kazara ölmek vardır, kendini öldürmek vardır, bir de başkasını öldürmek vardır. | Open Subtitles | فثمة حادث موت عرضية و ثمّة انتحار و أيضاً ثمة جريمة قتل |
Her gün insan vücudu belirli insanların kazara kötü şartlara dayanıklı yapan ve kazara gerçekleşen mutasyonlarla evrimleşiyor. | TED | ويتطور الجسم البشري في كل يوم بواسطة طفرات عرضية تسمح بدورها عرضياً لبعض البشر بأن يعيشوا في أوضاع مزرية. |
12 saatte iki kazara ölüm? | Open Subtitles | وفاة شخصين بصورة عرضية فى 12 ساعة ، إننى لا اصدق ذلك |
Çünkü sizin aldığınız eğitimde bir kaza atışının önüne geçmek için silahı çekip emniyeti açmak iki harekettir. | Open Subtitles | على سحب السلاح،و ازالة صمام الامان فى حركتين منفصلتين لتجنب اطلاق النار بطريقة عرضية |
Seni doz aşımının tamamen kaza olduğuna inandırabilirim. | Open Subtitles | أنا يمكن أن أطمئنك بأن الجرعة الزائدة كانت عرضية تماما |
Ama bunlar Kepler'e göre mükemmel çokyüzlülere göre, kozmik sistemi anlamaya çalışırken sadece tesadüf eseri keşfettiği birşey. | Open Subtitles | ولكن بالنسبة لكيبلر ، فإنها كانت مجرد حادثة عرضية أثناء أبحاثه المستمرة عن الكون بمساعدة مجسمات فيثاغورث |
Ama sözde kanıtlarınızın hepsi oldukça tesadüfi görünüyor. | Open Subtitles | ولكن كل ما تدعونه دليل ليس سوى أمورًا عرضية بحتة |
Ama boynunun altında enlemesine bir yara izi var. | Open Subtitles | لكن ثمة ندبة عرضية على، الجانب الأمامي من الرقبة في القاعدة. |
Ama FBI ikinci dereceden kanıtları kabul etmez. | Open Subtitles | ولكن الشرطة الفيدرالية لن تأخذ بنظرية عرضية |
Simonsson, az farkla dışarıda... | Open Subtitles | سيمسون عرضية |
Bu vaka çok büyük ihtimalle kazara bir ölüm, beyler. | Open Subtitles | لا أرى الكثير من الشك أيها السادة إنها قضية وفاة عرضية |
Hafta sonunu çamaşırhaneye gitme hadisesi etrafında bina etmenin ne olduğunu veya otobüs biletçisi kazara temas ettiğinde iliklerine dek işleyen bir hasret ürpertisi hissedecek kadar müzmin bir el değmemişlik içinde olmayı. | Open Subtitles | كيف يكون أن ترتب لعطلة أسبوع كاملة لزيارة متجر غسيل الملابس، أو ألا يلمسك أحد منذ دهراً، لدرجة أن لمسة عرضية بيد أحدهم |
Ölümler kazara gerçekleşir. | Open Subtitles | اي وفيات تحصل تقريبا دائما ما تكون عرضية |
kazara eğdim kafamı, millet. Not almayın. | Open Subtitles | لحظة لحظة، تلك كانت إيماءة عرضية يا رفاق |
İşte bu yüzden bir ateş yakıcaz, biz zaten kazara bişeyleri yakarız isteyerek yaparsak, hiç bir sorun olmayacaktır. | Open Subtitles | إذاً سوف نشعل ناراً نحن دائماً ما نشعل النيران في الأشياء بصورة عرضية الأمر ليس صعباً |
Bu kazara olan bir şey değil. Eskiden şuraya saat üç gibi giderdim. | Open Subtitles | هذه ليست حادثة عرضية اعتدت الذهاب الى هذا المكان حوالي الثالثة صباحا |
Adli tabip olayı kaza sonucu boğulma olarak geçiştirmiş ama gördüğünüz gibi federal topraklardaki her ölümü inceliyoruz. | Open Subtitles | الموظف القضائي المحلي سجل الحادثة على أنها حادثة غرق عرضية و لكنكم تفهمون باننا يجب أن نحقق |
Bir arabanın arkasında dalgınlıkla yaptığım bir kaza gibi olmamalı. | Open Subtitles | لا يمكن لها أن تكون مجرد حادثة عرضية في المقعد الخلفي لسيارة |
Sen her iki olayın da kaza olduğunu ve birbirleriyle alakaları olmadığını söylemiştin. | Open Subtitles | أعتقادُكٌ بأن كلتا القضيتين عرضية وغيرِ متصلة |
Deneyimlerime göre hiçbir şey tesadüf değil. | Open Subtitles | من خلال تجربتي الأشياء لا تكون عرضية هكذا |
Evren,bize uzay hakkında sahip olduğumuz en önemli bilgilerin bazılarını veren tuhaf seslerle kazara oluşan tesadüfi olayları gösteren üç hızlı anektod ile noktalanmıştır. | TED | ويتخللها ثلاث حكايات سريعة, والتي تبين كيف أن مصادفات عرضية مع ضوضاء غريبة تعطينا بعض من اهم المعلومات التي نملكها عن الكون. |
Bunlar ikinci dereceden. | Open Subtitles | علينا التروي جميعها دلائل عرضية |
Simonsson, az farkla dışarıda... | Open Subtitles | سيمسون عرضية |