Ama kalacak iyi bir yer seçtik. Taze su var şifalı bitkiler var. | Open Subtitles | انتقيتُ مكاناً جيّداً لكِ مياه عذبة و أعشاب طبّيّة |
Şehirdeki herkesin her bir apartmanda günün belli bir kısmında Taze havası ve tatlı suyu olacağından ve doğrudan günışığı alacağından emin olmak için rüzgarları ve güneşi inceledik. | TED | درسنا الرياح والشمس للتأكد من أن جميع من في المدينة سيحصل على هواء نقي، مياه عذبة وضوء الشمس المباشر في كل شقة في وقت ما أثناء اليوم. |
Taze su veya sebze, hiçbir şey yok. | Open Subtitles | وعرة ، و لا توجد مياه عذبة ، و لا نباتات ... |
Tahoe gölü'nün berrak suyu olsa bile tamamıyla yersiz korkular... Saçma ama orada. | TED | حتى إن كنت في بحيرة تاهو، حيث المياه عذبة ثمة خوف غير مبرر. أمر سخيف، لكنه موجود. |
Başlangıcı acıydı ama sonu ne kadar tatlıydı. | Open Subtitles | ولكن ألكم هي نهايته عذبة |
Neden olmasın? Ama Maldivler'de hiç tatlı su yok. E o zaman neler dönüyor burada? | TED | لمَ لا؟ ولكن في المالديف، لا توجة مياه عذبة. إذاً، ماذا تفعل هنا بالضبط؟ |
O Çok tatlı, çok sevimli, çok şevkatli | Open Subtitles | عذبة ورقيقة ومبهجة |
Taze nane aroma, simetrik konik şekil... Harika. | Open Subtitles | عذبة ، ورائحة منتي متماثلة ، شكل مخروطي |
Teğmen Scott, Yıldız Geçidinin doğusunda Taze su bulmuş. | Open Subtitles | أيها العقيد" سكوت" وجد مياه عذبة على شرق البوابة |
Bu Taze su. Jules. | Open Subtitles | أنها مياه عذبة جولي |
Taze su, toprak... | Open Subtitles | مياة عذبة وأرض... |
Taze su. | Open Subtitles | مياه عذبة |
Orada Taze su var. | Open Subtitles | هناك مياه عذبة |
Boğazım kurudu. Bakalım buralarda içme suyu var mı? | Open Subtitles | حلقي جافٌ ، سأري إن كانت هُناك أيُّ مياهِ عذبة. |
Paylaşabileceğiniz her ne varsa yiyecek, içme suyu, özellikle yiyecek. | Open Subtitles | أي شيئ يمكنك الإستغناء عنه طعام , مياه عذبة , على الخصوص الطعام |
Çok tatlıydı. | Open Subtitles | وقد كانت عذبة جداً |
Anneciğinin kanı mide bulandıracak kadar tatlıydı. | Open Subtitles | كانت دماء والدتك عذبة للغاية. |
Yerkürede göller, ırmakların toplamının 20 katı kadar tatlı su ihtiva eder. | Open Subtitles | البحيراتعليمستويالعالم، تحتوي علي مياه عذبة أكثر بعشرين ضعف من كل الأنهار. |
Çok tatlı bir annesi ve küçük yeğeni var. | Open Subtitles | ولديه أم عذبة وبنت أخت صغيرة |
CSP (YGE) mineralleri çıkarılmış temiz suya ihtiyacı vardır. | TED | ان الطاقة الشمسية .. تحتاج مياه عذبة لاكمال عملية التوليد .. |
Senin gibi tatlı bir kızdan böyle kederli bir inleme nasıl gelir? | Open Subtitles | كيف يمكن لصرخة ألم مثل هذة أن تصدر من فتاة عذبة مثلك؟ |