Telefon numarasını değiştirmiş. Biri hariç bütün kredi kartlarını iptal ettirmiş. | Open Subtitles | إنها تغير رقم هاتفها,و تلغي كل بطاقاتها الائتمانية ما عدا واحدة |
Biri hariç hepsi burada. En ufağı geçenlerde evlendi Leydi. | Open Subtitles | كلهن عدا واحدة فقد تزوجت الصغرى مؤخراً يا صاحبة الجلالة |
Biri hariç hepsi burada. En ufağı geçenlerde evlendi Leydi. | Open Subtitles | كلهن عدا واحدة فقد تزوجت الصغرى مؤخراً يا صاحبة الجلالة |
Hepsi bulunmuş. Bir tanesi hariç. | Open Subtitles | كلّها معدودة ما عدا واحدة تحمل من واحد إلى خمسة طن |
Bir tanesi hariç tüm kurşunları çıkaracağım. | Open Subtitles | أنا سألقى طلقاتى كلها ما عدا واحدة |
O gün trafik helikopterleri de görevdeydi ama içlerinden yalnız biri olayı başından sonuna kadar görüntüledi. | Open Subtitles | مروحيات المرور كانت لا تعمل في ذلك اليوم ما عدا واحدة ، صورت كل ما حدث منذ البداية إلى النهاية |
Bütün çarpım tablosunu ezberledim. Biri hariç hepsini doğru yaptım. | Open Subtitles | عرفت كل مسائل الضرب وحليتها كاملة ما عدا واحدة. |
Pazarlamacı Ziyaretçilerimiz Hegg'e Hoş Geldiniz. 50 yaşının altında olanlar evli Biri hariç. | Open Subtitles | كل من هم دون الخمسين متزوجون ما عدا واحدة |
Ülkedeki Biri hariç tüm büyük şehirler isyan, yağma ve diğer suçlara teslim olmuş haldeler. | Open Subtitles | كل مدينة من المدن الكبرى عدا واحدة ما يزال بها حالات الشغب والنهب والجريمة. |
Bütün taşlar soğuktu, Biri hariç. | Open Subtitles | جميع البلاط كان بارد ما عدا واحدة. |
Biri hariç tüm telefon hatlarını kesin. | Open Subtitles | إقطع خطوط الهاتف جميعها عدا واحدة |
Biri hariç bütün kız kuzenler. | Open Subtitles | جميع الاقارب الفتيات عدا واحدة |
Biri hariç hepsi. | Open Subtitles | الجميع عدا واحدة |
Bütün cep telefonlarını Biri hariç. | Open Subtitles | جميع المكالمات. ما عدا واحدة. |
Biri hariç hepsi öldüler. | Open Subtitles | ماتوا جميعاً فيما عدا واحدة |
- Biri hariç hepsi. - Hangisi? | Open Subtitles | كلهم ما عدا واحدة |
Whitaker emlak komisyonundaki Biri hariç tüm servetini sattı. | Open Subtitles | (ويتكر)، كان المستثمر الوحيد في جميع صفقات عقاراته، عدا واحدة |
Bir tanesi hariç hiçbiri ilişkili görünmüyor. | Open Subtitles | لا يبدو بها أي ارتباط عدا واحدة |
Bir tanesi hariç. | Open Subtitles | كلها ما عدا واحدة |
Bir tanesi hariç. | Open Subtitles | عدا واحدة |
O gün trafik helikopterleri de havadaydı ama içlerinden yalnız biri olayı başından sonuna kadar görüntüledi. | Open Subtitles | مروحيات المرور كانت لا تعمل في ذلك اليوم ما عدا واحدة ، صورت كل ما حدث منذ البداية إلى النهاية |