Kanunun zayıf tarafa bağlandığını görüyorum bu da ona reddedemeyeceği bir teklif sunmaları anlamına gelmeli. | Open Subtitles | يقولون أن القانون يطبق على الضعيف هذا يعني بالتأكيد، أنهم قدموا له عرضاً لا يمكنه رفضه |
Reddedemeyeceği bir teklif mi sunalım diyorsunuz? | Open Subtitles | أتقولين بأن نقدّم له عرضاً لا يستطيع رفضه؟ |
"Ona reddedemeyeceği bir teklif yapman gerekiyor." | Open Subtitles | يجب أن تُقدّمي لها عرضاً لا تستطيع رفضه. |
Geri çeviremeyeceğimiz bir teklifte bulundular. | Open Subtitles | قدموا لنا عرضاً لا يمكننا رفضه |
Ona bir teklifte bulunacağım. Kesinlikle reddedemeyecek. | Open Subtitles | أنا سوف أعرض عليه عرضاً لا يستطيع رفضه |
Ona reddedemeyeceği bir teklif yapacağım, merak etmeyin. | Open Subtitles | سأقدم له عرضاً لا يمكن أن يرفضه |
Bir bakayım. Ona reddedemeyeceği bir teklif yapacağım. İşte gerçek. | Open Subtitles | دعوني أرى ، "سأقدم له عرضاً لا يستطيع رفضه ، وهذه هي الحقيقة" |
Ben size reddedemeyeceği bir teklif yapacağım. | Open Subtitles | سأقدم لك عرضاً لا يمكنك أن ترفضه |
Sana bir teklif yaptı, red etmeyebilirdin. | Open Subtitles | لقد عرضت عليك للتو عرضاً لا يمكنك رفضه |
Bana reddedemeyeceğim bir teklif yaptın. | Open Subtitles | لقد قدمت لى عرضاً لا يمكننى رفضة |
Size reddedemeyeceğiniz bir teklif yapmaya geldim. | Open Subtitles | أنا هنا لأقدّم لكَ عرضاً لا يمكنكَ رفضه |
O halde neden ona reddedemeyeceği bir teklif yapmıyorsun? | Open Subtitles | لمَ لا تقدم لها عرضاً لا يمكنها رفضه؟ |
Benim adıma ona reddedemeyeceği bir teklif verebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك ان تعطيه عرضاً لا يستطيع رفضه |
- Reddemeyeceğim bir teklif daha iyi olurdu. | Open Subtitles | من الافضل ان يكون عرضاً لا استطيع رفضه |
Sana "reddedemeyeceğin bir teklif" ile ilgili bir şaka yapabilirdim. | Open Subtitles | قد ألقي بجملة أطرح عرضاً لا يمكنك رفضه |
Sana harika bir teklif yapacağım. | Open Subtitles | سأعرض عليك عرضاً لا يُصدق |
Ama Yargıç bana red edemeyeceğim bir teklifte bulundu. | Open Subtitles | لكن القاضي قدم لي عرضاً لا أستطيع رفضه |
Hayır diyemeyeceği bir teklifte bulundunuz. | Open Subtitles | وقدّمتَ له عرضاً لا يستطيع رفضه |
Onlara reddedemeyecekleri bir teklifte bulunun. | Open Subtitles | قدم عرضاً لا يمكنهم رفضه |
Bana reddedemeyeceğim bir teklifte bulundular. | Open Subtitles | -قدموا لي عرضاً لا أستطع رفضه |