Sizden üstün olan kişilerden böyle bir malın çalınması otoriteye saygısızlık etmektir. | Open Subtitles | وسرقة مثل هذه الممتلكات من الناس الأعلى منك يظهر عدم احترام السلطة |
Toplantının ev sahibi olarak bunu kendime ve bunca yoldan gelen insanlara saygısızlık olarak algılıyorum. | Open Subtitles | كمضيف ساخذ اشارته علي انه عدم احترام لي وكل هؤلاء من جاؤا تلك المسافات لهنا |
Geciktiğim için üzgünüm. Dostlarım, saygısızlık etmediğimi bilir... | Open Subtitles | اسف لتاخيري من يعرفونني يعرفون انني لم ارد عدم احترام |
Usta şef, başkana saygısızlık olmasın ama zencilerle yatmak istemem. | Open Subtitles | سيدى القائد , ليس عدم احترام للرئيس و لكننى لا انام مع زنوج |
Krala izni olmadan dokunmak oldukça saygısızca bir hareket. | Open Subtitles | كما تعلم ، فإنه يُعتبر عدم احترام لمس ملك من دون إذنٍ |
saygısızlık olarak görme. | Open Subtitles | انا مااقصد عدم احترام لك وانا شدخل ام امي؟ |
Halkın içinde, takımı yeniden o sahaya sürmenin saygısızlık olabileceğini düşünen aile fertlerine ne diyeceksiniz? | Open Subtitles | ماذا تقول للعائلات التي تظن أن اعادة فريق الكرة هو عدم احترام لمشاعرهم؟ |
Birisini görmezden gelmenin de bir limiti vardır. Bu tamamen saygısızlık. | Open Subtitles | هناك حدود عند تفادي شخص ما فهذا عدم احترام كلي |
Ben yalnızca, insanların bunu bir... eee saygısızlık işareti olarak görebileceğinden endişelendim. | Open Subtitles | إننيقلقةفحسب.. أن الناس ربما يرون ذلك على أنه عدم احترام |
Parasını verdik işte, mastürbasyon yapmamak saygısızlık olur. | Open Subtitles | لقد دفعت من أجل شراءها سيكون هذا عدم احترام إذا لم اقم بالاستمناء |
Anneme de saygısızlık ediyorsun çünkü beni böyle yetiştirmedi. | Open Subtitles | وأنت عدم احترام أمي لأنها علمتني أفضل من ذلك |
Bak, sana karşı bi saygısızlık ya da sorun çıkarma niyetinde değilim | Open Subtitles | اسمع ، اريدك فقط أن تعرف كلامى فى الجلسة فى الجلسة السابقة لا يعنى باى شكل من الأشكال عدم احترام لكم |
Ben hiç reçeteli ilaç kullanmadım ve bana saygısızlık yapan insanlarla bir sorun yaşamadım çünkü ben bir bireyim. | Open Subtitles | لم أأخذ وصفة طبية أبداً أو واجهت مشكلة مع عدم احترام الناس لي لأني أَنا فردُ |
Aksi halde Kutsal Ruhlara karşı saygısızlık etmiş oluruz! | Open Subtitles | على خلاف ذلك سيكون بمثابة عدم احترام للروح |
Efendim, buradaki huysuz dostumun amacı saygısızlık etmek değildi. | Open Subtitles | سيدي , صديقي المعترض هنا لا يعني عدم احترام |
Ve sevgili Kraliçe Victoria'mıza karşı halka açık alanlarda düşüncesizce saygısızlık etmek yok artık. | Open Subtitles | وتعرض ما لا يزيد العام من أعنف عدم احترام لبلدنا الحبيب الملكة فيكتوريا. |
Saygı duyarım buna, ondaki göte saygısızlık etmek istemem, ama bunu çabucak yapacağım çünkü nasılsa ölecek. | Open Subtitles | مع الاحترام، أريد أن عدم احترام هذا الحمار، ولكنني حصلت على القيام بذلك بسرعة 'السبب انها الهالك الميئوس منه سخيف. |
Bir orospuya saygısızlık edemezsin ve arkadaşın da bir orospu. | Open Subtitles | لا يمكنك ان تظهر عدم احترام لعاهره وهذا ما عليه صديقتك |
Ne giydiğini görüyor musun, bu çok saygısızca. | Open Subtitles | هل تصدقي ما تلبسه؟ هذا عدم احترام |
Bay Robicheaux sizin adamınız olduğunu bilseydim böyle saygısızca bir yorum yapmazdım. | Open Subtitles | السيد Robicheaux. لو كنت أعلم أنه كان لك لم يكن عدم احترام ذلك. |
Bu, saygısızca, gerçekten. | Open Subtitles | ينم عن عدم احترام لي حقيقة |