Özellikle bekâretini kaybetmek belki de zamanın başlangıcından beri, kızların kadına dönüştüğü bir geçiş ayini olmuştur. | Open Subtitles | على وجه التحديد أن فقدان عذرية الأنثى يعتبر طقوس عبور للفتيات يتحولن الى نساء ربما قبل ان يحين الوقت |
Silahlı soygun bekâretini kaybetmeye hazır mısın? | Open Subtitles | هل أنتَ متأكد بأنك تريد أن التخلص من عذرية السطو المسلح؟ |
Hiç kimsenin bekâretini almadım. | Open Subtitles | أنا لم آخذ أبداً عذرية شخص ما. |
Onun sadece platonik bir arkadaşı olduğunda ısrar ediyor. | Open Subtitles | هي تؤكد ان صداقتها معه كانت صداقة عذرية. |
ilişkimizin tamamen platonik olduğuna dair sana garanti veririm. | Open Subtitles | أوكد لكِ بأن علاقتنا عذرية تماماً |
Saraya geldiğinden beri, kızınızın iffeti hakkında bir sürü söylenti duyduk. | Open Subtitles | منذ وصولنا إلى البلاط سمعنا شائعات مقلقة عن عذرية إبنتك |
- Çok iyi bir bekâret koçum var. | Open Subtitles | حسنا، أنا لدي مدربة عذرية رائعة جدا |
Bir rahibenin kızlığını nasıl bozduğunu duymaları pek yardımcı olmaz. | Open Subtitles | سماع كيف فضّ عذرية راهبة لن يفيد |
Bir dakika, sen birinin bekâretini mi aldın? | Open Subtitles | لحظة، أنتي أخذتِ عذرية أحدهم؟ |
Şu anda tam olarak Gracie Allen'ın Jack Paar'ın bekâretini aldığı noktada bulunuyorsunuz. | Open Subtitles | (أنتم الأن تقفون على المنطقة التي أخذت عذرية (جريسي اليين |
Ayrıca sen kimin bekâretini aldın? | Open Subtitles | و عذرية مَن أخذتي؟ |
Umarım platonik aşktan bahsetmiyorsundur. | Open Subtitles | إذا ما كانت تريد أن تُبف علاقتنا عذرية"أفلاطونية" فسوف أفعل |
platonik yani? | Open Subtitles | تبًا لوسامته. محبة عذرية محضة؟ |
Genç bir kızın iffeti herşeydir. | Open Subtitles | عذرية الفتاة هي كل شيء |
Owen'ın bekâret meselesi böylece ağzımdan kaçınca Matty'yle içki arkadaşı olmuştuk. | Open Subtitles | أخذي لبطاقة عذرية (أوين) كان يعني أنني و (ماتي) كنا فجأة رفقاء شراب. |
Sid kızlığını bozduracak. | Open Subtitles | سيتم فض عذرية سيد. |
Bu kıro yalnızca Katie'nin kızlığını bozmak istemiyor. | Open Subtitles | لم يسلب هذا الحقير عذرية (كايتي) فحسب، |