza getirdin, Charleston. | Open Subtitles | لقد جلبت الذئاب إلى عتبة بابنا (تشارلستون) |
Sen günün en iyi bölümünde, aşağıda mağaranda uyurken Peder Mackie bunu bir pınardan getirtip kutsadıktan sonra ayın her ikinci salı günü kapımıza kadar yolluyor. | Open Subtitles | تم تسليمها إلى عتبة بابنا... و يتم مباركتها كل ثلاثاء... بواسطة الأب (ماك)... |
Cehennemin kapıları açıldı, tüm sakinleri kapımızda belirdi. | Open Subtitles | كل بوابات الجحيم فُتِحت على عتبة بابنا. |
Kaybolmuş küçük bir kaniş gibi kapımızda belirdi. | Open Subtitles | ظهر (ماغي) على عتبة بابنا ككلب "بودل" ضائع -هذا ليس صحيحاً يا (زيفل ) |
O zaman neden her pazar sabahı kapımızın önünde bu işi yapıyorsun? | Open Subtitles | إذًا لماذا أجد زميلك في العمل على عتبة بابنا صباح الأحد؟ |
Basın bütün gün kapımızın önünde bekliyor. | Open Subtitles | كانت وسائل الإعلام مخيمة أمام عتبة بابنا طوال الوقت |