ويكيبيديا

    "عديده" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • birçok
        
    • sürü
        
    • bir çok
        
    • pek çok
        
    • birden fazla
        
    diğer Castle Rock kurbanları gibi ölüm sebebi birçok bıçak darbesi. Open Subtitles لتنضم إلى قائمة ضحايا كاسل روك سبب الوفاه كان طعنات عديده
    Ortada birçok neden var, ve bütün bu nedenlerden dolayı, zaman geldi ve bu yüzden konuşmalıyız. TED اذا هناك اسباب عديده, ولكل تلك الاسباب, هذا هو الوقت والسبب لكي نتحدث
    Ondan asla pişman değilim. Asla kullanmadığım bir sürü şansım vardı. Open Subtitles لن أندم على ذلك أبداً ما في الأمر أنه وجدت فرصاً عديده لم أستغلها
    Görünüşe göre Brennan, bir sürü işte çalışmışsın. Open Subtitles حسناً، برينين. أنت بالتأكيد حظيت بوظائف عديده.
    Bekle, hayır. Size evren hakkında sormak istediğimiz bir çok sorumuz var. Open Subtitles انتظرا ,لا لدينا اسئله عديده لكما عن الكون
    Hayaletler bir çok şeydir.Ama naziklik onlardan biri değil Open Subtitles لدى الأشباح صفات عديده و مراعاة شعور الآخرين ليست من ضمنها
    Bu çölü geçmek pek çok gün alır, tabii geçebilirse. Open Subtitles سيستغرق أياما عديده فى عبور هذه القفار إذا إستطاع أن يجتازها
    Bu ayak yıkama yerinde -- bunun gibi birçok musluk var. TED كما يوجد أنوع عديده من صنابير المياه ذو
    Avcı uçağının gözleri vardı ve birçok kez uçağın kontrolü işinde ehil arkadaşlarca kontrol ediliyordu. Open Subtitles فالطيارين لديهم أعين وفى حالات عديده كان طيارونا يواجهون طيـاريـن أكثـر كفـاءه
    Son zamanlarda ki birçok ölümden. Gerçekten garip ölümler salgını. Open Subtitles حالات موت عديده مؤخرا وباء حقيقى لميتات غريبه
    Büyükbabanın birçok yıl boyu armonika çaldığını biliyor muydun? Open Subtitles أتعرف أن جدك عزف على الهارمانكا لسنواتٍ عديده ؟
    Sevdiklerini kaybeden birçok insanın sanki uzuvlarından biri olmaksızın bir şekilde yaşamayı öğrendiklerini duydum. Open Subtitles لقد سمعت أناس عديده يقولون بان من فقد عزيز لديه و كأنه يحاول التعلم كيفيه الحياه و هو مبتور
    Görüyorsun, Richards, hayalet ayı bu sayede birçok yere hızlıca girip çıkabiliyor. Open Subtitles اذن انت ترى, ريتشارز ذلك كيف لهذا الدب الوحش. الدخول والخروج لاماكن عديده بسرعه.
    Adamın kafasında bi sürü şey var gerçekten neye alışıksan sana onu veriyor Open Subtitles أعرف ذلك هذا يعني أن لديه افكار عديده في ذهنه تجاه مشاعركما مما يجعله يشعر بسوءٍ
    Tişörtünde bir sürü yeni delik açılmış. Open Subtitles لا اعلم عزيزتي يا الهي هنالك ثقوب عديده في هذا القميص
    Tanrım, binlerce e-posta atacağım, öğlen strateji toplantısına katılacağım ve kampanya için bir sürü arama yapacağım. Open Subtitles يا الهي, لدي ايميلات عديده وبعدها لدي هذه الجلسه بعد الظهيره وعلي ان اجعل هذه الحمله تتصل.
    Biliyorum, bir çok kez söyledim ama ikinci seferi bir tane sayıyorum. Open Subtitles لقد حسبت المره الثانيه مرة واحده على أنني قلتها مرات عديده
    Adam bir çok ağır suç işlemiş ve bizi dava etmekle tehdit ediyor. Open Subtitles هذا الرجل مذنب بارتكاب جرائم عديده ويهدد بمقاضتنا؟
    Bu çölü geçmek pek çok gün alır tabii geçebilirse. Open Subtitles سيستغرق أياما عديده فى عبور هذه القفار إذا إستطاع أن يجتازها
    Genelde bu kadar heyecanlanmam ama bu pek çok yönden harika bir şey. Open Subtitles حسناً, انا عادتاً لا اتحمسُ كثيراً, ولكن هذا رائعٌ من نواحي عديده.
    - birden fazla çay türü mü var? Open Subtitles و هل هناك أنواع عديده من الشاي؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد