| İş devlet duruşmalarına geldiğinde olmayı sevdiğim tanık türü düşman bir tanık olmaktır. | Open Subtitles | حين تصل الأمور لجلسات التحقيق الحكومية فإن أكثر ما يمتعني هو أن أكون شاهداً عدائياً |
| bu noktadan sonra her şeyi düşman gözle görün. | Open Subtitles | أيّها المارينز، أيّ شيئ بدء مِن هذه اللحظة يعد عدائياً. |
| Ama agresif bir omurilik hemanjiyomu açıklar. | Open Subtitles | لكنّ ورماً وعائياً عدائياً في الفقار يفسّر ذلك |
| Biraz agresif davranmış olabilirim. | Open Subtitles | إن كنتُ قد بدوتُ عدائياً نوعاً ما.. |
| SALDIRGAN OL! | Open Subtitles | كن عدائياً! |
| SALDIRGAN OL! | Open Subtitles | كن عدائياً! |
| Yeni hislenen, muhalif bir yapay zekadan gelme olasılığını düşündünüz mü hiç? | Open Subtitles | هل فكرت في إمكانية من مصدراً صناعياً عدائياً شديد الحساسيه |
| Burası Hills'teki bir ev. Bu sınıfın insanlarına karşı düşman olur. | Open Subtitles | إنه منزل على التلال, أنت تصبح عدائياً تجاه الناس من هذه الطبقة |
| 2-1-4 konumunda. Olası düşman. | Open Subtitles | هدف جديد ، 214 وربما يكون عدائياً |
| agresif olmana gerek yok. | Open Subtitles | لا داعي لأن تكون عدائياً. |
| Çok, çok daha fazla agresif olacaktı. | Open Subtitles | وسيكون هذا عدائياً جداً جداً |
| Bebek, tezgâhı muhalif bir rahme kurmak istemiyor. | Open Subtitles | عدائياً رحماً يريد لا فالطفل |