Tüm bölüme gösterdim, herkes aynı görüşte. | Open Subtitles | حسناً، لقد عرضتها على القسم بأكمله، والجميع يتفق معي. |
General Tso'nun tavuklarının bütün resimlerini gösterdi onlara ben de size gösterdim ve onlar gibisin, biz bilmiyoruz bu yemeği. ve onlarda şöyle diyorlar, bu bir Çin yiyeceği midir? | TED | أريتهم كل الصور لدجاج الجنرال تسو الدجاج التي عرضتها عليكم ، فقالوا ، نحن لا نعرف هذا الطبق. ثم قالوا هل هذا الطعام صيني؟ |
Bunları anneme gösterdim | TED | التي أرى أنها كانت حقاً ...؛ عرضتها على أمي في مؤخراً. |
Herkesin fotoğraflarını gösterdiğin için, onu da biliyorum. | Open Subtitles | لقد تعرفت عليه من الصور التي عرضتها لي |
Bana gösterdiğin yeni hareketlerini büyükbabana da gösterir miydin? | Open Subtitles | التي عرضتها علي؟ |
Erdoğan'a gösterdiğin notta ne yazıyordu? | Open Subtitles | ماذا كانت تلك المُلاحظة التي عرضتها على (أردوغان)؟ |
Şimdi size gösterdiğim tüm bu salgınlar, şu anda kontrol altındalar ve görünen o ki; çok çok kısa sürede sonlanacaklar. | TED | حسنا ، كل هذه الأزمات التي عرضتها لكم هي تحت نطاق السيطرة حاليا و يبدو الوضع و كأنهم سوف يتوقفون بسرعة |
Georgetown'da Kore dili üzerine uzman bir profesöre gösterdim. | Open Subtitles | عرضتها على أستاذ في اللغة و الثقافة الكورية في "جورجتاون". |
İmmünoloğa gösterdim zaten. | Open Subtitles | لقد عرضتها على أخصائية مناعة |
Etkileyici şeyler var. Bugün 100 parça Russell Brand sıska kotu gösterdim. | Open Subtitles | كل الأشياء الرائعه التي عرضتها على (راسل براند) اليوم |
Bana gösterdiğin o resim... | Open Subtitles | تلك الصورة التي عرضتها علي... |
Daha önce gösterdiğim çatıya tutturulmuş enerji panellerini hatırlıyor musunuz? | TED | هل تذكرون صورة الخلايا الشمسية على الأسطح التي عرضتها سابقاً؟ |
Size gösterdiğim gibi, genellikle çok çok minik olan o mühürlerde bulunuyorlar. | TED | كالتي عرضتها عليكم، وعادة توجد في هذه الأختام التي هي غاية في الصغر |