Hayır. kitap kurdu o sayfayı yemiş. | Open Subtitles | لا. عثة الكتاب أكلت تلك الصفحة |
Kitap kurdu olduğunuzu bilmiyordum. | Open Subtitles | أنا لم أعرف أنت كنت عثة كتب. |
Bak, bu güve içinde bir tırtıl. Görüyor musun? | Open Subtitles | انظري ، هذه يرقة فراشة عثة القمر,رأيتها؟ |
1903'te, Madagaskar'da, Morgan atmaca güvesi adı verilen dev bir güve keşfedildi. | Open Subtitles | في عام 1903, عثة ضخمة, سميت بـ مورغان سفينكس تم إكتشافها في مدغشقر |
Sivrisinekler. Güveler. | Open Subtitles | ناموس, عثة |
- ateşin etrafında uçan pervane gibi. | Open Subtitles | عثة تهجاه اللهب بمعنىلايمكنهمقاومةنفسه |
Al bakalım kitap kurdu, bir puro yak. | Open Subtitles | هنا، عثة كتب، لَهُ a سيجار. |
Al bakalım kitap kurdu, bir puro yak. | Open Subtitles | هنا، عثة كتب، لَهُ a سيجار. |
Bunlar ansiklopedik bilgi. Bir güve bile bilir bunu. | Open Subtitles | كل مالديك هي حقائق من كتاب حتى عثة الورق يمكنها معرفة ذلك |
"Çekmecedeki böcekleri yemek için güve gibi yalnız geziyorum" | Open Subtitles | "تجولت وحيدا مثل عثة لتناول بعض اعبا في درج" |
Dev bir güve mi? | Open Subtitles | حشرة عثة عملاقة؟ |
Çingene güvesi diyorum. Ağaçlarını zeval ederler. | Open Subtitles | عثة الغجر سيدمّروا أشجارك |
Hayır, sanırım bir pervane böceği yuttum. | Open Subtitles | -كلا, لقد أبتلعت عثة |
Sadece bir pervane yahu! | Open Subtitles | إنه حشرة عثة |