Çok az insan, Mozambik Kanalı'ndaki mercan zerresi olan Bassas da India'yı duymuştur. | TED | عدد قليل من الناس سمع عن باساس دا أنديا، بقعة صغيرة من المرجان في قناة موزمبيق. |
Çok az insan buna ve otoriteye saygı duyuyor. | Open Subtitles | و للأسف .. عدد قليل من الناس يحترم ذلك ويحترم السلطة |
Ama bazen düşünüyorum da nasıl birkaç kişi gerçekten her şeye karar veriyor. | Open Subtitles | لكنأحياناُ.. أحياناًأفكركيف.. عدد قليل من الناس على هذه الأرض يققرون كل شيءٍ حقاً. |
Sadece bu adam ve birkaç kişi Jack'i gerçek manada tanıdı ve anlayabildi. | Open Subtitles | لم يكن هناك سوى عدد قليل من الناس أن جاك ويعلم جيدا كما يفهم هذا الرجل. |
Şansına, sadece bir kaç kişi çok fazla ıslandı. | Open Subtitles | لحسن الحظ، عدد قليل من الناس طردوا الماء حتى الآن |
Dünyada sadece bir kaç kişi yaşadıkları her şeyi hatırlayabilir. | Open Subtitles | عدد قليل من الناس في العالم لديهم القدرة على تذكر كلّ شيء. |
Washington'da güvenebileceğini düşündüğü Çok az insan var. | Open Subtitles | هناك عدد قليل من الناس في العاصمة رأى أنّ بإمكانه الثقة بهم |
Dünyada sadece bir avuç insan benim yaptığımı yapabilir. | Open Subtitles | هناك عدد قليل من الناس حولالعالم.. يمكنه القيام بما أقوم به |
Bu artık birkaç insanın sizi yakından sevmesi ve bu insanların yeterli olmasıyla ilgili. | TED | إنها عن عدد قليل من الناس يحبونك عن قرب وحول هؤلاء الناس كونهم يكفونك بالدعم. |
Hayatımda birden çok kez görmek için yeterince zaman ayırdığım Çok az insan var. | Open Subtitles | هنالك عدد قليل من الناس في حياتي الذين أملك الوقت لأراهم أكثر من مرة |
Ve onlara para harcayacak Çok az insan var. | Open Subtitles | وهناك فقط عدد قليل من الناس ينفقون المال عليها |
Çok az insan komadan gerçekten iyileşmiş halde çıkar. | Open Subtitles | عدد قليل من الناس يفيقون من الغيبوبة وهم معافين... |
Bunu görmeyen birkaç kişi vardı. | Open Subtitles | وكان هناك عدد قليل من الناس لم يروا هذا المستقبل |
Bence bilen birkaç kişi vardı ama kimse bu konuyu konuşmadı. | Open Subtitles | أعتقد أنه كان هنالك عدد قليل من الناس علموا بذلك, ولكن لم يتطرق أحد للموضوع أبداً |
Büroda sadece bir kaç kişi bu operasyonun varlığından haberdar. | Open Subtitles | هناك فقط عدد قليل من الناس في المكتب حتى يعرفو حقيقة ما يجري |
Her kolonide sadece bir kaç kişi koordinatları biliyor. | Open Subtitles | فقط عدد قليل من الناس من كل مستعمرة يعرف تلك الإحداثيات |
Bu programı sadece bir avuç insan biliyordu. | Open Subtitles | عدد قليل من الناس كان يعرفون عن البرنامج |
Dünya'yı besleme sorumluluğu daha önce... ...hiç bukadar az insanın elinde olmamıştı. | TED | ولم يحدث من قبل قطّ أن كانت مسؤولية توفير الغذاء للعالم في أيدي عدد قليل من الناس. |